bugün

moderatör tarafından torpilli olduğu ortada olan, sözlüğün antidemokrtaik pozisyonunun göstergesi acınası şey.
(bkz: FiLM ADI TÜRKÇEYE ÇEVRiLiR Mi ULAN)
neden gülüyorsun donnie..?
donnie darko original soundrack:

INXS-nevar tear us apart
tears for fears-head over heels
the church-under the milk way
sam bauer&gerard bauer-lucid memory
gerard bauer&mike bauer-lucid assembly
giulio caccini&paul pritchard-ave maria
steve baker&carmen dave-for whom the bell tolls
quito calayco&tony hertz-show me
duran duran-notorious
oingo boingo-stay
joy division-love will tear us apart
echo&the bunnymen-the killing moon
michael andrews&gary jules-mad world
(not:utorrent programıyla indirdim.)
sinemacıların havaya girerek hikayenin tanrısı tripleriyle karakterlerine istediklerini yaptırabileceklerini ispat eden film. biri ordan girer, birini araba ezer, ötekine falanca olur gibi... ki bir süre sora saçmalama moduna girer hikaye.
Richard kelly adlı yönetmenin ilk filmidir ve dünya listelerinde en iyi ilk filmler listesine girmiştir. ilk 10daydı galiba (bkz: biri bana anlatsın)
http://www.donniedarko.com
dan artik ulasamayacagimiz filmdir. lakin, sitenin eski hali gayet acayip ve bir o kadar da icinden cikilmasi zordu.
yapımcısı da drew barrymore'dur. ayrıca vakti zamanında çok güzel bir internet sitesi vardı,şimdi yerinde yeller esmekte..
s.ktiri poktan bir film. övenleri de öyle bir anlatır ki sorma gitsin!
gretchen: donnie darko? what the hell kind of name is that? it's like some sort of superhero or something
donnie: what makes you think I'm not?

ayrıca
(bkz: mad world)
defalarca izleyip her seferinde farklı keyifler aldığım.. konusunu anlaşılabilmesi için i gerçekten çok dikatle seyredilmesi gereken.paralel evren, kader gibi olguları sorgulatan,uçak motorunun ünlü olduğu harika ötesi bi film ..
alın bide size film müziği...
http://www.youtube.com/watch?v=aX1PwkgwsG0
anlamadığım için kendimi salak hissettirmeyen bir film.
mad world adlı güzel sarkıya ev ashipliği yapmıs enteresan filmdir. sarkının adı mad world değil, mad word olabilir. ama word olması, world olmasından daha saçmadır. filmin sonu güzeldir.
14 yaşımdayken vizyona girmiş ve beraber izlediğim kişiler içinde filimi birtek ben anladığım için kendimi iyi hissetmiş o an filimi de sevmiş olduğum filmdir, ve izlediğimden beri bana çok şey kattığını düşünürüm. ama şuan ne kattığını unuttum. yapmcılığını drew barrymore üstlenmiştir. ve yanlış hatırlamıyorsam bu film en iyi 100 film arasına girmiştir... beni etkileyen sevgilime izlettiğimde anlamadığı için ondan soğuduğum filmdir. birde vanilla sky vardı sonunda ağlamıştım. manyakmıyım ben?? sanmıyorum...
ev arkadasima zorla izlettigim film sonrasi 'anlasilmicak ne var ki,cocuk hastaymis iste' yorumu ile beni benden alan film
biraz garip amma guzel film
(bkz: donnie brasco)
nasıl olurda imdb'den 8.3 alır dedirten saçma salak bir film. *
filmin can alıcı noktası senaryosunda yatmaktadır. öyle baba laflar dökülür ki ağızlardan vay anam yandım denir.felsefi yapısı da hayli ilginçtir ki bir çok filme konu alınmış zaman yolculuğu. filmde büyükanne ölüm onun kitabına doğru donnieyi çeken enerji dalgaları, jim denen salaktor adamın evini yakması okulun su tesisatını baltalaması vesair atraksiyonların halüsinasyonlarla hayatın absürd klişelerini kabullenemeyen tek bir doğru parçası yerine hayatı ışın demeti olarak gören bir gence kodlanması filmin en baba yanıdır. derin yapısında bazı yerler karanlık kalmakla birlikte ancak üzerine kafa yorulursa ulan darkoo sen bunu düşündün de mi len hehehe diye ani aydınlanmalar gerçekleşebiliyor.gecenin bi yarısı bir paket sigaranın içilmesine de sebep olduğunu bizzat tecrübelerimle söyleyebilirim. yalnız film hakkında bir noktaya parmak basmak isterim ki:

--spoiler--
Jim Cunningham'ın korku ve aşk arasında ortaya koyduğu hayat çizgisi, verdiği konferanslarla ortaya koyduğu Fox tv tarzı şov aslında o film içerisinde insanın tek boyutlu yaşamasını isteyen kapitalin simgesidir.donnie konferans esnasında adama hoolamış bağırmış çağırmış adamı oracıkta döt eylemiş çürütmüştür. karşı çıkış noktalarına bakıldığında aslında donnie'nin kendi öz yaşamını istediği gibi yaşamasından ziyade kapital anlayışa karşı çıkışıdır. zaten konferans salonundan güvenliklerce apar topar çıkarılması buna delalet eder kanımca.
--spoiler--

müzikleri de gayet hoştur filme gençlik havasını gayet de iyi vermiştir.
yönetmenliğini richard kelly'nin yaptığı 2002 yapımı filmdir, bir şizofrenin dünyasına olanca başarıyla ve abartılara yer verilmeden girilmiş fakat bu şizofren çocuk çözümlemesi yalnızca varılmak istenilen noktaya giderken araç olarak kullanılmıştır. yönetmen; vurgulamak istediği noktalardan hiçbirisini seyirciyi aptal yerine koyarak gözüne gözüne sokmamış aksine izleyicinin insiyatifine saygı duymuş.

kendisinin takıntılı olduğu ve kızdığı noktaları inanılmaz bir mükemmellikle işlemiş olan yönetmen, sevimlilik sembolü olarak görünen tavşanı; lanetin, çirkefin allahı ama bir o kadar da doğruların bulunmasına yardımcı olan bir varlık olarak vurgulamış ki burada bir iyi ve kötü ikileminin orta noktasını bulmaya çalışmıştır.

insanları televizyonlarda aldatan kişisel gelişim kitap ve kasetleri ile alabildiğine dalga geçmiş ve eleştirmiş, bu insanların gerçek yüzünün ne olduğunu göstermek istemiştir. yine amerikan emperyalizminin gençlik dizilerindeki manipülasyonlarının temel öğesi olan, beden öğretmenini yerden yere vurmuştur.

film ilk 1 saatte psikolojik bir gerilim filmi olarak giderken bir noktadan sonra bir bilim kurgu filmi halini almaktadır.

yönetmenin şirinler ile ilgili yaptığı açımlama ise kahkahalarıma ve takdirlerime mashar olmuştur

solucan delikleri, einstein'in izafiyet teoremi, uzay mekan ilişkisine bulunulan atıflar ise hakikaten takdir edilebilecek kadar iyi yapılmış

son birkaç yılın en iyi filmlerinden biri olan donnie darko; filmi izlerken, insanı çok şaşırtmayan, oha dedirtmeyen ama film sonunda nasıl olduğu bilinmez bir şekilde insanı derinden etkileyen tuhaf ve bir o kadar da başarılı bir film.

izlememiş olan tüm sinemaseverlerin izlemesini şiddetle tavsiye ederken richard kelly'nin diğer filmlerini merakla beklemekten kendimi alıkoyamıyorum...
(bkz: biri bana bu filmi anlatsın)* *
--spoiler--
Geçtiğimiz yılın en çok konuşulan bağımsız Amerikan filmlerinden olan Donnie Darko, aynı zamanda 26 yaşındaki yönetmen Richard Kelly'nin ilk filmi olma özelliğini taşıyor. 80’lerin gençlik filmleri, bilim kurgu ve korku filmlerinin, tüyler ürpertici karışımı olarak tanımlanabilecek film, son dönemin en ilgi çekici bağımsız yapımlarından biri.

16 yaşındaki Donnie Darko ilk bakışta sıradan, sorunlu bir ergenlik geçiren bir genç gibi görünür. Amerika'nın 80lerle özdeşleşmiş bir banliyösünde (Middlesex) yaşayan tipik bir ailenin, psikiyatri tedavisi gören oğludur. Geçmişte çıkardığı sorunların üzerine bir sünger çekmek ister; yapamaz; uykusunda gezmekten kurtulamaz. 1 Ekim 1988de, bir dağ yolunda uyanır. Yanında uzanan bisikletine atlayıp evine geri döner. Sonraki gece, yine uykusunda bir yürüyüşe çıkar ve tavşan kılığına girmiş Frank'le karşılaşır. Frank ona şunu söyler: Dünya 28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye sonra yok olacak! Donnie evine geri döndüğünde, odasının bulunduğu noktaya bir jet motorunun düştüğünü görür; uyurgezer olmasa ölmüş olacağını fark eder.

Donnie Darko bir taraftan bir çocuğun yetişkinliğe geçme sancılarını konu alırken, diğer taraftan 1980lere, Reagan dönemine ve felaketin eşiğinde duran Amerikan banliyö yaşantısına acımasızca dil uzatıyor.

Yönetmenin ilk filmi olan Donnie Darko, 2001 Sundance Film Festivali’nde gösterildi. Filmin son derece başarılı web sitesi ise En iyi Web Sitesi ödülü aldı.

david lynch'in izinden giden genç yönetmen, yıllarca konuşulacak bir film ortaya koydu.
--spoiler--
(bkz: siddetle tavsiye edilen filmden bir bok anlamamak)
sıradan hollywood kurguları ve senaryolarından sonra ''yok böyle kurgu, aşmışlar, çoşmuşlar.'' dedirtebilir ama kurgu için fazla kasmış bir amerikan yapımından öte bişey çıkmaz bu filmden. ''dehşet, bulmacalı,mutlaka izlenmeli'' yorumları sonunda izledim ama malesef anladığım tek şey ;

--spoiler--
şizofrenik bir gencin zamanda yolculuk fantezileri ve sevgilisinin ölmesini engellemek için kurtulduğu kaza gününe tekrar dönerek kendini öldürmesidir. filmdeki beyaz saçlı, yaşlı meczupun ne işe yaradığını da hala çözmüş değilim. saçma karakterler, kopuk bir kurgu, anlatmak istediği sınırlı bir kaç sahne ve sonuç bölümü.
--spoiler--
hakkında yazılanları okuduktan sonra şu an büyük bir hızla indirmeye başladığım film. film hakkında araştırma yaparsanız izleyenlerin neredeyse yüzde doksanının memnun kaldığını göreceksiniz.