ve en son avrupa'da ortaya atılan iddiayla çok çarpıcı bir boyut kazanmıştır. araştırmalara göre ''domuz gribi'' denilen vaka yüzyılın en büyük tıp yalanı olarak belirtiliyor. eh bu esnada türkiye de tartışmalar devam ediyor aşı olayım mı, olmayayım mı? şeklinde ki kerizlik boyutunu bir nebze olsun aşabilmenin rahatlığı içerisinde artık ''Ulan sahiden domuz gribi varmıydı???'' deniliyor. ama ben başka bir konunun tartışmaya girmesinden yanayım sahiden asıl domuzluk kimde?
bugünkü haberlere göre aşıların çoğunun ilgisizlik yüzünden elde kaldığı ve artık zarar ettiği belirlenmiştir. sen kalk onca reklam yap, büyük paralar dök, büyük umutlarla bilim adamlarına da çığlık attır(bu haberde 2009'un sonunda ortaya çıkmıştı) sonra'da yeteri kadar başarılı olamayıp zarar et. allah allah neden acaba?
ayrıca sarı bıyık recep her ne kadar belirtmese de türkiye olarak çok büyük paralara en kalitesiz aşıları aldığımız da ayrı gerçekliktir. ehh kar payı da 500 milyarlık alınan arabalara gitti desenize. hiç konumuz olmasa da airbus askeri naliye aracının tanesine 147 milyon dolar diyordu ve sonrada zam yapacağız demesi üzerine ingiltere, ispanya, almanya gibi ülkeler vazgeçerken bizim bonkör türkiyemiz kabul ediyor. halkımızında aynen dediği şudur; allah razı olsun hükümetimizden!!! ehh acaba biz niye bu haldeyiz sorusunu daha fazla sormaya gerek var mı?
geçenlerde açılan bir soruşturmaya göre bir çok bilimadamının aşıyı yapan firmalara danışmanlık yaptığı ve bilerek paniğe yol açmaya çalıştıkları ortaya çıkmıştır.