işyerinde yaşadığı sıkıntıları arayıp size anlatır, kilometrelerce uzaktan çare olmaya çalışırsınız derdine. çıkıp gitsem yanında olsam diye düşünürsünüz. bir tanedir o. varlığıyla şükrettirir.
dostum-du.
Konuşmamıza gerek bile kalmazdı, bakışlarımız yeterdi her şeyi anlatmaya. omzunda ağladığım, soğuk şehrin sokaklarında omuz omuza yürüdüğüm, bereber gülüp beraber ağladığım birdostum vardı benim.
neden böyle oldu sorusuna duygularımı depreştiren bir rüyanın ardından yazmak istedim. Çok garip. Yani nasıl anlatmalı nereden başlamalı?
umutlarımın ve saçlarımın çok olduğu yıllardı. uzun soluklu ilişki yaşadığım kız arkadaşımla şehir dışana gezmelere gitmiştik. kız arkadaşımın teyzesinin isteğiyle bir gece orada kalmaya karar verdik ve bana otel yolu göründü. ve kendimi garantiye almak adına dostumu aradım ve bir miktar para istedim. isteyeceğim bir sürü insan vardı ve bir çoğu da tereddüt dahi etmeden göndere bilirdi. ama ben ondan istedim neden başkasından isteyeyim ki. hatta akabinde babam aradı ve bir ihtiyacın var mı diye sormuştu. bir saat içinde para hesabıma aktarıldı. ama babamdan değil ben ondan istemiştim. ama dostumun cevabı beni yıkan cinstendi:
-dersteyim, ben çıkana kadarda banka kapanır.
o an ne gezinin lezzeti ne de hayatın anlamı vardı. en güvendiğim başka şehirde beni öylece bırakmıştı.
fakat dedim ki: gençlik. cizgi çektim üstüne.
umutlarmın ve saçlarımın olduğu yıllardı. bi telefon alayım dedim. ama sürekli çalışıyor hiç araştırma yapamıyordum. dostum var benim dedim içimden. söylerim ona bulur benim için en kralından.
-dostum bi telefon bul bana!
+tabiki dostum.
on gün içinde bulunur telefon.
-ne kadarmış dostum?
+300 tl kardeşim
kullanmaya başladım telefonu her şey yolundaydı. ta ki tüm ülkedeki telefonlar imei numasına keyıt ettirilene kadar. telefon sıkıntı çıkardı, alınan yere gittim satıcı dediki ben bu telefonu 240 tl ye sattım.
inanır mısınız o telefona ne oldu hiç bilmiyorum cünkü o dakikadan sonra hiç bir şeyin önemi kalmadı.
bir dost bunu yapar mıydı. yok yapmazdı. herkez yapsa o yapmazdı. kesin telefoncu yanlış hatırlıyordu ve ben buna inandırdım kendimi.
umutlarımın ve saçlarımın azalmaya başladığı yıllardı. dostum mecburi ve uzun süren bir ayrılıktan sonra şehre dönüyordu. ve ben onun için başka şehirde olan okuluma iki hafta geç gidecektim. dostumla yaptığımız telefon görüşmelerimizde birlikte olacağımız tüm günlerin planını yapmıştık. tüm yakın arkadaşlarla sınemaya gitmekle başlayacaktık. sınema sonrası da yemek yiyecektik. fakat dostumu arıyorum açmıyor , kimse teefonu açmıyor.
bir iki saat sonra aradılar 'sinemaya' gitmişler. benim yaptığım plana bensiz gitmek. ve ben o dakikar için o şehirde iken.
cevap yazmadım, arama yaptım bir seyahat firmasını aradım ve giresuna giden ilk otobüsten bilet aldım.
şimdi anlamışsınızdır neden başlığın dostumdu olduğunu.
Sen canımsın kardeşimsin, sen hayatımdaki tek dostumsun ve böyle kalacak diyen çok kişi vardır.
Hayatta hep ağızdan çıkan sözlere inanmak koyar insana.
Her söylenilene inanmak, inanmak istemek çok kolaydır acısını sonraları farkedersin, herkesi dost sanarsın.
Arkadaş başkadır dost başka aşk ve sevgi gibi iki bambaşka şeydir.
şu hayatta dost olarak karşılaşılacak çok az insan var.
saf gibi kullanılmış gibi hissedersin kendini insanlara inanmak kolaydır.
Acısı sonradan çıkar.
Uzakta da olsa bir mesajla aslında ne kadar yakın olduğunu hissettirendir.
"bazı insanlar gerçekten sihirlidirler.
aranızdan bilmem kaç yüz kilometre, kaç aşk, kaç yabancı,
kaç cümle, kaç şarkı, kaç öpücük geçmiş olursa olsun.
onlar unuttuğunuz şeyleri hatırlatırlar size.
sıcaktırlar.
dışarıdan bakınca salt kaos görünürler.
içlerinde ise saçını okşayarak uyutmak isteyeceğiniz
hüzünlü bir çocuk saklıdır.
asla sizin değillerdir, ama hep sizinledirler.
en çok ihtiyacınız olduğu anda ortaya çıkar,
ufacık bir hamleyle her şeyi yoluna sokarlar.
onları sakın kaybetmeyin."
Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun, kanatlarımız
Dokunarak uçalım.
insanlardan buz gibi soğudum
işte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın. cahit külebi
Varken en huzurlu olunan yanından uzaklaşınca hüzünlendirendir yanında en rahat olduğun çocuğum olsa daha fazla sevemem heralde dedirtendir.Hatra gelince bile tebessüm oluşturan onu sırıtmaya onu da kahkahaya çevirendir.Allah yokluğunu göstermesin düşüncesi bile göz yaşartır..Fakat demeden edemicem bide vurdumduymaz geniş adamın biriyse o hüzünlendiren ayrılıklar tadından yenmez.. (bkz: tecrübeyle sabit)
ne kadar uzağa gidilirse yakınlaşandır,
kaç kere kavga etsen gene sana dönendir,
iyiliğini düşünüp sana söz söyleyendir,
kuru lafla değil ruhunla sohbet edebilendir,
Başlarda ''hiç gitme...'' diyip derdini paylaşan , sonlara doğru ''Gitme...'' dediğinde , ''dinlemek istemiyorum'' diyip çektiri çekendir. Yalan bunlar yalan...
sizi her zaman dinleyebilecek, üzüntü ve mutluluklarınıza ortak olabilecek insandır.
gerçek bi dostunuz varsa çok şanslısınız. insana en kötü zamanında bile moral verebilir. ne yaparsanız yapın her zaman arkanızdadır. sizi çok iyi anlar bu yüzden onun yanı da rahatsınızdır, bi şey anlatırken çekinmeden dökersiniz içinizi.
uzakta iken özlersiniz o yokken eksikliğini hissedersiniz.
(bkz: iyi ki varsın can dostum)
1 tane bile olsa size yetecek kişidir. her derdinize koşar. hastayım dersiniz 200 küsür kilometre yolu teper gelir. cefakardır. cebinizdeki son parayı onunla birşeyler yemek için kullanırsınız. kardeşten bile ötedir.
ihtiyaçtır.birşeyleri anlatmak rahatlamak için içini boşaltmak için insanların kullandığı ''dost'' lakabınıda yapıştırdıkları insanlara denilir.sevgili yapınca aramazlar mesaj atmazlar ayrılınca ilk size koşarlar.terslesen bi dert derdini dinlesen kullanılmış hissedersin kendini.en iyisi siz üzülmeyin başkası üzülsün yolverin gitsin.unutmayınki insanlar size eşlik ediyor fakat kendi gidecekleri yerlere kadar.oraya gelince onlar ayrılır yanınızdan ve siz yalnız yürümeye devam edersiniz.
uzun süre görüşemeyip aylar sonra bir araya gelince siz hiçbişe demeseniz, üzüntünüzü belli etmemeye çalışsanız bile gözlerinizin içine bakıp hüznünüzü görebilen, ve sizi sevgiyle kucaklayabilen kollarının arasına alabilendir.
verdiğiniz değerden mi, beklentileriniz de mi bilinmez bazı küçücük hareketi, sözü veya mimiği fazlasıyla kırıp düşündürebilen ve kendinizi yalnız hissetmenize sebep olan kişi.