asla diyerek karşı çıktığım iddia.çağımızın insanlarının dostoyevskiyi beğenmemesini ve sıradan bulmasını anlarım.çünkü öyle eserler yazmıştır ki ondan sonra gelen her akımı etkilemiş yönlendirmiştir.bu yüzden her yerde onun ve onun gibi dehaların eserlerini,uyarlamalarını görürüz.buda bi aşinalığa sebep olur.tüm bu sebeplerden ötürü sıradanlaşmıştır.tek suçu klasik olmasıdır.
çok kitap var ne kadar okursak okuyalım, birileri çıkıyor, adını bile işitmediğimiz bir yazarın ya da kitabın adını söyleyiveriyor. daha biz eldekileri bitirememişken hadi sıkıysa laf yetiştir.
böyle kritik anlarda sözü geçen kitap ya da yazarla ilgili bir şeyler söylemek zordur. erkekliğe sığınıp kara çalmak gerekir. hemen yapıştıracak bir iki yanıtınız olsun diye, bulabildiğim okumama gerekçelerini derledim:
toynbee türklerden hoşlanmazdı.
heidegger naziydi.
ian mcewan müslümanları aşağıladı.
ezra pound faşistti.
louis ferdinand celine anti-semitistti.
orhan pamuk, bu ülkede ermeni ve kürtler öldürüldü dedi.
v. s. naipaul islam parazittir dedi.
saramago isayı küçük düşürdü. keza kazancakis de..
nurettin topçunun duvarında bir rivayete göre hitler resmi asılıymış.
salman rushdie peygambere hakaret etti.
cervantes türklerden nefret ederdi.
foucault, iran devrimini savundu.
althusser karısını boğarak öldürdü.
thomas mann ve v. nabokov sübyancıydı.
sait faik, eşcinsel eğilimli miydi ne?
ahmet haşim oburdu. cebinde taşıdığı bozuk dolmaları yediği için zehirlendi.
abdülhak şinasi temizlik hastasıydı.
ahmet hakan davayı sattı.
reşat nuri din düşmanıydı.
peter handke sırp milliyetçiliğini savundu.
nazım hikmet vatan hainiydi.
abdullah cevdet, bu memlekete avrupadan damızlık adam getirmek gerek dedi.
joseph conrad sömürgeci bakış açısına sahipti.
kundera kapitalizmin işbirlikçisidir. galiba zizek de
kemal tahir türk köylüsünü aşağıladı.
joyce cebinde karısının kirli donunu taşırmış. ne faydasını gördüyse
balzac kralcıydı.
yakup kadri bektaşiliği kötüledi.
marx karısını, hizmetçiyle aldattı.
hıncal uluç fenerbahçe düşmanıdır.
tanpınar kırtipildir.
edip canseverin kapalıçarşıda iş yeri vardı.
fazıl hüsnü çok uzun yaşadı. ilhan berk de geri kalmadı
oğuz atay türk toplumunun olgunlaşmadığını söylüyordu.
dostoyevski istanbulun ortodokslara ait olduğunu savunurdu. ayrıca ayak fetişistiydi.
dostoyevski'yi hiç okumamış, ne demek istediğini anlayabilecek durumda olmayan insanların söyleyebileceği cahilce bir kelâmdır.
bir yazarı okurken onun dinine, imanına değil; onun diline, üslûbuna, anlatımının derinliğine, kurgusuna ve edebî zekasına bakılır.
dostoyevski derindir, onu anlayabilmek her baba yiğidin harcı da değildir. hele ki "harifler", "bunlan", vs. yazarak kendini ifade edebilen insanların hiç değildir.
edebiyat üstadı bir yazarı sırf anlayamadığı için kötülemek de ancak cehalet ürünüdür.
bariz bir şekilde provake etmek amaçlı açılmış bir başlık. ironi kısmı ise, yazarların okudukları kitapları "x'i okumadan açılmış başlık" diye gayet ciddiymişcesine*, fyodor dostoyevski'yi bir örnekle abartılmamış gibi göstermeleridir.