Burada halk aşırı şımartılmış. insanların işini halletmeyince ya kaymakama gidiyor, ya da ben PKK'lıyım, seni vururum; diye tehdit ediliyoruz. Can ve mal güvenliğimiz sıfır. Kimse vergi vermiyor, elektrik-su vb. faturalar ödenmiyor.
Herkese ayda 150 TL çocuk parası (ki çocuk başına), çocuk ultrasonda görüldüğü andan itibaren de mama ve bez parası ödeniyor. Okula giden her çocuğa devlet harçlık veriyor, harçlık gecikince anneler okulu basıp çocukları okuldan almakla tehdit ediyor.O çocuklar ne yapıyor peki? Üzerlerinde üniformaları, ellerinde PKK bayrakları ile BDP mitingine gidiyor. Herkese, eksin ya da ekmesin, toprak yardımı yapılıyor (ki zaten kimse ekmiyor ya). Bu yardımda sadece beyana bakıyorlar. Adam 5'i 50 yazdırabiliyor. Van'da dağıtılan paraya bakınca, göl bile tarım arazisine sayılsa az gelir. Her cuma kaymakamlık elden nakdi para dağıtıyor.
Buralarda tek vergi verenler devlet memurları...
Anlatılanları duyunca bu ülkede namusunla hak ederek para kazananların nasıl haklarının yendiğini gördükçe, ahirette bu duruma getirenlerin ve bu durumdan faydalananların hallerini görmek istiyorum. Çünkü ben hakkımı helal etmiyorum.
devrimcilik kisvesi altında şımartılmak isteyen bir topluluktur zannımca. devrimci adam sus payı almaz. zaten devrimci olduklarını pek düşünmüyorum ya.
sallama bir mektuptur. ayda 150 lira çocuk parası yoktur. ultrasonda çocuğun görüldüğü an gibi bir hamilelik evresi olmadığı gibi doğmamış çocuğa bez ve mama yardımı da yapılmaz.
mektubun gerçekliğine sorgulamadan çocuğun olası bir engeli olması halinde aylık yardımın 400 tl'ye kadar çıktığını belirtme gereği duyuyorum.
malum sebep ise ortada:
(bkz: akraba evliliği)