okumaktan zevk veren lakin günlük hayatta hayatı karartan bir durum. kahvaltı yaparken yere bi zeytin düşüyor. hemen 'yok hayır, o düşen bir zeytin değildi. o düşen ivanov makaroviç'in inançlarıydı, o düşen onun çocukluğunun iziydi, o düş... ' diye başlıyorum. dışarı çıkamaz oldum. insanların psikolojik durumlarını tahmin edip yüzlerine anlamsızca bakıyorum. geçen durduk yere kadının tekine 'orospusun sen orospu!' diye tokat attım. kadın sert çıktı sokağın ortasında, ağzımı burnumu kırdı. nasıl düzeleceğim ben?
Dostoyevski okumak, insanoğlunun içinin de içini görmek olduğu için doğal olan bir durumdur. Nefret edersin empati kurmaktan yoksun, peşin hüküm seven insancıklardan.