hem çocuğuna hem de kendilerine işkence olan böyle bir yük ile inatla yaşamaya devam eden, hayatta hiçbir rol edinemeyecek bu varlıkları hayatta tutan, mantık bilincinden yoksun çok tuhaf ebeveynlerdir.
anlıyorum, sonuçta evlat evlattir, arada sevgisel bi yakinlik olusabilir ancak; hayatta bazı durumlarda ciddi anlamda mantık ve sağduyulu düşünüp karar almak gerekir. bu bağlamda, bu tarz varlıklar toplumun yukselmesine engel olmakta, büyük bir kaynak israfına neden olmaktadırlar. bu yüzden hepsinin yok edilmesi gerekmekte...
tabii bu kötürümlük ve toplumsal sapma durumu sadece bu hastalara özgü değil, 'normal ve sağlıklı olmayan' bozuk kodla doğan her hastalıklı bünyeye sahip insan için geçerlidir.
hülasa, insanlığın ve dünyanın ilerlemesinin yolu güçlü olanların güçsüzleri yok etmesiyle mümkün olabilir. bu yüzden en başta dünyadaki ilaç sektörü cokertilmeli ve tüm hastaneler yakılmalıdır.
muhtemelen doğacak çocuğunu boğacağı için kısırlaştırılıp barakaya alınması gereken yazar beyanatı.
dünyanın en mutlu ebeveynlerinden bir tanesi de down sendromlu çocuğu olan ailelerdir.
down sendromlu bir evlat sahibi olmak piç bir evlada sahip olmaktan bin kat güzeldir.
down sendromlu bir insanla hiç tanışmamış insan beyanıdır. faydasız diye yaftaladığın o insanlar senden ve etrafındaki herkesten daha iyi niyetli, saf, temiz ve genelde mutlu. karşılıksız seven, yardım eden, gözlerinin içi gülen, etrafındaki herkesi mutlu eden bireyler. içlerinde en ufak bir kötülük ve kin yok. onlara kötülük yapıldığında ise nefret etmiyorlar, sebebini anlayamıyorlar ve üzülüyorlar sadece. o insanları yaftalayan şahısa sormak lazım şu ana kadar insanlığa ne faydası olmuş, kaç makalesi var, kaç patenti var, kaç faydalı modeli var, bunlardan kaçını üretime geçirmiş. kaç muhtaç insanın derdine çare bulmaya çalışmış, kaç hasta tedavi etmiş. ha sen dersen ki insanlığa neden faydam olackamış, insanlığa kafam girsin eyvallah ona birşey diyemem, hatta katılırım insanlığa benim de kafam girsin. ama günahsız varlıklara laf uzatmayacaksın o zaman faydasız diye.
başlığı açan arkadaşa şunu hatırlatmak istediğim başlık konusudur:
"Bir kadın var. Bu kadın frengi hastası ve tam sekiz tane çocuğu var. Bu çocuklardan üçü sağır, ikisi kör ve biri zeka özürlü. Ama kadın yine hamile. Sizce bu çocuğu dünyaya getirsin mi, yoksa kürtaj mı yaptırsın?
Böyle bir soruya cevap verenlerin tamamına yakını doğal olarak 'Kürtaj' der değil mi? Ama kürtaja 'Evet' dediyseniz Beethoven'ı öldürdünüz..!"
kısaca toplumu ilerletecek olan hatta dahi derecesinde bir adam arkadaşın deyimiyle "kodu bozuk" bir anneden de çıkabiliyor.
Şimdilerde böyle ebeveyn sayısı epey bi azaldı. Birçok evli çift Doğumdan önce çocuğun kromozomlarını saydırıp down sendromu olması halinde kürtaja karar veriyor. Herkesin kendi tercihidir tabii. Kimse başına böyle bir şey gelmeden atıp tutmasın. Yaşamadan bilemeyiz.
sanırım asıl böyle dusunenleri yok etsek dünya çok daha güzel bir yer olacak. bu nasıl bir ahlak, nasıl bir vicdan, nasıl bir insanliktir be? insan mısın sen ya? hayır, insan dediğinde biraz merhamet ve sevgi olur ama.. anlaşılan çocukken gram sevgi ve şefkat gormemissin. herkes asagilamis galiba seni? yoksa normal bir insanın böyle sapkın dusunceleri olmaz diye dusunuyorum. iyice robotlasti, mala bağladı bu millet...
o degil, neye gore 'normal' veya 'anormal' teşhisi koyuyorsun? sen normal ve sağlıklı olduğunu mu dusunuyorsun, tam olarak kistaslarin ne?
her insanda öyle veya boyle yamukluklar, kötülükler var. insan sadece iyi veya kötü bir varlık değil. her şey insanda vardır. mükemmellik diye bir şey söz konusu değildir..
her insana bu dünyada bir yer var. hele senin bozuk kod dediğin bu tarz hastalıklı insanlara en çok yer var hatta. en büyük bozuk kod, katiller ve hırsızlardadir. dünyanın kanını emen kapitalistlerdir bozuk kod.
herkes, ama herkes illaki bir yetenekle donanmıştır. down sendromlu çocukları hiçbir işe yaramaz mı sanıyorsun? emin ol, yeteri düzeyde rehabilite edilir, eğitim alirlarsa senin birçok 'normal' dediğinin insanlardan çok daha faydalı olabilirler insanlığa.
forrest gump filmini izledin mi bilmiyorum. orda da genetik bozuklugu olan bir cocuk cok faydali isler yapip kahraman oluyordu. yani her insana dogru yerde dogru sans taninirsa kesinlikle bir şekilde başarılı olacaktır. bu şansı istisnasiz her insan hak eder.
hem mükemmel olanı herkes sever, önemli olan mukemmel olmayanı, kusurlu olanı sevmektir. sevginin asıl dili burada konuşur...
konu ile ilgili söyleyecek pek bir şeyim yok allah ıslah etsin diyorum..
yalnız iki noktayı aklım almıyor;
1- bu anlamsız troll denemesine 2 adet şukelağ veren dimağlar kimlerin?
2- yakın zamanda ben böyle bir yazar daha hatırlıyorum; ilk entry'si troll olup daha sonra kendisi ile çelişen ikinci entry'i giren..
Down sendromlu bir insan hayatı tüm gerçekliği ve saflığı ile yaşar. Dışardan gözlemlediğim kadarıyla bu insanların ebeveynleri sevginin en temiz halini bilen ve yaşayabilen insanlardır.
Evet çok zor kabul ediyorum. Anne baba olarak eğer başıma çocuğumdan önce bir şey gelirse korkusunu yaşamak düşününce bile dayanılması zor bir durumdur. Genel bir tabir vardır allah kimseye evlat acısı yaşatmasın diye ama bu ebeveynler çocuklarından önce ölmekten korkarlar.
Aslında bu bireyleri farklılaştıran toplumdur. "Benim hep farklı olduğumu söylüyorlar." diyen down sendromlu bir çocuk tanıyorum. Aslında diğer çocuklardan hiç bir farkı olmadığını anlatmaya çalışmıştım. Ben bir şey dedikçe hep "ama" ile başlayan cümleleri vardı kafasında.
-Ama benimle parkta oynamak istemiyorlar.
-Ama okulda bazı arkadaşlarım benim yanıma oturmak istemiyor.
-Ama bazen yemek yerken bana nasıl yemem gerektiğini hatırlatıyorlar... gibi gibi bir sürü "ama"lı cümlesi vardı.
Oysa ki her çocuk bunları yaşayabilirdi ama onun kadar sorun etmezdi çünkü bize göre o "normal"di. Down sendromlu ise "farklı". O kadar çok söylenmiş ya da hissettirilmiş ki farklı olduğu!!!
Down sendromlu çocuğu olan ebeveynler aslında cocuklarına toplumda yer açabilmek için savaşırlar. insanların ön yargılarını kırmakla uğraşırlar.
Down sendromlu çocuğun diğer çocuklardan hiç bir farkı yoktur.
-Yemeğini kendi yiyebilir.(evet bazı takıntıları vardır mesela tavuk kanadını eliyle yemek istemez çünkü yemek çatal,bıçak ve kaşıkla yenir yemekler.Bildiğini uygular tavuk kanadını kaşıkla yemek doğruysa ona göre öle yer mutlaka bir yolunu bulur.)
-Oyun oynar.
-Kardeşini sever abilik ve ablalığın alasını yapar.(yeri gelince de kardeşine sığınır ve abilik ablalık yapmasını ister.)
-Arkadaşlarını sever ve onlarla olmak ister.
-Müzikle ve sporla ilgilenir ve başarılar elde eder.
Bu liste uzar gider. Bir çocuk ne yapabiliyorsa down sendromlu çocukta onu yapabilir. Sadece biraz daha yavaş ve kendi doğrularına göre. Bu farklı olduğu anlamına geliyorsa evet farklıdır.
işte bu farklılıklar yüzünden ebeveynleri korkar başıma ondan önce bir şey gelirse diye.