1938 yılı Atatürk' ün henüz hayatta olduğu zamanlar. Nazım hikmet' in bulunmadığı bir sırada evine deniz harp okulunda öğrenci olduğunu söyleyen bir genç gelir ve Nazım' ın karısına o'nun şiirlerini okuduğunu, çok etkilendiğini ve kendisiyle tanışıp, görüşmek istediğini söyler. Ancak görüşme fırsatı bulamadan evden ayrılır. Nazım eve geldiğinde karısından durumu öğrendiğinde çılgına döner. Daha önceden tanışıklığı olan bir polis müdürünü ara ve gün içinde evine kendisini harp okulunda öğrenci olarak tanıtan birinin geldiğini bu kişinin polis tarafından görevlendirilmiş bir ajan olduğunu düşündüğünü söyler ve devletin neden böyle numaralara başvurduğunu sorar. polis müdürü böyle bir ajan gönderilmediğini ve konuyla ilgileneceğini söyler. durumu alt ve üst birimlere bildirir.
daha sonra emniyet tarafından deniz harp okulunda kapsamlı bir arama yapılır. kimi öğrencilerin ve subayların dolaplarında nazım hikmet' e ait şiir kitaplarıyla dr. hikmet kıvılcımlı' ya ait kitaplar bulunur. nazım, kıvılcımlı ve aralarında kemal tahir' inde bulunduğu kimi aydınlar tutuklanırlar.
sonuç olarak: harp okulu öğrenci ve subaylarına "okudukları kitaplar isyan ettirebilirdi" gerekçesiyle 20 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, nazım'a 20 sene, kıvılcımlı ve kemal tahir' e 15 er sene hapis cezası verilir.