iki rivayet vardır yanılmıyorsam bilineni hallâcınkidir.
hallâc-ı mansûr idama yürürken avam bunu fırsat bilir başlar taşlamaya, o sırada cüneyd el bağdadî bakar ki uymamak lazım kalabalığa ama durmaz alır bir gül atar hallâc'a, kan başlar akmaya:
-ahh! halden anlayan bir dostun attığı gül bile bizi incitti...
bir rivayette pir sultan abdala vardır. o da yürürken idama, halk başlar piri taşlamaya, taşlar yetişmez ona ama müsahibi baba uyar kalabalığa: bir gül alır fırlatır abdala!
-onların taşı bizi incitmez ama dostun gülü yareler beni.