dostluk

entry216 galeri79 video3
    154.
  1. Yaşınız ilerledikçe sağlam kalan tek şeydir iyi bir dostluk .
    1 ...
  2. 153.
  3. cogumuzun sansli oldugu ender konulardan biridir. evet aile cok onemlidir ama yeri gelir aileden daha yakin olur. aileyle konusamadiklarini paylasirsin yardimlasirsin.

    ya dun bi yasli bi adam ki yanimdaki arkadasimin musterisi idi.
    ben 70 yasindayim hic dostum arkadasim olmadi dedi.
    dusundum ee bu adam zengin.
    bizim patronda cok zengindi.
    ee cok zengin kisilerin dostu arkadasi olmuyo.
    cidden olmuyo.
    unlusunden unsuzune kadar.
    0 ...
  4. 153.
  5. hayatınızda kazanabileceğiniz en önemli değerlerden biri. bir elin parmaklarını geçmeyen dostlarıma selam olsun. iyi ki varlar.
    1 ...
  6. 152.
  7. 3. şahıslar ile şekil değiştirmemesi gereken kavramdır. ama oluyor maalesef.
    0 ...
  8. 152.
  9. Google görsellere bu kelimeyi yazdığınız zaman ya hayvanların dostluğu ya da çocukların dostluğu ile ilgili resimler çıkar karşınıza. Hiç orta yaş iki kişiyi anlatan bir görsel bulamazsınız. Işte bu gerçekten ibretliktir.
    1 ...
  10. 151.
  11. Dostun üzüntüsüne acı duyabilirsin. Bu kolaydır. Ama dostun başarısına sempati duyabilmek; sağlam bir karakter gerektirir...

    -O.Wilde

    sizle gülen, siz üzülünce üzülen, her daim yanınızda olan insanları üzmeyin, kırmayın... kırsanız da telafi edin.
    sevin onları.
    2 ...
  12. 150.
  13. Dostluk; yanıbaşımızda kalan kimse. Bir gün gidecek diye bildiğimiz, beklediğimiz kişinin bir umutla ömür boyu aynı kalmak istemek. Aynı kalmak:
    Bir keresinde dünyanın en mutsuz insanı gibi hissediyordum, bir önce ki gün ailemle kavga etmiştim. Okula gelince uzunca bir süre kimseyle konuşmamıştım ve en yakın arkadaşım beni çağırınca şşt diye kafamı döndürüp baktığımda birden yüzüme gülümse getiren kişi. işte öyle mutsuz olduğum günlerde hep dostum olsun, yüzüne bakınca gülümseyeyim, dertlerimi unutayım. Dostluk bu işte, derdini silen sana sevgi getiren kişi.
    1 ...
  14. 149.
  15. dostluk yoktur dost yoğurt vardir bimdedir.
    0 ...
  16. 148.
  17. Sadece erkekler dost plabilir.

    Kızlar çok iyi kankayız dostuz dediği insanlarla bir günde kanlı bıçaklı olma yeteğine sahip.

    Erkek- erkek dost olur
    Erkek- kız dost olur
    Kız- kız yalancı dost olur.

    Zaten hep şarşırmışımdır kızlar birbiri arkadaşından konuştukları insanları hiçbişey olmamış konuşulmamış gibi nasıl sarılıp öpebiliyorlar.
    1 ...
  18. 147.
  19. 146.
  20. "Dostluk sandaldı, şehirler taşıyan demir gemiler suya gömülürken o kırılgan ağaçla uzanmıştık sahile.

    Dostluk kulübeydi, yolumuzu kaybettiğimizde, “Tanrı misafiri” diyerek kapısını çaldığımız. Karlar uçuşuyordu başımızda hey, şömineden kıvılcımlar sıçrıyordu eşiğe. Dostluk ekmekti, üzerinden buğular yükselen sıcacık bir ekmek; bölerken büyüyordu hey! Dostluk köprüydü, herkes yerinde durdukça yıkılmayacak bir köprü, ayakları ayaklarımız olan. iki yakamız bir arada olacaktı sabit oldukça kademlerimiz. Dostluk perdeydi, ayrı düşsek de yırtmayacağımız bir perde, sinema perdesi değildi fakat başkalarının üzerinde kendi filmlerini oynatacağı.

    Dostluk vahaydı, serap olduğunda dahi ruhumuzu serinleten bir vaha; iki çöl olduğumuzu biliyorduk uzaklaştığımızda birbirimizden. Dostluk şarkıydı, notalarını kardeşçe bölüştüğümüz, tek başına söylemeye kalktığımızda gülünç düşeceğimiz bir şarkı. Dostluk kaleydi, taşlarını tek tek taşıdığımız sırtımızda; bedenlerimizi değil, ruhlarımızı korumak için inşa ettiğimiz bir kale; küstüğümüzde senin taşın benim taşım diye ayıramayacağımız. Dostluk baldı, binlerce çiçekten toplamıştık, renginin neden sarı olduğunu sorarak tek tek. Dostluk gölgeydi, birbirimizi dünyada sevdiğimiz için kıyamette bahşedilen bir ulu gölge. Dostluk inciydi, nefessiz kalmıştık çıkarabilmek için onu azgın dalgaların içinden.

    Ah Exupery! Bir ironi miydi dostluğu tilkiyle simgelemen Küçük Prens’te! Değilse, Kelile ve Dimne’nin tilkileri dolaşsın ruhunda kuyruklarını birbirine değdirmeden. Değilse, bir tilkinin gözünden seyret dostluğu Baharistan’da:

    “Bir tilki bir yol başında durmuş, sağı solu gözetliyordu. Ansızın uzaktan bir karaltı gördü. Yakınlaşınca yırtıcı bir kurdun kocaman bir köpekle iki gerçek dost gibi gelmekte olduklarını anladı. Ne kurdun köpekten bir korkusu, ne de köpeğin kurt hakkında kötü bir düşüncesi vardı. Tilki önlerine koşarak selam verdi. Saygılı bir edayla, “Çok şükür,” dedi, “artık aranızdaki eski düşmanlık taze bir dostluğa dönmüş, yıllanmış geçimsizlik yerine yeni bir sevgi yerleşmiş. Fakat bu birleşmenin sebebini anlamak ve bu güvenin nereden geldiğini bilmek istiyorum?” Köpek şöyle cevap vermiş: “Bizim birlik olmamızın sebebi çobana düşmanlığımızdır. Zaten kurtla çoban arasındaki düşmanlığı anlatmaya hacet yoktur. Benimle çoban arasındaki düşmanlığa gelince; bugün bana kendisiyle arkadaş olma bahtiyarlığını vermiş olan şu kurt, dün bizim sürümüze saldırmış, bir kuzu kapmıştı. Ben âdetim gereğince arkasından koştum kuzuyu geri almak istedim. Fakat yetişemedim. Geri döndüğüm zaman çoban bana sopa çekti, beni sebepsiz yere incitti. Ben de çobanla aramızdaki dostluk bağını çözerek onun eski düşmanı olan bu kurtla birleştim.”

    Hikâyenin sonunda betimlenmese de tilkinin yüzündeki tebessümü hayal etmek zor değil. Bu tilkiye öyle şeyler söylemeliyiz ki, tebessümü uçup gitsin yüzünden. Kulaklarını zevkle oynatırken öyle şeyler işitsin ki, yalnız kulaklarını indirmesin abus bir çehreyle başına, kuyruğunu kısıp uzaklaşsın dostluğun yanından. Doğrusu böyle bir söz bulmak hiç de kolay değil. Bütün güzel sözlerin saklanacak yer aradığı zamanlarda bir çift güzel söz söylemeyi kim başarmış! Hikmet kapılarını tek tek çalalım o halde, açılsınlar, açılalım onlarla birlikte.

    “Tilkinin şahidi kuyruğudur,” diyerek söze başlıyor Hz. Ebu Bekir (ra) ve şöyle devam ediyor konuşmasına: “Komşunu incitme, çünkü herkes gider, o kalır.” Ardından Hz. Ömer (ra) açıyor kapıyı ve şu cümleyi yazıyor kalbimize: “Uzuvları kesmek, dostluğu kesmekten daha kolaydır.” Üçüncü kapıda Hz. Osman (ra) görünüyor, ağırbaşlılık telkin ederek ruhlara; “Susanın susması, hücum edenin hücumundan daha tesirlidir,” Ve ekliyor: “Ey dost, iş zor, zor! Dünya kısası olsun âhiret kısası olmasın!” Dördüncü kapıda Hz. Ali (ra) bütün heybetiyle sarsıyor omuzlarımızı: “Birçok kimseye, dostluk gösterdim, onlardan hiçbir dostluk görmedim; ama yine de dostluktan vazgeçmedim.”

    Hikmet kapıları çağlarla baki değil. Hz. Mevlana Râşit halifelerin kapısını çalmasaydı, Anadolu coğrafyasında birlik için çırpınanlar kapısını çaldığında şu sözleri söyleyemezdi onlara:

    “Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı. Bu hakîkati gülden de işit. Bak, o ne diyor: Dikenle beraber bulunduğum için neden gama düşeyim, neden kendimi kedere salayım? Ben ki, gülmeyi, o kötü huylu dikenin beraberliğine katlandığım için elde ettim. Onun vesilesiyle âleme güzellikler ve hoş kokular sunma imkânına kavuştum...”

    Dostluk Hz. Ebu Bekir topuğu istiyor yılan deliklerine koyabilmek için.

    Dost kurban edilmez, kurban olunur dosta."

    eskimeyen ve kaybolmayan dostlara ithaf olsundur..
    3 ...
  21. 145.
  22. bizden başka bizi düşünen birisine duyulan ihtiyaç karşılığında kendimiz haricinde bir dosta daha sahip olmak düşüncesinden ziyade akvâm-ı beşer dostluğun, dostunun eksiklerini kabullenmek olduğunun farkında olmalı. acı realitelerden oluşan hüzün, acıma, dram tabloları değil de bu realitelerin üzerine kurulu tekrar yaşanılası anılar yaşayabilmek olduğunu her daim hatırlamalı... beraberce görmek veyahut görmemek ve seyretmek veyahut seyretmemek, aynı espriye gülebilmek... birlikte acıların üzerine yürümek ve beraber çözüm üretmek olduğunu bilip; birinin diğeri için iyi bildiğinden vazgeçmeyeceğini de kabullenebilmekti esas olan. beşer olduğundan emin olduğun kadar, belki de diğerinin yapmak isteyip de yapamadığına cesaretlendirebilmek ve karşısındakinin hayatında ördüğü duvarda koyacağı bir sonraki tuğlayı taşıyarak yardım etmek olduğunu tekrar tekrar hatırlamak ve hatırlatmak idi bu noktada insanoğlunun misyonu. dostun dostunun kendisine rağmen yerine yetiremediği arzusunu yerine yetirmesinde itici güç olmayı kabul etme fedakarlığında bulunma gayreti, bu zor şartlar altında barınmaya çalıştığımız hayat-ı dünyeviye'de belki de en fazla ihtiyaç duyulandı.
    0 ...
  23. 144.
  24. 143.
  25. DOSTLUK
    Dostlar ırmak gibidir
    Kiminin suyu az, kiminin çok
    Kiminde elleriniz Islanır yalnızca,
    Kiminde ptgtmtw
    2 ...
  26. 142.
  27. sahip olunması zor olan kavram. ilişkilerin yüzeysel ,menfaate dayalı olduğu, herkesin birbirinin kuyusunu kazdığı bu acımasız dünyada bir dost kadar değerli hiçbir şey yoktur kanımca. arkadaş bulunur, orada sıkıntı yok ama söz konusu dostluksa işimiz zor çünkü günümüzde arkadaşlıklar dostluklara dönüşemeden bitiyor maalesef. geçen her yüzyılda insanlar daha da acımasız daha da karaktersiz olmaya başlayınca dostum deyip sırtınızı yaslayabileceğiniz kimseniz pek olamıyor, ha eğer ki varsa kıymetini bilin derim çünkü resmen imkansızı başarmışsınız tebrikler. bazen de dostunuz olur fakat gerçek değildir, o daha da kötüdür . mevlana' nın da dediği gibi asıl sınavımız onca düşmanımız varken bizi dostumuzun vurmasıdır sanırım.beterin beteri var tabii ama siz siz olun eğer bir dosta sahipseniz her zaman bunun için şükredin çünkü size çok güzel bir armağan verilmiş.herkesin günün birinde kendisi için orada olabilecek bir dost bulmasını dilerim.
    friends'e selam olsun.

    http://www.youtube.com/watch?v=0uaNr5y1tkU
    0 ...
  28. 141.
  29. Kalbinizden geçenleri yansıtamadığınızda asla gerçeğine sahip olamayacağınız kavramdır. Kişisel çıkarları, karşılıklı çıkarlardan altta tutabilme ve konuşmama yetisi gerektirir. Çevrenizdeki insanlar arasında bir iletişim dengesi kurarken, ağırlığı verebileceğiniz ve vermeniz de gereken, sırtınızı arkanıza bakmadan yaslayabileceğiniz kişiyle kuracağınız bağdır.

    Olaylara dışardan bakan biri olarak söylüyorum ki eğlenceli muhabbetmiş, birlikte zaman geçirmekmiş, bunlar arkadaş olmak demektir. insanları iyi zamanlar değil, zor zamanlar dost yapar.
    0 ...
  30. 140.
  31. 139.
  32. insanın her seferinde kendinden yaptığı fedakarlıkla verdiği asil duygudur, çoğu zaman kıymeti bilinmeyen.
    2 ...
  33. 138.
  34. Bu devirde arkandan iş çevirmiyecek para için iki dakikada satmayacak gerçek "dost" zor bulunur.
    10 ...
  35. 137.
  36. Gerçek dost eger evllenilmeyecekse Sevgiliden üstündür.
    0 ...
  37. 136.
  38. kendi seçtiğimiz kardeşlerimizdir.
    0 ...
  39. 135.
  40. Bazen bir sevgili gibidir aile gibidir..
    0 ...
  41. 134.
  42. 133.
  43. aynı şehirdeyseniz bıcır bıcır durmadan bir şeyler konuşmak paylaşmakken ayrı şehirlere düştüyseniz her aradığınızda liralarınız bitene dek konuşmaktır.
    0 ...
  44. 132.
  45. Bambaskadir.
    Herseyden once guven verir insana. Ne yaparsaniz yapin ne bok yerseniz yiyin her zaman her konuda size destek olacak insanlarin oldugunu bilmek... en kotu aninizda bile tek cumlesiyle size herseyi unutturabilirler. Biz hep variz...
    Disardan bakinca cok kiskanilir ve korkarsinizda nazar deger diye ama yine de guven vardir ne degerse degsin hic gitmeyecek kisilerdir.
    Disardan biri siz kardesmisiniz diye sordugunda evet kardesiz demenin o an soran kisiyle kafa bulmanin yaninda o kardesiz lafinda takili kalirsiniz bazen. Hadi ölmeye gidiyoruz dese neden diye sormazsiniz bile sadece tamam dersiniz. Onlarla birlikte yapilan en kucuk sey bile paha bicilemezdir.
    Bir gun siz uyurken kapiniza dadanip yataginiza ziplar hayvan gibi uyandirir bir gun evine temizlige cagirir bir sabah pogcalarla kapiniza dayanir... cikarsiz ve gercek sevginin farkina varmanizi saglarlar. Hatta trolluk bile yapsaniz beraber yaparsiniz. O degil de iyi varsiniz be.
    (bkz: aygg)
    (bkz: silimcinim)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük