tam olarak türkçe karşılığı bulunmayan, ingilizce'ye de almanca'dan geçmiş olan "kötü ruhlu hayali ikiz" diye tanımlayabileceğimiz bir kelime. freud'un alter ego* diye tabir ettiği şey. bir nevi tyler durden yani.
çizgi filmlerde karakterimizin sol omzunda belirip kötü kötü fikirler sunan karanlık adamcıktan farklı olarak doppelganger, zaman zaman beliren değil her zaman olan ama aslında hiç olmayan bir kişilik, bir gölgedir. bu ikinci benliğin sadece kişinin kendisine göründüğü söylenir. kendi kendine konuşan birini gördüğünüzde biliniz ki o aslında doppelgangerı ile konuşuyor olabilir. şizofreni belirtisidir. fazla düşünüldüğünde insanı korkutmakla kalmayıp her yerde ikinci benliğini aramasına sebep olabilir. fakat kendisi çağırmakla gelmez, sadece istediği zaman görünür. ölümün habercisi olarak da bilinir. mesela kraliçe elizabeth * kendi yatağında yatmakta olan bu benliği gördükten kısa bir süre sonra hakkın rahmetine kavuşmuştur.
aslında herkesin bu hayali benliğe sahip olduğu söylenir. kişi iyiyse doppelganger kötüdür; kişi kötüyse de doppelganger iyidir ve bu ikisi bir araya geldiklerinde birbirlerini yok ederler. bugün yaşıyorsak doppelgangerımızı görmediğimizdendir. zira onu gören kişi ölür ölmemişse de zaten intihar eder. belki de doppelgangerazraildir, herkese kendisiymiş gibi görünerek kendince eğleniyordur.
doppelganger, aynı anda iki farklı yerde görüldüğü iddia edilen korkunç insanların hikayelerinin de açıklaması olarak görülebilir. çünkü nadir olarak kişinin tanıdıklarına da görünebilir.
kısacası doppelganger gizemli ve korkunç bir şeydir ve büyük ihtimalle tyler durden kadar yakışıklı değildir.
batı edebiyatında sık kullanılan kötü ikiz ya da sinemasal anlamda bir nevi alter-ego. tabi burada kelimenin tam anlamıyla alter ego olup kişilikten ayrışmış olan kötü yanı temsil ediyor. edebi anlamda the picture of dorian gray, faust gibi eserlerde ve edgar allen poe, fyodor mihailoviç dostoyevski gibi pek çok yazarda görülür. romantik dönemden kalma bu metaforun sinemadaki karşılığı poe uyarlaması histoires extraordinaires' deki william wilson bölümü, woody allen' ın kendini doppelgang olarak sunduğu deconstructing harry, david lynch' in hemen hemen tüm filmleri ve en son darren aronofsky' nin çektiği black swan(gibi gibi) sayılabilir.
bir diğer adı da "journey to the far side of the sun" olan 1969 yapımı bilimkurgu filmi. güneş'in dünyaya göre tam arkasında yeni bir gezegen keşfedilir. yörüngesi özellikleri bakımından tıpkı dünyaya benzeyen bu gezegeni incelemek için iki astronot gönderilir ve olaylar gelişir.
“Doppelgänger” terimi, Almanca’da “çift yürüyen” anlamına gelir ve bir kişinin tıpatıp kendisine benzeyen bir başkasını görmesi durumunu tanımlar. Bu fenomen, mitoloji, edebiyat ve popüler kültürde sıkça yer bulmuştur. Ancak, “Doppelgänger Sendromu” olarak bilinen psikiyatrik durum, kişinin kendisinin ya da yakın çevresindeki birinin bir kopyası veya dublörü olduğuna inanmasıyla ortaya çıkar. Bu nadir görülen sendrom, genellikle şizofreni veya diğer psikotik bozukluklarla ilişkilendirilir ve kişinin gerçeklik algısında derin bir bozulmaya yol açar.