seçebildiğimiz kardeştir. yılları bir arada geçirmişseniz, bazı duyguları birbirinize söyleyebilmek için kelimelerin gücüne ihtiyacınız yoktur. yanında ağlayabildiğiniz, karşılıklı saçmalayabildiğiniz, gülmek için nedenler bulabildiğiniz insandır. bazen çekilmez olabilir ama o an bile sabredebileceğiniz bir çok özelliği olduğunu hatırlarsınız. size daima ihtiyacı olduğunu düşünürsünüz. korumak kollamak istersiniz de bir bakmışsınız o sizi koruyan kollayan olmuş; sizi aileden biri yapmış, yediği lokmayı bile sizden ayrı tutmamış. asla kaybedilmemesi gerekendir. zaten öyle bir şey olursa, oyarım vallahi*
seni eleştirmek için fırsat kollayan, bunu da dostluk kisvesi altında yapan, hakkında birkaç eleştiri yapınca ortadan kaybolan, sana tekmeyi basan değerli(!) kişidir.
dostlarımıza sevdiğimiz insanlara sahip çıkabilirsek o zaman gerçek dost olduğumuzu gösterebiliriz, ama ne yazık ki günümüz de dostlukların yerini menfaat ilişkileri aldı, paranın gücün olduğu yerde ne yazık ki sahte dostluklar var.
iki gün önce aslında öyle bir şey olmadığını net olarak gördüğüm ütopik kavram. meğer insan sadece kendi kendine dost yaratıyormuş. yarattığı o şeyin dost olduğunu düşünüp buna sıkıca inanıyormuş ama aslında öyle bir şey hiç yokmuş. en az aşk kadar sahte, saçma ve geçiciymiş arkadaşlık ve dostluk da. insanın en büyük elemi aşkın geçici olduğunu görmesi değil, ebedi dost olarak gördüğü birinin aslında en başından beri hiç dostu olmadığını görmesiymiş. ve dahası dost tarafından kullanıldığına şahit olmakmış yıllarca.
dost edinme konusunda oldukça yeteneksiz olup karşınıza bir gün galipten çok iyi bir dost çıkarsa buna sakın inanmayın. kendinize dönüp bakın, çünkü siz dost edinme konusunda doğuştan eksiksiniz. uzaklaşın gitsin.
çokça edinin. sevin dostları, dostu olan insan çok şanslıdır. hele ki çocukluktan gelen kalabalık bir grup varsa insanın hayatında, sırtı yere gelmez. sürekli saçmalayıp, gülebileceğiniz insanların olması muazzam. aile bir dostlar iki.