miguel de cervantes in romanıdır.
Cervantes gerçekle hayalin çatışması temeline kurulu olan romanda şövalyeliğin eleştirisi ve yergisinin yanında insan gerçeğinin pek çok boyutlarına yer verir.
don kişot iyi ki bizden bir karakter değil. adamın sevgilisinin adı "dulcinea del tobosso" yani tobossolu dulcinea. bizde olsa don kişot sevgilisinin adı en iyi ihtimalle ankaralı yasemin ya da karagümrüklü mehtap.
Don kişot, önce şövalye romanlarını okumakla başlıyor. ve sabah kalktığı zaman kendisini delirmiş buluyor. Hep deli olduğunu biliyoruz, kalkıyor ve atını hazırlıyor ve sanço'yu da peşine takıyor. Macera bu şekilde gözünü kararttığı için vuku buldu. delilik maceranın lokomotifidir. 'Deliliği övebiliriz' Cervantesin inebahtı savaşında haçlı ittifakında yer alması muhtemel bir olgu. ve bugün kılıç ali paşa camiinin yapımında çalıştığını da biliyoruz. en azından çalışanlar arasında Cervantes ismi var. Cervantes bizzat delidir diyebilir miyiz? demek için erken ancak don kişot muhakkak ondan almıştır deli yanını. tıpkı bana benziyor demiştir don kişot, muhakkak. Don kişotu önemli kılan soylu olmasıdır, fazla zengin olmamasıdır, cervantesin önsezde teşekkür etmesidir. Ortaçağı, dönemin ispanayasını don kişot sayesinde çok net görebiliyoruz. Yahudiler ve Müslümanlar iberikten kovulmamıştır ama ne kadar kovulması gerektiğini görüyoruz! sık sık yapılan vurgu bu yönde, tabii kitap bir 'hırstiyana' ithaf ediliyor. Realist davranan insanları kınayamam. ayrıca bir hırıstıyanın dindaşını korumasından daha doğal bir şey göremiyorum. bugünden bakınca uzağımızda kalan olgular, o günün realizminin merkezinde yer alıyor. hasılı, don kişot çok fazla macera yaşamaz. yel değirmeniyle savaşma fantezisi pastanın üstündeki 'çilektir'. veya suyun üstündeki köpük. asıl önemlisi sançonun vali olmasıdır. Tanrım nasıl bir hayal gücüsü. umut dünyası mı diyelim, sanço mahkeme yönetir yargıç olur. D.Kişot ve sançoyu şövalye olarak görmek gereksizdir ki şövalyeliğin modasının geçtiği bir döneme denk düşüyorlar. bir nokta daha demode olan konuyu yazmak daha kolay tehlikesiz sularda yüzüyor yazarımız. böyle diyebilir miyiz? dedim. akdenizin tuzlu ve çok kültürlü sularında cervantesin türklere esir düşmesini diliyorum. Cervantes istanbuldaydı deriz !
Klasik okumak ayrı bir zevk. Tabii bütün klasikler bu kadar akıcı olmayabiliyor. Don Kişot sürükleyici ve merak uyandırıcı. Yer yer güldüren yer yer düşündüren yapısı sahip olduğu ünü destekliyor.
Özellikle Sanço Panza karakteri tam bir komedi. Mizah kadar dönemin siyaset, sosyal ve hiyerarşik yapısını da gözlemleyebilirsiniz.
bazı insanların fazlaca anlam yüklediği saçma roman. hayatında ki en büyük başarısı rüzgara karşı işemek olan insanlar için yapıcı felsefeleri vardır o ayrı.
roman türünün ilk örneği olarak kabul edilen, romanların romanı niteliğindedir. Sabahattin eyuboğlu'nun eleştirisini yaptığı eserdir. O don kişot için:
"bütün insanların romanıdır,
bütün romanların romanıdır,
gerçekçilik çağının, yeni zamanların romanıdır" Demiştir.
ilhan irem'in de sözlerine konu edindigi kahramandir.
yeldeğirmenlerine karşı don kişot'muyum?
uçuyorum durmadan ben pilotmuyum
yeldeğirmenlerine karşı don kişot'muyum?
dilimde hep aynı şarkı
idiyot muyum?
seyretmesi keyifliydi dostlar, uzaktan sizi
üç perdelik komedi, oyunlar bitti.
Don kişot kimine göre delidir kimine göre kahraman. cervantes hapiste yazar bu şaheseri. belki kendisine de eleştiridir bir bakıma. bu yüzdendir ki don kişot'a 2 farklı bakış açısı vardır. hayallerinin peşinden koşan bir adam. inancı ve özgüveni yüksek. sahi bir insanı mutlu edebilecek şeylerin başında değil midir bunlar. don kişot yel değirmenlerine saldırınca sancho: "neden yel değirmenlerini dev sanıyorsunuz" diye sorar. don kişot: "peki sen neden devleri yel değirmeni sanıyorsun" diye karşılık verir. hayat görecelidir. bir yel değirmeni kimine göre pekala dev olabilir. toplumun kabul ettiği şeyleri reddederseniz adınız işte böyle "deli" olur. don kişot'a şövalyeleri eleştiren bir roman gözüyle bakmak sığlık olur. don kişot hayalleriyle, idealleriyle mutlu bir insandı. ne zaman ki "akıllandı" ne zaman ki herkesin gerçek bu dediğine o da evet gerçek buymuş demeye başladı, işte o zaman don kişot mutsuz oldu. bıraksaydılar da don kişot "deliliğiyle" kalsaydı. böylece mutlu olsaydı. bırakmaz ama insanlar işte böyle, bırakmazlar hayal kurmaya, mutlu olmaya...
csi las vegas' ın bir bölümünde, doktor ray langston, kendini fbi ajanı olarak lanse eden bir şizofrene, bölümün sonunda cervantes' in bu ünlü eserini veriyordu. çünkü o ve öldürülmüş iki arkadaşının gayretleri, bir insan kaçakçılığı şebekesinin çökertilmesini sağlamıştı.
--spoiler--
yıllar yıllar önce, ispanya' nın la mancha adlı bir köyünde, biraz deli ama zararsız bir şövalye yaşardı.
--spoiler--
kendisini yolundan döndürmek amacıyla kendisiyle savaşan arkadaşının don kişot'u yenmesi ve boğazına kılıcını dayayıp ona sevdiği (ama hiç görmediği) kadının (Dulcinea del Toboso) dünyanın en güzel kadını olmadığını itiraf etmesi ya da öldürüleceğini söylemesi üzerine: ''felaketim beni gerçeğe ihanet ettiremez!'' sözüyle hafızama kazınmış roman kahramanı.
her nedense ve her defasinda "sessiz ol" diye fısıldarken beni benden alan, sanki karanlikta sadece benim kulağima söylüyormuş gibi hissettirip coşturan mükemmel ötesi redd şarkisi.
La Mancha'da yaşamakta olan 50'li yaşlarındaki emekli biri olan Don Kişot şovalyeleri anlatan kitaplara takıntılıdır ve yazılan her şeyin doğru olduğunu sanmaktadır. Don Kişot şövalyelik günleri tasarlarken, etrafındaki insanlar onun yavaş yavaş çıldırdığını düşünür.
1605 yılında cervantes tarafından yazılan romanın baş karakterleri şunlardır.
don Kişot (Alonso Quijano): Şövalye serüvenleri okumaktan aklı karışmış yaşlı bir şahsiyettir.
Rosinante: Don Kişot'un atı.
Sancho Panza: Don Kişot'un uşağı.
Dulcinee du Toboso: Don Kişot'un sevdiği kız...
herkese renkli günler
deliliğin peşinden koşan bir deliyi anlatan kitap. roman tarihinde oldukça taşaklı bir yeri vardır çünkü kendisi ilk romanlardan birisi olarak kabul edilir. romance geleneğini novel'a çeviren kitaptır. ikisini bir arada taşır, sizi hayal dünyasında bir geziye çıkarır.