2000'e doğrusu dergisini çıkardığı yıllarda pkk yandaşlığı yaparken, birden bire ulusalcı kesilip pkk düşmanlığına bürünen ideoloji sahibi insan için normal bir değişimdir.
kendisiyle yapılan bir röportajda "ben namaz kılmıyorum. halkımdan hiçbir zaman gerçekleri gizlemiyorum. ben cenaze namazlarına katılarak cemaatle birlikte duruyorum ve kaybedilen kişiye son görevimi yapıyorum." demiştir.
apoya gül veren adamın değil namaz kılması, allame-i cihan olması bile benim gözümde gereksiz bir terörist şakşakçısı olduğu gerçeğini asla değiştirmez.
doğu perinçek geçen yıl işçi partisi'nin yeni vizyonu tadında basın toplantıları düzenliyordu,"şu şu kadar Kur'anı hatmettim,aslında anneannem şöyledir,hz.Muhammed s.a.v. şöyledir"gibi şeyler söylemişti.bu minvalde değerlendirirsek paradoks olarak görülmemesi gereken bir perinçek klasiği denilebilir.
kendisinin mazisini hatırlatmama gerek yoktur heralde.isviçre'lerde türkçü,basın toplantılarında müslüman,apo ile yaptığı röportajda barış(!) elçisi,meydanlarda leninist,gazetesinde muhbir.evet muhabir değil,muhbir.çünkü kendisine ve oldukça derin(!)yerlere bağlı aydınlık gazetesinde sürekli birtakım sırlar ifşa edilir,kaynağı da bizzat kendisidir.
rte ve abdullah gül'ün değiştiğine inanıyorsak doğu perinçek'in değiştiğine neden inanmayalım? belki de adam müslüman olmuş dine-imana gelmiştir! değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu iddia edenlerin doğu perinçek'in namazı ile de dalga geçmeye hakları yoktur!
ayrıca: (#928443)
şimdi: değiştim mi dedin, e canın sağolsun!
her şeyin yumuşatıldığı bir döneme girildiğini nihayet farkettiği anlaşılıyor. dinlerarası diyalogta hakemlik görevi bile alabilir. (ama peşinden dağa-taşa sürüklediği çocuklara ne laflar hazırladı, onu merak ediyoruz.)