Ülkemdeki hiçbir arap götü yalama meraklısı sarıklının ya da Türk kelimesi kullanmaktan kaçınan kızılın hatırlamadığı soykırımıdır.Hiçbir aydın(!)ın haberi olmadığı soykırımdır,ya da hatırlanması işlerine gelmeyen soykırımdır.
Arap götü yalama meraklıları Gazze gazze diye ağlarken , o iğrenç sesleri Doğu Türkistan'ın çığlıklarını bastırıyor çünkü.Meydanlarda yeşil bayraklar eşliğinde hoparlörlerden açtıkları sikindirik cihat şarkıları o insanların sesini bastırıyor!Sağda solda devrimci(!) açan poşulu Ruski tayfasının açtığı müzikler ve enternasyonel marşı bu sesi bastırıyor!Kendisine ülkücü deyip yalnızca arap hayranlığı yapan gençlerin cep telefonlarındaki mehter marşları bu sesi bastırıyor!Evet Türkiye bil ve utan!Düşün ve hatırla Doğu Türkistan'ı.Unutma ve hatırlat!
düzenleme : sen de bu saydığım eziklerdensin galiba?
komünist çin yönetiminin soydaşlarımızı, bölge topraklarına hakim olmak için sindirme, çinlileştirme, dinsizleştirme adına yaptıgı vahşet. 1997 gulca katliamından sonra bile "türk ün türk ten başka dostu yoktur" diyoruz ya, böyle sahip çıkıyoruz ya birbirimize, helal olsun bize ve vicdanlarımıza... gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz dostluğumuzu.
29 Haziran 2009 tarihinde Çin'in Guanda eyaletinde meydana gelen olayların akabinde büyüyen gerginlik sonucu katledilen Uygur Türkleri için Türkiye sokağa dökülüyor.
5 Temmuz 2009'da doğu Türkistan Gençlik ve Kültür Derneğinin istanbul Tarabyada Çin Konsolosluğunun önünde ilk olarak yaptığı protestonun ardından 6 Temmuz 2009 da Gece 23:00'da olayların alevlenmesi sonucu bazı vatandaşlar tekrar sokağa döküldü.
7 Temmuz 2009 Saat 14:00'da Ankara/Çankaya Çin Büyükelçiliği Önünde
7 Temmuz 2009 Saat 15:00'da istanbu/Tarabya Çin Konsolosluğu Önünde
ve Türkiyenin çeşitli bölgelerinde yapılacak olan mitinglere çeşitli sivil toplum örgütlerinin yanısıra sivil vatanlaşlarında katılması bekleniyor.
dış işleri bakanlığımızın açıklamasında adı geçmeyen soykırımdır. dış işleri bakanlığımız
resmi açıklamasının sonunda ;
"Çin Halk Cumhuriyeti'nde bu tür olayların ileride meydana gelmemesi için gerekli tedbirlerin alınacağına inanıyor, yaralılara acil şifa, hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve tüm Çin halkına başsağlığı diliyoruz" dendi.
Bu olayların çin'deki sistemin çürümüşlüğünün bir göstergesi olduğuna şüphe yok. Hatta bu soykırımın bir parçası da, 8 aylık hamile kadınların, nüfus politikaları gerekçesiyle kürtaja* zorlanmasıdır.
Yalnız bu arada, bu olayları izlerken, türk izleyicisindeki çifte standarda hayran kalmamak elde değil. Sen Xinjiang'a doğu türkistan diyorsun, ama adam güneydoğuya kuzey kürdistan diyince kızıyorsun. Üstelik, Kaşgar gibi Uygurlar'ın %20'yi geçmediği yerleri "tarihsel nedenlerle" Doğu Türkistan sınırlarına alıyorsun, ama ermeni soykırımını tartışırken, "zaten hiç bir yerde çoğunluk değillerdi, buraları hiç bir zaman 'ermenistan' olmadı" diyebiliyorsun.
Halbuki, xinjiang'a doğu türkistan diyeceksen,güneydoğu anadoluya kuzey kürdistan diyen adama bir laf etmeyeceksin. Veya tam tersi, her ikisine de, bağlı oldukları siyasal organların atadığı isimlerle sesleneceksin.
çin cumhuriyetinin yoğun nüfusunu kontrol altinda tutabilmek için yaptığı soykırımdır. keza biz burada 70 milyoncuğun hakkından gelemiyoruz adamlarin başında 1,3 milyar nufus var. tibet ve uygur örnekleriyle devam eder..
Çin Halk Cumhuriyetinin mütemadiyen düzenledigi soykırımdır. Türk devlet adamlarının Sincan (doğu türkistan) bölgesine yaptıkları ziyaretler sonrasında ise ayyuka çıkar.
bazı yayın organlarında çatışma olarak geçen soykırımdır. ne menem çatışmadır ki bir tarafın elinde tırnak çakısı bile yokken çatışabiliyor. insan olanalara sorgulatmalıdır.
insanlar katledildiği için üzüntü veren gelişmedir.. fakat dikkat ceken nokta ise şudur: bu ülkede bir kesim 1915'te yaklaşık 1 milyon ermeni'nin katledildiğini söylediğinde bölücü, ajan, provakatör oluyorlar (!) fakat her nasılsa dünyanın öbür ucunda bir türk'ün tırnagına tas değse soykırım deniliyor. bu ne yaman çelişkidir böyle..
halbuki etnik kimliklerden bagımsız düşünüp sadece ve sadece insan kimiliğimizden ötürü katliamlara, soykırımlara karşı çıkmamaz gerekmez mi?
müslüman dünyasının, türk dünyasının 'endişe' ile izlediği soykırım.
van münits tayyip. süleymaniye'de türk askerinin başına çuval geçirildiğinde uyu.
soyumuzdan olanlar (tabi senin soyundan olmayabilirler, anlıyorum seni) soykırıma uğradıklarında uyu.
ırak'ta 1 milyondan fazla sivil demokrasi ve özgürlük adına katledildiğinde uyu.
neden gık bile çıkarmıyorsun? müslümanlık anlayışın televizyon kameraları eşliğinde namaz kılmaktan mı ibaret? ya da bol bol hamdolsun demekten?
filistin'de yıllardır akan kan için iki kelam ettin, sonra başladın yine lafı çevirmeye.
nerede avrupa birliği, nerede insan hakları, nerede türkiye'deki liboşlar, sözde özgürlükçü ve demokratlar, nerede muhafazakar demokratlar, sarkık bıyıklılar?
medyayı da anlamıyorum. faili yurtdışına muhtemelen siktir olup gitmiş bir cinayet için günlerdir yayın yapılıyor(ki haklılardır, yapılmalıdır) fakat urumçi'de, ırak'ta, dünyanın diğer ucunda onbinlerce insan katlediliyor. bir lanet karşı duruş yok bu medyada.