Hedonizmin katmerlisini de yaşatan bir duygu nörotransmitterdir, hormon değildir ulan! Kral bir nöro lâkin fazla krallık da manyaklığa sebebiyet verir.
Dopamin için ''fazlası şizofreni, azı da parkinson'a sebebiyet verir'' denir ki fazlası sadece şizofreniyle sınırlı değildir. üzülmek, sevinmek, aşık olmak gibi her duygu durumun temelinde bu kardeşimiz yatar. Fazlası insanı hedonizmin zirvesinde dolaştırır ve katmerli bir hedoniste dönüşürsünüz.
Ayrıca dopamin in yükselmesi prolaktin in düşmesi demek. Düşük prolaktin de yüksek testosteron demek. Anladınız mı aradaki bağlantıyı köftehorlar.
bir çeşit keyif hormonu olduğundan ve bir takım uyuşturucularla yüksek miktarda salgılandığından dolayı kimyasal formülüne benzeyen kolyeler, usa'de bazı yerlerde uyuşturu kullanıcıları birbirlerini tanımak için kullanılır.
sigara içildiğinde de kısa bir süre için artar. ayrıca ödül mekanizmasının anahtarı sayılır. bu açıdan sigara bağımlılığında da önemli rolü olduğunu düşünüyorum.
dopamin bağımlılığın temel sebeplerinden biridir.insanlarda sigara,internet,mastürbasyon gibi hemen hemen herşeyin altında bu dopamin hormonu görev alır.ilk başlarda tesadüf eseri herhangi bağımlılık yapıcı bir olayı deneyimleme (ilk sigara,ilk alkol ilk kumar ilk porno gibi) beynin normal dopamin salgısını üçe beşe ona katlanmasına sebep olur.ilk deneyim hiç bir zaman bir daha yaşanmaz çünkü beyindeki dopamin reseptörleri bu deneyimlerle ortaya çıkan aşırı dopamin salgısına bir önlem alarak reseptörleri yok eder ki beynimiz yanmasın, bir sigorta görevidir bu olay.tabi kaybolan reseptörlerin azlığı günlük hayatın salgılattığı o dopaminin kişiye yetmemesine sebep olur.kişi bu tür bağımlılıkları ilk başta mutluluk ödül ya da kendisini şımartmak için kullanıyo olsada bir müddet sonra günlük hayattaki neşesine dönmek için kullanmaya başlayacaktır.kısır bir döngü yaratır bu olay.kişi neşesine kavuşmak için dopamin salgılatıcı şeyi deneyimler kendini koruyan beyin reseptörleri yok eder kişi bu durumda daha fazla dopamin salgılatmalıdır.ucu bucağı yoktur yani bu durumun. sigaraya başlayanlar bir iki tane zaman ilerledikçe bir paket içmesi bu duruma bir örnektir.beyin kullan ya da kaybet mantığıyla çalışır neyseki.kişi sigarayı bıraktıktan aylar sonra sigara içme isteği, bıraktığı ilk hafta ile aynı olmamasının sebebi de budur.kişi yıllar sonra bile canının sigara çekmesinin nedeni mutlu olma isteğinden kaynaklanır iyileşmediğinin bir göstergesi değildir bu olay.sadece sigara içtiğindeki o keyfi hatırlamasından kaynaklanır.sigarayı bırakanlar aylar sonra içtiğinde günlük düzenli içenlerin aldığı zevkten daha fazlasını alır reseptörler yerine geldiği içindir bu.bu böyle sürer gider.özet geçmek gerekirse bu bağımlılık illeti sizi mutsuz etmekten başka bir işe yaramaz.sigara sizi sadece kanser tehlikesine götürmez bu dopamin dengesini bozduğu için günlük hayatı keyifsiz ve çekilmez bir hale getirir.
insanlık tarihinde lidyalılar'ın bulduğu paradan daha büyük bir keşif varsa o da bu hormondur.
Bir yapı düşünün ki, moleküler boyutunun ekstrem katı kadar neden sahibi. Adeta varlık gayesi.
Dopamin aracılığıyla insanlar müşteri olurlar, sevgili olurlar, fahişe olurlar, sapık olurlar, suçlu olurlar, yazar olurlar, sanatçı olurlar, bilim insanı olurlar; hatta ve hatta bir şey olmaktan vazgeçerler. Yaşarlar. Hem de kimisi bunun için yaşadığının farkında dahi olmadan.
beynin, dışarıda onu temsil eden egoyu dopaminle ödüllendirdiği gerçeği değişmedikçe kaderin beyin içerisinde bir veri olarak taşındığı ve bu veriye ait fonksiyonların işleyişinin yani zevklerimizin, tercihlerimizin, tutkularımızın, istemlerimizin ya da reddedişlerimizin kısacası yaşamımızdaki her hareketimizin dopamine endeksli olarak yönlendirilme içgüdüsüyle gerçekleştiği inancı ve kanısı gün geçtikçe güçleniyor.
şizofrenide rol oynadığı düşünülen merkezi sinir siteminin bir norotransmitteri.
ayrıca manik depresif teşhisi koyulan hastalarda da dopamin eksikliği görülür.
--spoiler--
"- 'Sen neler biliyorsun dopamin hakkında?'
- 'Fazla olunca şizofren oluyormuş insan'
- 'Dopamin duygularımızı yaratır. Üzülürüz, seviniriz, utanırız. Hepsini dopamin yaratır. Dopamin fazlalığı insanı şizofrene değil, seri katile bile çevirebilir. Peki, beyindeki dopamin miktarını ne artırır biliyor musun?'
- 'Bilmiyorum!... Bulmaca çözmek mi?'
- 'Sayılır... Aşkın da bir tür bulmaca çözmek olduğunu düşünürsek... Haklısın!'
- 'Aşık olmak mı yani?'
- 'Evet bildin. Aşık olmak dopamini artırır. Bu yüzden her aşık, biraz şizofrendir. Yalnızca görmek istediğini görür...'"
--spoiler--
ödül kimyasalı olarak da tanımlanan ve aşık olunan kişiye karşı ilgi ve dikkatin artmasına neden olan hormon. hiperaktivite, kısa süreli bellek, uykusuzluk ve gıda alımının azalması dopamin etkilerine bağlanmaktadır.
