Türk halkının yumurta kapıya dayanmadan poposunu kaldırma konusundaki isteksizliğinin bir ürünüdür. fazla şaşırılmaması gerekir. gerçi domuz gribi oturularak da konuşulur belki ama her neyse işte.
dünya'da * her gün milyonlarca insan açlıktan ve sefaletten dolayı ölümle yüz yüzeyken bu salgından ötürü tüm dünya'yı paniğe sokmak adiliktir, iki yüzlülüktür, çifte standarttır. o yüzden insanlar aşk'tan bahsetsin daha iyi, domuz gribide neymiş.
pekala domuz gribi olanlar aşık değil mi? yani şöyle diyim, aşık olan aynı zamanda domuz gribi olan insan yok mu? adam domuz gribi diye aşkından mı vazgeçsin? sevmeyi mi bıraksın? hepten saçma sapan bomboş insan mı olalım? ölüm varsa ve ne kadar gerçekse, bazılarına göre aşk da var efenim. aşk da gerçek?! *
o zaman sonuç olarak hem domuz gribini konuşalım. hem de aşk yapalım. biz tek boyutlu değiliz ki, birine çok önem verip diğerini unutalım. ey nesil domuz gribinden bahset. sevmeyi de unutma amma.
sanırsam başlığın kastettiği şey şudur; umursamaz gençlik! evet kısa ve özlü bir tanım oldu herhalde. yani işin aşk boyutundan ziyade gözlerine at gözlüğü takmış insanlardır. aslında doğrudurda bu yaklaşım. cehaletin karşısında durmak biz gençlerin en asil görevi olmalıdır belki de...
fakat aşkı bu kadar küçümseyici bir başlık ve sadece aramızda konuşup vah vah ve tüh tüh demekten başka çaremizin pekte olmadığı bir hastalık domuz gribinin sosyal hayata yanasımasını bu kadar sert bir şekilde göstermekte her şeyden önce bizlerin duygularına yapılmış bir haksızlık olduğunu düşünmekle birlikte on üzerinden altı veriyorum. kısaca eh işte diyorum.
ne olursa olsun bazıları için hayatın hala devam ettiğinin bilincinde olan nesildir. tabiki önlemler alınır, uygulanır, domuz gribinden konuşulur ancak bu bir gün içinde 24 saat boyunca yapılmaz ya da bunlar aşktan bahsetmeye engel değildir.