her insanın dile getirmiş olabileceği ortak cümleler vardır hayatta. belki klişe ya da kalıplaşmış laflardır bunlar. baba ile girilen bir kavgadan sonra babanın söylediği bir takım sözler o kadar içine otururki insanın "keşke dövseydi bunları söylemek yerine" der insan ister istemez.
tokattan daha beter eden her kelimede "vur yahu vur ama sus" desen de içinden, faydasızdır. babanız eğer dövmek için; sopa, terlik veya osmanlı tokadı gibi yöntemler yerine kelimeleri seçiyorsa araç olarak, işiniz var demektir gerçekten. yenilen dayağın acısı geçer ama duyulan sözlerin acısı her daim kalır yürekte. orhan babanın buram buram felsefe kokan bir şarkı sözünde de dediği gibi; "dil yarası, en acı yara imiş". hoş o sevgilisinden duyduklarını kastediyordu ama kendisi burda olmadığına göre, bahsi geçen duruma uyarlamakta sakınca yok.
iki kardeşten küçük olanı trafik kazasında ölmüştür.
-b:allahım neden yarabbi benim canımı alsaydın da o yaşasaydı. neden yarabbi onu benden aldın canım oğluuummm.
sonra baba oğluna dönerek
-b:hepsi senin yüzünden onu sen öldürdün. senin gibi evlat yerin dibine girsin allah belanı versin.
-ç:üzgünüm baba böyle böyle olmasını istemezdim çok üzgünüm babaaa.
-ç:onun yaşamasını benim ölmemi isterdin değilmi ?
-b:evet..
ulan olum bir daha F getirirsen buradan bir cakarim amerika cezayir 15 saat; fransiz lejyonuna yazdirmayan seni adam degil..
tabi baba bunlari telefonda soyledigi icin pek etki etmemistir ya da etmistir kopek gibi calisilip okul zamaninda bitirilmistir..