güzel ülkemde her gün sorguladığım, her seferinde cevabını bildiğim fakat bir türlü anlam veremediğim soru.
biri çıkıyor işin aslını size anlatıyor ama siz hala aynı kafada devam ediyorsunuz. tamam insan çıkarlarını gözetmeli fakat çıkarları içinde onurunu satmamalı.
dünya düzeninin tümü yalanlar ve sömürü üzerine kurulduğu için... her doğru söyleyen en küçüğünden en büyüğüne kadar, tüm güçlülerin, burjuvaların ve sermayenin düzenine aykırı iş yapar...
sevmeyenin ezikliğinden ve karakterinin oturmadığından kaynaklanır.
tabi her zaman durum böyle değil söylerken üslupta önemli.
üslubu ayarlayamazsan haklıyken haksız duruma düşebilirsin.
kompleksleri olan ve ben merkez odağını nesnele dönüştüremeyen zavallıların (yani egoist insanların) sınırları dışında doğru"culuk olmadığı için. "duymak istediklerini söylemek"li entry çok isabetli olmuş.
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diye bir ata sözümüz vardır konuyu özetleyen. insanlar genellikle yalanları sever çünkü gerçekler o kişiler için acıdır. derhal susturmak isterler doğru konuşan insanı.
''Karanlık, aydınlıktan; yalan, doğrudan kaçar.
Güneş yalnız da olsa etrafına ışık saçar...
Üzülme! Doğruların kaderidir yalnızlık,
Kargalar sürü ile, kartallar yalnız uçar.'' Ömer Hayyam
işte bu yüzden.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış maalesef.
insanlara duymak istedikleri şeyleri söylersen sevilirsin duymak istemediklerini söylediğinde de kötü insan olur siktiri yersin.
O yüzden doğruyu söylemek lazım ama doğru zamanda söylemek lazım. Her doğru her yerde söylenmez.