dostoyevski dünya tarafından henüz keşfedilmemiş, değer verilmemiş bir yazar olsaydı hanginiz adamı övecektiniz? şu an verdiğiniz değerin onda birini bile vermeyecektiniz.dostoyevski sizin kötü yazar demenizle kötü yazar, iyi yazar demenizle de iyi yazar olmaz.adamın adı sırf 100 temel eserde geçiyor diye ve edebiyatçılar onu büyük yazar kabul ediyor diye onu büyük yazar olarak görenler var.koyun kültürünün sonuçları.bence de büyük yazardır.ama benim ona büyük yazar demem onu büyütmez, kötü yazar demem de onu küçültmez.sizin içinde aynı.
saçma sapan ve dayanaktan yoksun bir önermedir.
Sözlükte yazar olunca gerçek yazar havalarına giren gençler,
entry yerine yumurta çıkarıp, kendisini üstatla kıyaslıyor!
(serzeniş): forum-chat açıklaması: troller hezeyanlarıyla dikkat çekmek uğruna sözlüğün içine ederken, davranışları formata uygun görülüp; laissez faire deniyor olsa da biz doğru bildiklerimizi
Onlara defalarca dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz!
hocam "ayşegül tatilde" kitabından sonraki kitap olarak dostoyevski nin kitaplarından biri seçiliyor sonra bu ne biçim kitap ne güzel ayeşegül tatile çıkıyordu diyorlar. Tabi her şeyi geçiyorum insan beyninde geçerli bir kural var cern in tanrı parçacığından önceki projesi ve şöyle bir sonuca ulaştı (bilim dünyası sallandı) insanın bir şeyi anlayabilmesi için düşünmesi gerekir.
fark şudur; dostoyevskinin kitaplarının yıllar sonra bile filmi çekilir, sayılan diğer yazarların kitabı anca okunup fesuphanallah deyip o saçmalıkları sineye çekilir.
'budala' adlı romanı'ndaki bir alıntıyla yanıt verelim bu önermeye;
"Güzelliği dile getirmek çok güçtür. insanın buna hazır olması gerekir. Değerini bilmeyenler için güzellik bir bilmecedir."
dostoyevski, kahramanlarının portrelerini çizmekle yetinmez. dahası, onların fotoğraflarını çekip okuyucunun önüne koymakla da yetinmez. kişilikleri, düşünceleri, sevinçleri ve hüzünleriyle ete-kemiğe büründürerek yaşamakta oldukları çevrenin en ince ayrıntıları ile birlikte okuyucuya sunar. okuyucunun zihninde, kahramanları ve yaşam koşullarıyla ilgili tek soru işareti bırakmamaya özen gösterir. bu, ortam ve kişileri idrak ederek görmenizi sağlar ve o anı yaşamanız için mükemmel bir ortam hazırlar. kendinizi vererek okuduğunuzda siz de o romanın sessiz kahramanlarından biri oluverirsiniz.
onu okumak gerçekten güç iştir ama bir de alıştınız mı; ciddi bir bağımlılık yapar ve isim sahibi değme yazarların eserleri dahi size basit gelmeye başlar.
dostoyevski; okuyucusunu, yaşadığı dünyadan koparıp kurguladığı dünyaya alıp-götürme konusunda tanıdığım en büyük üstattır.