vicdanınızı tanımanızı sağlar.
(bkz: suç ve ceza)
toplumdan ve hayattan kendinizi soyutlatır.
(bkz: yeraltından notlar) (bkz: zapiski iz podpolya)
asosyal bir gencin aşkıyla sizi büyüler.
(bkz: beyaz geceler)
19.yy'da hapise düşmüş bir kişi nasıl olabilir ve de hapis hayatı nedir fazlasıyla öğretir.
(bkz: zapiski iz myörtvovo doma)
masum mektuplaşmalar ile acıma duygusunu derininize işler.
(bkz: bednyye lyudi)
Şu sıralar başlamayı düşündüğüm, dostoyevski' nin eserleridir. Okuyanların yorumlarına bakılırsa bambaşka birşeymiş gibi görünüyor.
Not: belki de şuracıkda birkaç dostoyevski okuyan yazar vardır.
Uzun betimlemeleri tam can sıkıcı olmaya başlarken tek bir cümle ile aniden duraksamak, tekrar sarılmaktır. Zihinde sürekli bi mücadele verilir okurken. Sanki karşılıklı iki insan diyalog halindedir beyinde. Ara verip susturmak istersin içindeki çelişkili sesleri.
iyiki bir kitabını okuyoruz gelen geçen no onlotoyor no onlotoyor diye tutturdu. Kardeşim al sana vereyim oku ne anlatıyor bak. Yok ben almayayım diyor. Kafam kadar kitap şimdi o da haklı. Sonuna gelmeden gözleri 5 numara olur adamın.
Size insanoğlunun en karanlık tarafını gösterir.
Dostoyevski okuyan ruhunu ateşle vaftiz etmiştir.
Yazarların peygamberi, size bu hayat yolculuğunda en iyi öğretmen olur.
"Öldükten sonra başkalarının hayatlarına dokunacağım için çok mutluyum." demişti.
Dokunmakla kalmadı, içinden geçti.
Onun Romanlarında anlattığı karakterler gibi insanlar, hep karşıma çıktı.
Sayesinde farkettim...
kitabın ilk sayfalarından kendi içine çeker okuru. devamını 'bi solukta' getiriverirsiniz, günlerce sürmez dostonun kitapları. ancak ruh halinizi keskin şekilde değiştirivermekle beraber, kitap bittiğinde derin bi iç çeker hemen olmasa da kısa süre içerisinde kendi ruh halinize dönersiniz.
Özellikle lisenin ortaları veya son zamanları başlanır. Üniversite ve sonraki o işsizlik döneminde artık başka bir insansındır. Çünkü dostoyevski okumak biraz da onun kitabındaki karakterlerle özdeşleşmektir. Kendinizi sıcak havalarda bile rusya'nın o soğuk ve kuru havasını hissederken bulursunuz. Kocaman bir tabloda minimalist bir portreye dönüşürsünüz.
Dostoyevski öz eleştiri ve içsel hesaplaşma yaratır. Karakterlerinin yaşadığı zorluklar ve çelişkiler, bizim de kendi hayatımızdaki korkularımızı ve arzularımızı sorgulamamıza neden olur. acı veren gerçeklerle yüzleşmekten kaçmayan zihinsel ve duygusal bir arınma sağlar...