...
Duman çekilmiyordu sözlerimin önünden. Sustum o zaman.
Üçümüz de içiyoruz boş lakırdılarla gülmekten kaçınmak için olsa gerek.
Güldü karşımda, ağzının yalnız bir köşesiyle. Konuşmamak en iyisi.
...
yalnızlık vardı erkeklerın içinde. Dumanın ardından;Kadınlar yalnız değil. Kadınlar yalnız olamaz. içtiğinde bile; dedim. Duman parçalandı. Yalnızlık vardı erkeklerin içinde. Kadın, dumanların arasından sıyrılıyor, süzülüyordu. Işıklar karardı sonra.
ayrılacağız nasıl olsa buluşmak boş
Kadın, dumanları, akışıklıklarıyla yırtan kuşlara dikmişti gözlerini. Kuşlar ortada dönüyordu. Sonra bir kadının kolları karanlığın içinden geçti, onlara katıldı, kuşlar bu kollara uydu, Kuşlar yalnız değildi. Kadının kollarında yaşıyorlardı hep birlikte. Yalnız olan erkeklerdi. Kadın yanlarındaydı, yalnız olamazdı.
yarın ayrılacak olan o değil benim
ispanyollar dönüyordu ortada.
kabına sığmayan kıvranışlar içindeler kurtulmak istemiş gibi kurtulmanın
boş olduğunu akıllarına bile getirmeden
Erkekler kuşlardan daha kuş, ayaklarının yerden kesileceği anı bekliyorlardı.
kadınlarsa yayılıyor yerde dağılıyorlar dönmeler içinde
Topunun topukları sağır ediciydi. Erkekler başlarını gene önlerine eğdiler.
ikimizin de üzerinde ayrılık asılı ispanyollar dönedursun neden onlara
bakmaktan içmekten gözümüzü örtünün ak üstüne ak nakışlarına dikmekten
daha iyi bir şey yapamıyoruz.