sırf oyunun popülerliği kullanılarak bir de filmi çekilmiştir. film kötüdür ama güzel olması amacı da güdülmemiş anladığım kadarıyla.
--spoiler--
süperinsan yaratmak için çalışan uzmanlar, bu çalışmalar sırasında beklenmedik bir olasılığın oluşmasıyla, süperinsan yerine süper canavar diye tabir edebileceğimiz bir yaratık oluşturmuşlardır. bu yaratıklar diğer insanlara da saldırarak bu özelliği yayabilmektedir. kurtarıcı ekibimize haber verilir ve görev başlar. arada sırada beklenmedik olaylar gelişse de, ekipten kayıplar verilse de, ve bazan şaşırtmacalarla renk katılmak istense de pek bir heyecan yaşayamadım.
oradan buradan öcüler böcüler çıkar ve kahramanlarımız onları vurur, ekran da karanlıktır, hiçbir şey görülmez doğru düzgün. tek çekici sahne olarak filmin sonuna doğru birden oyun formatına dönüşmesi ve süper insanımızın sanki oyunun içindeymiş gibi hareket etmesi gösterilebilir.
--spoiler--
oyunu inanılmaz derecede gerilimdir.oyundaki zorluk seviyesini arttırdıkça gerilim katsayısı artmaktadır.ses efektleride bir o kadar iyidir.oyunu oynarken sesini kısarak oynamak daha iyidir yoksa bölümleri geçmek sizi baya kasabilir.*
dota'da lucifer adlı heronun level 6 büyüsü.
attıgı heroya 14 saniye boyunca damage verip tüm büyülerinin kapanmasına sebep olmaktadir. evlerden uzak olsundur.
aganhim scepter adlı item yapıldıgında bu büyünün net hasari 1400 hp yi bulmaktadir. evlere uzak olsundur.
oyun tarihinin mihenk taşı. bu oyundan sonra oyun sektörü yeni bir tabir kazanmışter; doom tarzı. günümüzde bile sıklıkla kullanılır;
-abi doom tarzı mı, doom tarzı olsun.
sen negzel oyundun doom. ardından gelen seriler ve yeni nesil doom oyunu; doom3; bile asla bize ilk doom'un hazzını veremedi. ne sikik filmi ne de üstün grafikli kepaze versiyonu asla doom'un yerini tutmadı.
insanı gerim gerim geren, inanılmaz kurgulanmış, feci efektlerler bezenmiş bir fps sahnesi barındıran film. sırf bu sahne için bile izlenebilir. zaten bütün filmi sıkılarak izlerken, sırf bu sahnede yerimden biraz doğrulup pür dikkat izledim. hakkaten çok iyi. izlemek isteyenler:
oyunu yükledik , zevkle oynadık. başlarda zevkli gidiyordu , ortalarda baydı , sonlara doğru canlandı tekrardan. neden baydı? şu yüzden baydı ; kapıya git , kilitli olduğunu gör , açmak için bir şeyler yap , aç , bölümü geç olarak tekrar ediyordu. yeni silahlarla kandırmaya çalıştılar bizi de , ı-ıh , yemezler. örümcekten huylanan ben , havalandırmadan örümcekler gelirken bir fena oldum , ama pompalıyla verdim beyinlere gene o değişmedi. oyunun en büyük sorunu ve kozu fenersizliktir , bunu da çakallar çözmüştür. silah taşırken ışık açmak için yama çıkartılmıştır , böylece oyunun içine sıçılmıştır. doom'un en kötü budur , nerden ne geleceğini gördüğünüz anda oyun biter , zaten tek bir aydınlık yer yoktur oyunda , oyunu oyun yapan budur , bu yüzden "çok güzel" bir oyun değildir.
filme gelirsek ; film , bu tarz filmleri seven bana göre fena değildi. fps sahnesi , sinema tarihinde ilk kez kullanılan bir şeydi sanırım. bunların haricinde , yavan bir film.
2005 yılında aynı adlı oyundan uyarlanmış filmidir. mümkün mertebe oyuna sadık kalmaya çalışmış ve bu oyunu oynayan herkesi hemen hemen tatmin etmiştir.
--spoiler--
sırf filmin sonlarındaki beş dakikalık fps sahnesi için bile izlenir. bu kadar mı başarılı olur first person shooter çekimi. bu kadar mı insan kendini bi anda oynuyormuş gibi hisseder, şaştım kaldım.
--spoiler--