doğu nun paris i

paris e özenileceğine ondan daha güzel bir şehir yapılıp paris oraya özenmelidir.

hayatımda ilk olarak malatya için duyduğum tanımlama. bu yüzden doğu'nun paris'i denince aklıma alakasız olarak hep malatya gelecektir.

paris tir.

abd den bildiriyorum.

eyfel kulesi kahta kalesi olan şirin ilimiz adıyamandır.

fransızlar ve paris'liler tarafından kafelerinin, sokaklarının, tarihi binalarının, yaşamın benzerliğinden dolayı, 19. yüzyılda "izmir" için söylenen sözdür. izmir batılıların çoğu metninde "le petit paris" (küçük paris) olarak adlandırılır.

mesela bu konuda yazılmış ingilizce bir kitap için;

(bkz: http://books.google.co.uk...paris%20izmir&f=false)

orda doğup büyüdüğüm için değil, doğu'nun hemen her yerini gezdiğim için söylüyorum, eğer öyle bir yer var ise şayet; bu tartışmasız diyarbakırdır. *

(bkz: paris in doğusu)

malatya,erzurum ve kahramanmaraş için söylenen söz öbeğidir.

hemen her doğu ili için söylenen söz öbeğidir.

tatvan'dır. *

herkes kendi şehri için der.
ama daha çok gaziantep için söylenir.

(bkz: fikirtepe)

Tertemiz caddeleri,üniversitesi ve üniversite öğrencilerinin can verdiği şehir hayatıyla,heykelleri ve güzelim binaları ile kesinlikle Kars'tır.

Tatvan diyorlar.

(bkz: bize her yer doğu nun paris i)

tartışmasız gazianteptir efendim.
(bkz: güneydoğu nun paris i)

Batmandir.

diyarbakır için söylenen sözdür.
doğru olsa bile diyarbakır tek başına yeterli değildir, doğu'da birden fazla güzel olan il vardır, askerlik sebebi ile gezmiş olduğumdan listeye erzurum erzincan gibi yerler eklenmelidir.

(bkz: kars)

(bkz: uzak doğu) *

Antep, beyrut, şam ve diğer güzel yakın dogu sehirleri.

gördüğümüz gibi herkesin kendi memleketine yakıştırdığı sıfattır.*

kompleksten doğan bir mukayese ölçütüdür;
son derece lüzumsuz bir benzetmedir.

ulan sanırsın sanki adam doğma büyüme parisli de
Malatya'ya mevsimlik işçi olarak gelmiş kayısı toplamaya..

Bir yerleri anlatmak için illa da,
yok efendim doğunun parisi, uzak doğunun şangay'ı, Birleşik devletlerin kaliforniya'sı demenin hiç bir mantığı yoktur.

Elazığ elazığ'dır;
Gaziantep gaziantep'tir,
diyarbakır diyarbakır'dır.

zira bugün mukayese ölçütü olarak ifade edilen şehirlerin çoğu "özellikle, belirli bir amaç için" hatta daha doğru bir ifadeyle "ısmarlama olarak" inşa edilmiş şehirlerdir. bugün paris'e benzemesinden gurur duyduğumuz kendi şehirlerimiz ise ""doğal olarak"" bugünlere ulaşmış şehirlerdir.

bugün Fransa'da dünya mirası listesinden 31 merkez varken Türkiye'den 42 yer vardır.
Hatta ikisi de Gaziantep'dedir.

Pais'te, Münih'te, Malatya'daki, Adıyaman'daki gibi bir komagene var mıdır?
Lüksemburg'dan bir Sütçü imam çıkmış mıdır?
Bologno'da, Kopenhag'da, Cwnova'da bir efes, Zeugma, Milet var mıdır?

nah vardır.

Ama o şehirlerde de, kendilerine özge yerler mekanlar ve kültürel değerler vardır.
hiçbirini karşılaştırmaya lüzum yoktur.

hele hele arada benzeşlik kurarak gelişmişlik göstergesi saymaya hiç lüzum yoktur.
bu mukayese tarzı, ortadoğu toplumlarına özgü abesle iştigal bir iştir.

(bkz: eyyorlamam bu kadar)

yoktur. siz paris nasıl bir yer biliyor musunuz? ne işi var doğuda parisin? paris batıda da yok. malatya, olsa olsa doğunun bükreşi falan olur.

ne çok diyar gezdim, ama hiç görmedim malatya gibisini.

istanbul dur.
Parise göre doğudadır. Ve paris kadar güzeldir.