Delikanli yillar sonra dogdugu kasabaya döner. Sabah uyandiginda aklina yillar önce evlenmek istedigi, kasabanin güzel kizi gelir. Kizin güzelligi cevre kasaba ve sehirlerde bile dillerdedir ve kimler istediyse kiz bir türlü olumlu yanit vermemistir. Otelden cikar ve gördügü yasli adama kizi sorar. Yasli adam az ilerde güzel bahce icinde bir ev gösterir, kizin orada oturdugunu söyler. Delikanli merak eder, kizin nasil biriyle evlendigini. Bir kösede beklemeye baslar, bir müddet sonra yaslica kel pek te hos görünmeyen bir adami yolcu eder kiz kapidan... Üstelik zengin bir adam da degildir....
Adam gittikten sonra delikanli calar kapiyi, kendini tanitir. Sorar niye bu adamla evlendigini kiza...
Kiz söylerim der ama bir kosulla....
Evin arkasinda büyük bir gül bahcesine götürür delikanliyi ve der ki:
Bu bahcenin en güzel gülünü bana getirirsen söyleyecegim sana niye bu adamla evlendigimi... Ama asla geri yürümek yok bahcede, arkana bakmak yok en güzel gülü istiyorum sadece...
Memnuniyetle der delikanli ve girer bahceye....
Cok güzel sari bir gül durmaktadir karsisinda tam elini güle uzatmisken pembe bir gonca görür az ötede, ilerler...
Ona uzanirken kadife kirmizi bir gül ilisir gözüne ilerde...
Derken..... Birde bakar bahcenin sonuna gelmis...
Kiza verdigi söz gelir aklina.. Geri dönmek yok...
Ne yapsin.. Mecburen buldugu alelade,hatta solmaya yüz tutmus bir gülü mahcup bir sekilde götürür kiza....
boşa beklemekten başka bir şey değil.
ne zamanki doğru zaman, doğru insan yoktur! ne zamanki yanlış zaman, doğru insan vardır!
''doğru insan'' geleceği zamanı saklayan,
karmaşık hayatın içinde günün birinde karşına çıkan, ansızın gelen ve gitmesi hiç istenmeyendir...
insanlar hep doğru insanın gelmesini beklerler bi yanlışla,kendimiz doğru insan olmayı neden istemiyoruz illa gelip biri mi doğrultacak?iyi de sormazlar mı adama "doğru insanı hak edecek ne yaptın "?diye.
beklemekle olmayacak hayaldir. girişim olmazsa beklentinin bir anlamı olmaz.doğru insanı sadece beklemek değil, onu beklerken biraz da çaba sarfetmek gerekir .
cesaret.bir söz bir sevgi bir ihanet bir tehdit karşısında ya da bir kukla sayesinde kendimizi gaza getirip gerçekleştirdiğimiz eylem.kimi zaman aptalca kimi zamansa tam yerinde yaparız.zamanını iyi ayarlayabilirsek bize çok şey kazandırır.kaybolan,aranan inancı,kendimize olan güveni yakalarız o zaman mücadele edecek kimse kalmaz karşımızda.hayalleri canlandırmak kalır geriye.ama genelde yanlış vakit seçeriz.bu durumda yapılacak şeyse o mükemmel kişiyi,koruyucuyu beklemek olacaktır.cesaret ve doğru kişi doğru orantılı olup hayatta mükemmeli yaşamayı sağlar.bize kalan şey aramak veya bulmayı ummaktır.doğru kişi hala hayatımızda değilse yapılacak şey onu beklemektir nedenlerinden biri de budur.
Hikayenin kahramanı olan cocuk cok uzun bir yoldan gelir ve dinlenmek için Hotal California'ya gider... Bir gün odasından cıkarken yan oda kalan kızla karşılaşır ve tanışırlar... ikiside birbirlerine ilk anda aşık olurlar... Muhabbeti ilerletirler güzel bir aşk yaşarlar ama herşeyin bir sonu olduğu gibi tatilinde bir sonu vardır...
Tatil biter ve bu iki aşık ayrılmak zorunda kalırlar ama cocuk kızdan bunun bir yaz aşkı olmadını kanıtlamsı için bişi ister istediği şey ise tam 1 yıl sonra tanıştılları gün bu otelde buluşcaklardır... Birbirlerine söz verirler tam bir yıl sonra tanıştıklrı gün buluşucakalrını sölerler ve ağlayarak ayrılırlar...
1 yıl sonra...
Aşık cocuk arabasına atladığı gibi bitmek bilmez yolları aşarak hotal californianın önüne gelir...Fakat cok sasırmıştır cnkü gördüğü tek şey simsyah buvarlar ve yıkık bir harabedir... tüm gün orda sevdiği kızı bekler ama kız gelmemektedir... sonra cocuk bu hotele nolduğunu araştırır ve öğrenirki bir önceki gün hotelde yangın cıkmıştır vede sevdiği kız o gün hotele gelmiştir cocuğa süpriz yapmak için ama o gün hotelde yangın cıkmış ve kızda o yangında haytını kaybetmiştir....
evde oturup beklenmez doğru insanı beklemek olmaz zaten alabildiğine yaşarsın kendi doğrularının peşinden gidersin
gezersin tozarsın eğlenirsin dolu dolu yaşarsın yaşamayı bilirsin işte bunları yaptığın zaman o seni bulur meraklanma ama kasıntı olursan sahte tavırlara girersen olmadığını yaşamaya olduğunu reddetmeye başlarsan daha çok beklersin.
tanım:alabildiğine yaşarsan karşına çıkacak kişidir.
Godot'nun gelmesini beklemek gibidir. gece çöker de Godot gelmez. onu beklerken kendinizden uzaklaşır, yetmezmiş gibi borun pazarını kaçırıp eşeğinizi Niğde'ye sürmek zorunda kalırsınız.
hiç gelmeyecek birini beklemeyin. kendinizi sevin.
bir başkasını sever, anlar, dinler gibi...
işte o vakit Godot'un (bkz: doğru insan)aslında size ne kadar yakın olduğunu anlayacaksınız.
gelmeyecektir.
kim bilir kaç tanesinin yanından usulca geçtin. kaç tanesini farkında olmadan kaybettin. bu böyledir. o gelmez, sen de arama zahmetine girmezsin. yalnızlık kemikleşmişse bünyende, onu eğip büküp şekle sokamazsın. canın yanar. kısacası; beklemek acı, beklenti yorar. vasat isen, bir de farkındaysan bunun, ya öyle öleceğini kabul et, ya da harekete geçip biraz daha zorla yaşamın dibinde kalan mutluluğu sıyırmayı..