bir pir sultan abdal deyişi.hasret gültekinden hasretle dinliyoruz şimdi dostun bir gülü yaralar beni
Şu Kanlı Zalımın Ettiği işler
Garip Bülbül Gibi Beni Zareyler
Yağmur Gibi Yağar Taşlar Başıma
illede Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni
Dar Günümde Dostum Düşmanı Beli Oldu
Bir Derdim Var idi Şimdi El Oldu
Ecel Fermanı Boynuma Takıldı
Gerek Vura Gerek Asalar Beni Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni
Pir Sultan Abdalım Can Göğe Almaz
Haktan Emir Olmasa ı Rahmet Yağmaz
Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Değmez
ille de Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni
pir sultan abdal dar ağacına giderken kapı ardına kadar açlır, zincirler elinden kopar düşer yere.Bu kerameti gördükleri halde bu nefsine uymuş şeytanlar yine umursamazlar ve Pir Sultan'ı dar ağacına doğru yürütmeye başlar.Hızır emir verir,herkes Pir Sultan'ı taşlasın,taş atmayanı keserim diye emir verir. O halk için uğraş veren Pir Sultan'ı yine o halk taşlamaya başlar.Ama onların taşı Pir Sultan'a değmemektedir.Pir'in Müsahibi Ali Baba'da can korkusundan Pir'e taş atamaz ama taş yerine gül atar. Bu gülden dolayı Pir yaralanır al kanlar akmaya başlar mübarek bedeninden.Dostunun bu hareketi onu çok incitir.Ve bu durumda şu nefesini okur:
Şu kanlı zalimin ettiği işler,
Garip bülbül gibi zareler beni,
Yağmur gibi yağar başıma taşlar,
ille dostun gülü yareler beni!!!
Bir derdim var idi şimdi elli oldu,
Dar günümde dost,düşmanım belli oldu,
Ecel fermanı boynuma takıldı,
ille dostun bir fiskesi yareler beni!!!
Pir Sultan Abdal'ım can göğe ağmaz,
Hak'tan emrolmayınca rahmet yağmaz,
Şu elin attığı taş bana değmez,
ille dostun attığı gül pareler beni!!!