fiziksel donanım önemli değildir, önemli olan kafasında ki bilgidir. atatürk'ü tam olarak biliyorsa ülkülerini, mücadelelerini.. işte o zaman donanımlıdır ve adamdır, adam.
öncelikle her türlü küfürler etmesi olasıdır *. çünkü bunlar kemalistin bombardıman uçaklarıdır. bu bombardıman uçakları ile karşısındakini ezer üstünlük sağlamaya çalışır. karşı tarafın en etkili silahı buna karşı susarak ve "bitti mi arkadaşım?" diyerek tepki vermesidir.
bundan sonra yakasına taktığı atatürk rozetini göstererek "bu adam olmasaydı..." türünde konuşmalara girer. halbuki dur! adam belki sadece politikalarını eleştirmek istiyor. kendisini seviyor atatürkün. mesela dersim katliamını eleştirmek istiyor, kafasına yatmamıştır şapka inkılabının gereksiz ve zulüm olduğunu ve bu nedenle hocaların asılmasının yanlış olduğunu düşünüyor! istiklal mahkemelerini yargısız infaz yapan, sistemin yavşağı bir kurum olarak gördüğünü ifade etmek istiyor, harf inkılabını eleştirmek istiyor!
bunu yapan adama karışamazsın ki! eleştirir ve ben sistemin yetiştirdiği eleman olmadığı, milli eğitim fabrikasının istendik elemanı pardon ürünü olmadığı için "helal olsun" derim. bunun kadar normal bir şey olabilir mi? bunun anormalleştirmeye lüzum yok.
ne diyorduk...
tank kozu olan, "ya sev ya terket" mantığını bizzat içinde bulunduran, "seve seve, sike sike" türünde "sevmiyorsan siktir git!" lafları sarfedebilir ki, bu vatanın hepimizin olduğunu kibarca hatırlatıp tartışmaya devam etmenin tanksavar bir eylem olduğunu, donanımlı bir kemalist ile tartışan her bireye vurgulamak isterim.
hepsi olmadı...
donanımlı kemalist arkadaşımızın nükleer başlığını kullanmaya!.. nedir o? tabii ki de "dürzü" şiiri. sen karşısında konuşmaya çabalarken yüksek sesle bunu söyler ve capital cityne bir atom bombası yemişsindir!.. pardon nükleer silahsızlanma anlaşmasına tabisindir. yememişsindir. hiç de etkilememiştir sadece bir tehdit olarak kalmıştır o şiir.(kemalist donanımlı olduğundan şiiri ezbere biliyordur..)
en son da yenemeyeceğini anlayınca başa döner, bombardıman atışları ile(küfür, yaftalama) geri çekilir. sen de kibarca "güle güle dostum birdaha beklerim" der ve defterine yüz bilmem kaçıncı çentiği de atarsın.