annelerin yolda çocuklarına dondurma almama bahanelerinin tek kaynağıdır.
+ anne, dondurma alalım.
- şimdi üstüne su içicen, onu da alıcaz. dönüşte alırız, evde içersin suyunu.
+ anne yaa, bi şey olmaz su içmezsem.
- nasıl olmuyomuş, boğazların şişer. şimdi yolda üstüne başına dökücen...
(bkz: bahane mi yok)
dondurmanin butun anlamini yitirmesine sebebep olur. dondurma dahil tum tatli cesitlerinden sonra su icmek anlamsizdir.
insan, yedigi tatlidan sonra damaginda kalan tadin keyfini cikarmali.
senelerden beri anne zoruyla yapılan eylemdir. ulan kıçı kırık max yeriz onun üzerine su iç der, gider kaliteli olsun deriz mado dan alırız, yeriz. üzerine su iç.
e bırak be ana da biraz dondurmanın tadı ağzımda kalsın.
yalnız sıcak yakmaz insanın ağzını/boğazını, yanmayı engellemek için yapıması gerekendir. özellikle çocuklarda. açıkta satılan bazı dondurmalar, bademcik iltihabına yol açacağı gerçeği.*
eğer dondurma çiğnenerek yeniyorsa ve içilen su ılıksa dişler için öldürücü bir eylem. yok sadece ağızdaki soğukluğu giderip, tad temizliği için yapılıyorsa ise kabullenilebilir.
genellikle "musluk suyu" kıvamındaki hava sıcaklığına yakın sıcaklıktaki suyun kahramanmaraş dondurmasıyla beraber tüketilmesi tavsiye edilir. zaten diğer dondurmalar dondurmaya benzemediklerinden, su ile ya da susuz tüketilmeleri fark etmez: kısa ömürlü soğutma kapasiteleri vardır.