bir sorudur.
ben direk ekonomiyle gireceğim.
şimdi borçlanarak büyüme ekonomisi tüm dünya ülkelerinin kabul ettiği bir yöntem.
yalnız doğru bu mu?
mesela koç bir sözü olduğu söylenen, "sermayenizin ancak yüzde 30 u kadar borçlanın" diye de bi şey var ki koç un ne kadar başarılı olduğu ortada.
şimdi asıl olan kendi ürettiğin, kendi gücünle kalkınmaktır. aksi her halükarda sonunda yıkımla biter.
borçla büyümeye çalışan devletler dışarıya göbekten bağlı oluyor.
tamam her devletin başka devletlere ihtiyacı var ama göbekten bağlı olmak başka.
abd bile borçlarıyla savaşmak durumunda.
borçsuz kalkınmaya çalışınca ne oluyor?
halk biraz sıkıntı çekiyor tabi. belki belli dönemler dünya halklarının gerisinde kalan harcama imkanı ile idare etmek zorunda kalıyorlar ama bu iş aile hayatı gibi.
her aile belli dönemlerde sıkıntı çekiyor. sonra feraha eriyor.
aynı soru siyaset içinde cevaplanmalı.
halkın çoğunluğunun kabul ettiği doğrular mı yoksa evrensel doğrular mı kabul edilerek siyaset yapılmalı, ülkeler yönetilmeli?
şu da var ki halka kabul ettiği doğrulara karşı evrensel doğruları söyleyerek iktidara gelen bir yönetim yok dünyada ama olmalı.
