double indemnity

    1.
  1. 1944 yapımı, yönetmenliğini Billy Wilder in yaptığı, başrollerini Fred MacMurray, Barbara Stanwyck ve Edward G. Robinson paylaştıkları film.

    özellikle kara film hayranlarının kesinlikle izlemesi gereken bir film.
    4 ...
  2. 9.
  3. cinayet sahnesinin kadinin yuz ifadesi ile vermek 1930 yilinda motion picture association of america ( MPAA)nin muduru olan william hays'in duzenledigi production code larin akillica üstesinden gelme yollarindan biri olmustur. purity codes adiyla da bilinen bu sansür maddelerinden biri "toplumdaki kotu niyetli kisilere emsal teskil etmemesi acisindan cinayet sahnelerinin ve yöntemlerinin gösterilmesinin yasak olmasidir".
    4 ...
  4. 6.
  5. barton keyes karakteri col. hans landa ile birlikte gelmiş geçmiş en iyi performanslardan sayılabilir,toplamda 5 dakikayı bile geçmeyen rolü biraz daha uzun tutulsa kimsenin itirazı olmazdı sanırım.
    4 ...
  6. 12.
  7. film-noir türünün en sağlam birkaç örneğinden biridir. ışık kullanımı, duvarlara vuran büyük gölgeler, jaluzi arasından parçalanarak giren ışık gibi, gerçekten özelliklerini dolu dolu taşıyan femme fatale'si ile buram buram bir kara filmdir.

    --spoiler--

    ana karakterimiz walter neff ile barton keyes arasındaki kedi fare oyunu çok sağlam kurgulanmış. ikili arasında "puro yakma" olayına yönetmen ilginç bir anlam yüklemiş;

    bütün olayı organize eden walter, planı sorunsuz işlediği sürece keyes'le olan sahnlerde hep keyes'in purosunu yakar. keyes puroyu ağzına götürür, ceplerini yoklar, ateş bulamaz, bizimki kibriti tek parmakla çakar ve yakar. fakat keyes olayın iç yüzüyle ilgili çok sağlam ipuçları bulduğu ve bunları walter'a söylediği sahnede purosunu yine ağzına götürür, walter kibriti yine artistçe çakar, fakat keyes bu sefer cebinden çıkardığı kendi kibritiyle yakar purosunu. bu sahnede anlarız ki; artık roller yavaş yavaş değişmektedir.

    walter son sahnede herşeyi keyes'e itiraf ettikten sonra, yaralı bir biçimde ambulansı beklerken, cebinden kırık dökük bir sigara çıkıp ağzına koyar. kibriti yakmak için çıkarır fakat keyes kibriti elinden alır bu sefer o tek parmakla kibriti çakıp sigarayı yakar.

    --spoiler--
    4 ...
  8. 4.
  9. --spoiler--
    walter neff karakterinin bayan dietrichson'u öldürdüğü meşhur sahne aşağıdan izlenebilir.

    http://www.youtube.com/wa...5BRqc&feature=related

    görüldüğü gibi sin city'nin hemen başında "satıcı"nın, "müşteri"yi öldürdüğü sahne tamamıyla double indemnity'e göndermedir. yaşasın film noir!
    sin city sahnesi için

    http://www.youtube.com/watch?v=CEEQuBP15Eg
    --spoiler--
    4 ...
  10. 2.
  11. mükemmel bir film. çekilmiş en güzel film noir olduğu söylenmektedir. izlemeden önce 60 yıl önce çekilen bir film için fazla abartıldığını düşünmüştüm. önemli olanın teknoloji, renk, ses sistemi falan değil de bizzat yönetmenlik, sanatçılık olduğunu zihnime kazımıştır.
    4 ...
  12. 11.
  13. mükemmel bir film noir klasiği. senaryosu, kurgusu, oyunculuklarıyla çok ama çok başarılı bir klasik. bu filmden alınan tadı bu dönemin filmerinden almak biraz zor.
    4 ...
  14. 16.
  15. insanı zevkten dört köşe eden filmlerin ustası Billy wilder'ın noir klasikleri arasında ilk sıralarda yer alan filmi.
    Sonrasında Pek çok filme ilham kaynagı olmuştur.
    Özellikle süpermarketteki buluşma sahnesi döneminin cok ilerisindedir.
    Ama bundan iyisi olamaz diyorsanız Bir de sunset boulevard'a bakın derim.
    3 ...
  16. 8.
  17. 1944 yapımı billy wilder' ın yönettiği ve barbara stanwyck' in tam bir femme fatale oynadığı, ortalarından sonra temposu ile saran film noir klasiği. basit bir kurgu giderek giriftleşiyor. melodramatik öğelerden kurtulup oldukça iyi bir film çıkıyor ortaya. öldürme sahnesini kadının mimiklerinden izleme fikri gayet orijinal. sunset blvd' dan sonra en beğendiğim wilder filmi.
    4 ...
  18. 10.
  19. senaryosu oldukça sağlam, femme fatale bir kadının tuzağına düşmüş sigorta pazarlamacısının; aşk ve para yerine cinayet ve ölüme sürüklenişini soluksuz anlatan, 1944 yapımı billy wilder filmi. kara filmlerin en güzellerinden biri kuşkusuz. ana karakterlerin yanındaki yardımcı roller de takdire şayan. özellikle sigorta risk araştırmacısı, istatistik piri,intiharın her türü her şekli için cilt cilt kitapları olacak, sigorta varislerinin peşine şüphe halinde dedektif takacak kadar sigorta profesörü, insan sarrafı Barton Keyes karakteri harika. tabi bir de keyes'in her kritik karar öncesi kendisini uyaran, meşhur küçük adamı harikaötesi. femme fatale'imiz phyliss; hal halından, şuh bakışlarından; hiçbir engel tanımayan yükselme hırsına, şeytani zekasına kadar tam bir afet. ama vurulmasından önceki sahnede sanki aşka boyun eğmiş gibi olsa da geçmiş suçlarını affedemeyen sigorta pazarlamacısı, aşığı, son suç ortağı Walter Neff tarafından sonu yazılmakta.

    bu film de billy wider'ın diğer özel ve pek güzel kara filmi, the sunset boulevard'ı gibi, sondan başa doğru kurbanın ağzından anlatılmakta. ama ritminden hiçbir şey kaybetmemekte. finalde neff'in aşk için çıktığı yolda hüsrana uğramasına, katil ve maktul olmasına rağmen; son saatlerinde, gerçek aşıkları kavuşturması da pek romantik olmuş. hem de öksüz ve yetim laura için tüm yaptıklarından sonra gösterdiği duyarlılıklar pek hazin.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük