Büyük sanat adamı gibi lanse edilmesinden ülkem adına o kadar utanç duyuyorum ki. Tam bir faşist, kendisinden başka kimsenin varolmasına izin vermiyor, 80 yaşına gelmişsin, bu ne hırs, yürüyecek hali kalmamış, hala ordan oraya kadeh kaldırıyor.
yazılarını asistanlarına yazdıran, artık gebermek üzere olduğu halde hala hiçbir kokteylden, yarışmadan eksik kalmayan, ana kuzusu, eşcinsel, sanat düşmanı ne idüğü belirsiz kişi.
asparagas olma ihtimali de olmakla birlikte sözlükte yazdığı iddia edilen papyonlu. tahminlerim kendisinin agiragirhizlan nickli kişi olduğu yönündedir. sadece tahmin.
Pertevniyal Lisesi'ni bitirdi. Hukuk öğrenimine başladı. ilk yazısı 1954 yılında yayımlanan Doğan Hızlan, çeşitli edebiyat dergilerini ve aralarında Cumhuriyet'in de olduğu gazetelerin sanat sayfalarını yönetti. Bunun yanı sıra birçok gazete ve dergide eleştiriler yayımladı.
1980 yılında Bayram Gömleği adlı bir çocuk hikâyeleri güldestesi hazırladı. Ercümend Behzad Lavın Bütün Eserlerini yayıma hazırladı. Son olarak ihsan Yılmaz ile birlikte Celâl Sılayın Toplu Şiirlerini Hüsran Filizleri adıyla yayımladı. En yeni kitabı, Hürriyet Pazar'da yayımlanan kitap yazılarından oluşan Aynadaki Bakışlar'dır.
Halen Hürriyet Gazetesinde yazıyor. Türk Edebiyatı'nın gelişmesine katkılarını sürdürüyor.
Onun açılışına gittiği sergiyi daha çok kişi ziyaret eder, bahsini geçirdiği opera ya da bale temsilinin biletleri tükenir. Bir etkinliğe katılması için sayısız telefon gelir, çünkü bazen şöyle bir görünmesi bile o etkinliğin prestijini arttırır. O yüzden de bütün kitap fuarları onu ister, bütün edebiyat yarışmaları da onu jüri yapar. Bir kitap onun referansıyla yok satar. çünkü referansı altın değerindedir. Eleştirileri yıkıcı değildir. Bilgiyle donatılmış, tecrübeyle sağlaması yapılmıştır. O yüzden gücünü kabul eden herkes ona aynı zamanda saygı ve sempati duyar.
fethi naci'nin ardından '' marksistti ama estetik duygusundan yoksun değildi '' diyebilmiş bir adam. e, ne yapsın, hayata dair algısı bu kadar doğan hızlan'ın, ideolojisi olanın estetik duygusu olmaz sanıyor.
Yalçın Küçük'ün oraya edebiyat komiseri gibi oturduğun zaman ( Hürriyet'i kastediyor) gerçekleri göreceksin diye haykırdığı adamdır. Edebiyat zekası yoktur. Okumuştur; ama ne adam gibi eleştirmendir ne de yazar. Bir muammadır. Asistanlığını yapmış bir arkadaşıma: "insanların tasvip edip etmediği bütün ilişkilere girdim." diyerek hayatı tanımamızı sağlamıştır. Eyvallah diyoruz açık sözlülüğünden dolayı.
türk eleştirmen. 1937 yılında istanbul'da doğmuştur. gazetecidir, yayınevlerinde redaktör ve danışman olarak çalışmıştır. 1980'den başlayarak gösteri dergisini yönetmektedir.