downbound train

entry3 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. bruce springsteen'in the river'la birlikte sıradan adamın hikâyesini anlattığı bir diğer eseri. üzer. can yakar. yıkar. kapitalizme sövdürür.

    I had a job, I had a girl
    I had something going mister in this world
    I got laid off down at the lumber yard
    Our love went bad, times got hard
    Now I work down at the carwash
    Where all it ever does is rain
    Don't you feel like you're a rider on a downbound train

    She just said "Joe I gotta go
    We had it once we ain't got it anymore"
    She packed her bags left me behind
    She bought a ticket on the Central Line
    Nights as I sleep, I hear that whistle whining
    I feel her kiss in the misty rain
    And I feel like I'm a rider on a downbound train

    Last night I heard your voice
    You were crying, crying, you were so alone
    You said your love had never died
    You were waiting for me at home
    Put on my jacket, I ran through the woods
    I ran till I thought my chest would explode
    There in the clearing, beyond the highway
    In the moonlight, our wedding house shone
    I rushed through the yard, I burst through the front door
    My head pounding hard, up the stairs I climbed
    The room was dark, our bed was empty
    Then I heard that long whistle whine
    And I dropped to my knees, hung my head and cried

    Now I swing a sledge hammer on a railroad gang
    Knocking down them cross ties, working in the rain
    Now don't it feel like you're a rider on a downbound train
    2 ...
  3. 3.
  4. azmedip çevirisini yazıyorum.

    işim vardı, kadınım vardı
    şu dünyada yolunda giden bir şeylerim vardı
    kereste deposundaki işimden çıkartıldım
    işler zorlaştıkça aşkımız kötüye gitti
    şimdi araba yıkamada çalışıyorum
    sürekli yağmur yağıyor
    freni boşalmış kamyonun sürücüsü gibi gelmiyor mu sana

    yalnızca "gitmeliyim joe,
    hiçbir şey eskisi değil" dedi
    eşyalarını topladı
    central line'dan biletini alıp beni geride bıraktı
    gece uykumda acı bir ıslık duyuyorum
    puslu yağmurda öpüşünü duyuyorum
    ve freni boşalmış kamyonun sürücüsü gibi duyuyorum

    dün gece sesini işittim
    ağlayıp duruyordun, yapayalnızdın
    aşkının hiç ölmediğini söylüyordun
    evde beni bekliyordun
    ceketimi giydim ve ormanda koşmaya başladım
    göğsüm patlayana kadar koştum
    otoyolun ilerisindeki açıklıkta
    ay ışığında evlendiğimiz ev parıldıyordu
    bahçeyi geçtim, ön kapıdan daldım
    yüreğim kafamda atıyordu, merdivenlerden çıktım
    odamız karanlık, yatağımız boştu
    o anda acı ıslığı duydum
    dizlerimin üzerine çöktüm, boynumu büküp ağladım

    şimdi demiryolunda balyoz sallıyorum
    rayları bağlıyorum, yağmurda çalışarak
    şimdi sen freni boşalmış kamyonun sürücüsü gibi hissetmiyor musun?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük