insan ve çevre sağlığı için oldukça zararlı olması sebebiyle başta Bursa halkı olmak üzere tüm ülke vatandaşlarının konunun hassasiyetine gereken önemi vermeyi dileyerek herkese kokusuz, temiz hava, temiz nefes alabileceğimiz sağlıklı günlere dönüş yapmayı düşlemekteyim.
Doğaya çöp atmayın, hayvanları koruyun kollayın, israftan kaçının, popüler kültürden uzak durmaya çalışın, fırsat buldukça ağaç dikin, doğaya hoyratça davrananları uyarın olmadı şikayet edin, toplumca bunları yaparsak ola ki doğayı korumuş oluruz.
Avrupa'da doğayı koruma görevini birebir halkın kendisi yapmaktadır. Şu an bile pencere kenarlarına tüneyip çevreyi kirleten, suç işleyen vandalları tespit ettikten sonra tepki gösterip, şikayette bulunan doğa polisliği yapan yaşlı teyze ve amcaları görür gibi oluyorum.
yok olmak. yani insan neslinin yok olması. insanlık bir virüstür. tek amacı dünyanın ekolojik sistemini yok etmektir. tüm kaynakları ya yok eder, ya kirletip kullanılamaz hale getirir. mevcut kaynaklar insanlığı iki kez doyurmaya yetiyorken insan nüfusunun neredeyse yarısı açlıkla mücadele etmektedir.
fosil yakıtların neden olduğu sera gazları küresel ısınmaya; sürekli bilinçsizce doğaya bıraktığımız plastik atıklar okyanusları ve balıkları yok etmeye, sürekli yok ettiğimiz ormanlar da havanın kirlenmesine sebep oluyor.
kendi kendimizi yok ediyoruz. bu bence çok sorun değil. sorun kendimizle birlikte bu gezegeni ve üzerindeki diğer canlıları da yok ediyor olmamız.
Doğayı korumak demek onu kendi haline bırakmamız demek. Ama insan olarak bu bizim varoluşumuza ters olduğu için yeniden doğal olup yaşayabilmemiz mümkün deyildir. Bundan sonra gittiğimiz yol yeşil teknoloji üretmektir. Güneş, rüzgar su gibi enerjileri daha etkili enerjikaynakları haline getirmektir. Diğer taraftan ağaç yaşken eğilir deyip gelecek nesillere antalarak deyilde örnek davranışlarla doğayı sevmeyi temiz tutmayı öğretebiliriz. Japonların dünya kupasında stadyumu maç sonrası temizledikleri gibi.