az önce olduğum aşı. hemen sözlüğe koşup hislerimi yazayım dedim.
*sol kolumda hafif bi ağrı var.
*biraz kafa yaptı.
*gözlerde biraz yanma oluşturdu. ya da bunu yapan uyku, emin değilim.
sonuç olarak kısırlaştırmıyorsa benim için problem yok diyorum, herkese domuzsuz ve gripsiz bir yaşam diliyorum.
yarım saat kadar önce olup gelen birisi olarak söyleyebilirim ki; çok güzel olay.
ben zaten dini bütün, imanı geniş bir mümin olduğum için hastalığın virüsünden korkmuyordum. fakat allahın işi belli olmaz, aynı zamanda karışılmaz diyerek gittim oldum. boyum uzadı. kollarıma kas geldi. artık daha uzağa kim işeyecek yarışlarından birinci geleceğim garanti. neyse, değinmek istediğim aslında, sağlık görevlisi adında konuşlanmış kişilerin aslında bir halta yaramadıkları. her şeyi ben sordum lan! şöyle olur mu böyle olur mu yan etkileri nedir falan diye. grip belirtileri varmış yan etkilerinde...
ulan ibnetörler, ben şimdi hasta olursam haa koy şeyine aşı oldum ya ondandır hacı mı dicem? böyle mallık olur mu?
oldu işte hatun dayadı sivri çubuğu sol omzuma. hiç bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum bi hatundan. ne güzel de sokmuştu iğneyi...
gidin olun len artizlik yapmayın. yarım saattir hayattayım bi bok olmadı. hem dedim ya ben gayet mümin bi insanım. eğer siz de öyleyseniz çekinmeye gerek yok hamdolsun.
kesinlikle yaptırmayacağım aşı. ama bi dinle niye:
bundan iki ya da üç sene kadar önce ilk defa (ve son defa) iş yerimde grip aşısı vuruldum. hesapta gripten korunacağız. gel gör ki aşının üzerinden üç gün geçmeden yorgan döşek yataklara düştüm. neyse, o ayrı konu.
gel zaman git zaman, herhalde aşıdan sonra bir altı ay kadar falan içinde, pazar günleri evde otururken gözüm kaşınır, kızarır ve sulanır oldu. neden pazar günleri? neden iş yerinde değil de evde derken bu durum giderek şiddetlenmeye başladı. deneme yanılma yöntemi ile nedeninin yumurta olduğunu anladık. 30 sene boyunca hiç bir etki göstermeyen yumurtaya karşı alerjik tepki vermeye başlamıştım. yumurta yemeyi bıraktım ama artık kazara içinde yumurtanın zerresi bulunan herhangi bir şey yesem (pasta, kek, börek, çörek vs.) hastanelik olacak duruma geldim.
testler, doktorlar vs. alerji ile yaşamayı öğrendim. bu arada doktorların bana enteresan bir uyarısı oldu: "sakın grip aşısı vurulmayın, yumurta alerjisi olan kişilerde çok ciddi riskleri vardır". işte o zaman dank etti neden durduk yerde yumurta alerjisine sahip olduğum, çok afedersiniz ağzımı bozacağım, o ecdadını siktiğim grip aşısı yüzünden.
o nedenle domuz gribi aşısı konusunda rahatım, olursam büyük ihtimalle öleceğim için zaten olsam mı olmasam mı ikileminde kalmış değilim.
daha önce uçanlardan kuş gribi kaçanlardan deli dana ve manda gribini üretip medya ağına bırakan "akıllı adamların" en son ürettikleri antivirüs. Denekleride 3.dünya ülkeleri tabi önce çocuklar sonra politikacılar. iğrenç sorudan dolayı grip olmaya korkar oldum, hurafe bunlar hurafe
ters mi yürürüm, yok boynuzum mu çıkar derken gidip 3 sn'de vurdurup kurtulduğum bela.
3 gün kolum ağrıdı bir de ilk gün biraz üşüdüm-ya da anneme naz yaptım bilemeyeceğim o ayrımı şimdi-
ölünmüyor, 9 ay sonra farklı bir uzvum çıkar mı bilmem ama bugün iyiyim. çıkanı da işe yarar bir şeyde kullanmayı planlıyorum.
korkmayın kardeşlerim, bu memlekette rte'nin hangi dediğine uyup da başımız göğe erdi ki, inadına gidip bi tane de kıçıma vurduracağım.
çerez yerine ilaç yiyen, başı ağrısa soluğu sağlık ocaklarında alan bir millete yan etkinin ne demek olduğunu oğreten aşıdır.oysaki baş ağrısı için , gunde defalarca gözümüz kapalı aldığımız parasetamoller bile ölüm riski taşımaktadır.her ilaç ve aşıda olduğu gibi bu aşının da yan etkileri elbette vardır.ama işi yuzdelere vurduğumuzda kanımca hastalık yerine aşı olmak çok daha mantıklıdır.
bayram ziyaretlerinin en popüler konularından ikinci sırayı almıştır
x grip aşısı vurdurdunuz mu çocuğa, izin verdiniz mi?
y aaa biz 20 doktor gezdik biri bile vurdurmamış çocuğuna, araştırdık yani.okulda da zaten 2 çocuk....
.
.
.
birincisi de tabiki kurbanlık ne kesildiği, nasıl süzüldüğü ve et kalitesi hakkındaki yorumlar olmuştur.
içinde civa var diye aşı yaptırmayan insanları, midye yerken görünce çıldırıyorum... lan olm başka bir neden söyle tamam ama, sen o civayı zaten midye'den oradan buradan alıyorsun. başka nedenleriniz varsa tamam ama, civa meselesine kafam takık durumdayım.
he ben de yaptırmadım, olmayı da düşünmüyorum. recep tayyip erdoğan kadar sansasyon yaratır mıyım bilmiyorum ama, öyle olmasını umut ediyorum.
türk halkının cehaletini bir kez daha göstermiştir.
yahu dünya sağlık örgütü sayfasına girin okuyun her gün güncelliyorlar. yok efendim yan etkisi varmış.. bunu diyen de her aksırdığında antibiyotik alan, 2 paket sigara içen adamlar. komik olmayın ya.
türkiye'de aşılama kampanyası başlatıldığında kürt vatandaşlar aşı yaptırmıyorlardı. neden? diyorduk.
"e türk devleti bizim çocukları kısır yapacak" diye cevap veriyorlardı. bilmiyorlardı tabi, cahillik.
şimdi aynı şeyi türk milleti yapıyor.
"abd bizi kısır yapacak"
inanın o kadar komik ki, bir millet bilimsel yaklaşımdan ancak bu kadar uzak olabilir.
dün aşının 24 yaş altına serbest olmasıyla birlikte bayram bokuna göt korkusuna gidip olduğum, sonra civa dahil birçok maddeyi içinde bulundurduğunu henüz öğrendiğim, dahası başta kısırlık olmak üzere birçok kalıtsal yan etkisi olduğunu öğrenmemle zamanı geri alma isteği uyandıran aşıdır.gece gece gözüme felaket senaryoları getittirmektedir.uyku uyutmamaktadır.
normal gripten daha fazla insanın öldüğünden hiç söz etmeyip halkı paniğe sürükleyerek aşı olmalarının gerektiğini çığıranlar sayesinde bir kaç ilaç firmasının milyar dolarları kasalarına indirmesine sebep olan aşıdır.
Yarım saat önce olduğum aşı. Bende bu aşının para kazanmak amaçlı üretildiğinin,ticari kaygı taşıdığının farkındayım. Hatta virüsün doğal yollarla oluştuğundan şüpheliyim. Ama bunu bilmenin duruma hiç katkısı yok. Daha kış gelmeden 113 kişi öldü. virüs vücutlara gire çıka direnç kazanmaya başladı ve mutasyon geçiriyor. ileride daha tehlikeli olmayacağını bilebilsek iyi olurdu ama garantisi yok ve hergün acaba grip miyim diye dolaşmak istemediğim için yaptırdım. Şu anda ters giden bir şey yok umarım hep böyle olur. piriç almaya giderken evdeki bulgurdan olmayalım da.
bugün grip aşısıyla birlikte yaptırdığım aşı. efenim biz sağlık personelleri risk altındayız bu bir gerçek. ben de başından beridir diretiyordum aşı olmayacağım diye. ama bunun nedeni ne yaptırmayacağım diye direten başbakan ne de herkesi teşvik eden sağlık bakanı. sadece yan etkilerinin vücutta kalıcı bir hasara yol açma ihtimaliydi beni korkutan. yani sonuçta antikoruyla birlikte verecekler ama ya bünye bunu kaldırmazsa? neyse görev yaptığım hastanede tüm doktorlarımız gözlerini kırpmadan, hiç tereddüt etmediler ve aşıyı yaptırdılar. hani bizler de bir nevi denek olarak gördük onları. isteğe bağlı olduğu için uzun bir süre erteledim bu aşı işini. ama inanın hepsi sapasağlamlar. yan etkileri iki kişide görüldü. birisi yüzünde hafif bir karıncalanma olduğunu söylüyor, ötekisi ise belinde bir bölgenin uyuştuğunu. bu etkiler de ilk bir saat içinde görülüyor zaten. sonra düzeliyorsunuz. yani şöyle düşünüyorum her ilacın, her aşının zaten bir yan etkisi var. öldürür mü? belki. ama acile muayene olmaya gelen binlerce hastayı görünce kararımı verdim. konulan teşhis aynı; tonsilit. içlerinde mutlaka domuz gribi olanlar da var. arkadaşlarım maskeyle çalışmak durumundalar. yani hassas ve bir o kadar da ciddi bir durum bu. o halde neden aşıdan çekineyim değil mi? belki koruyuculuğu da yüksek değil; ama varsa böyle bir şey neden yaptırmayayım? işte bu yüzden hem normal grip aşısı hem de domuz gribi aşısını birlikte yaptırdım. henüz bir saat oldu, çok iyi hissediyorum kendimi. sonrasında da her şeyin yolunda gitmesini umuyorum. ilk kez candymden örnek vererek anlattım bir konuyu. edilgen olmak isterdim, olamadım. selametle. *
2009 yılına damgasını vuran grip türüne karşı hızlı bir şekilde üretilen ve ondan daha çabuk pazarlanan aşıdır. hakkında bir çok söylem olduğundan farklı tepkilere neden olmaktadır. sağlık bakanının ısrarla yapılması gerektiğini üstelemesi ancak başbakanın yaptırmak istememesi aşının güvenirliğini sorgulatmıştır. aşı hakkında 2 farklı görüş dile getirilmektedir. biri bu hastalığın tedavisinin ve önleminin tek yolunun aşı olduğunu savunmaktadır. ancak aşı 2 farklı aşı olarak piyasada bulunmaktadır. nazal uygulamanın yer aldığı canlı aşı sadece amerika birleşik devletlerinde uygulanmakta olup başka hiç bir ülkede yoktur. bilinen aşı avrupa ülkeleri ile aynı anda piyasa sürülmüş ise de türkiye de aşılanma süresi bütün avrupa birliği ülkelerinden önce başlamıştır.
bu kadar büyük bir seferberliğe sebepe verecek bir salgın olması karşın neden olağanüstü hal önlemlerinin alınmadığı ayrıca bir merak konusudur. ölen kişiler gün be gün televizyonda reklam edilmesi halkın panik halinde aşı olmaya ikna edilmesi için bir senaryo olarak görülmektedir. elbette hastalık şakaya gelmez ama hasta olan insan da ne kobaydır ne de pazarlık konusu.
doktorlar tarafından "aşı olmayıp hastalanınca hastaneye gelenin amına koyayım" dedirten önleyici hekimlik uygulaması. hastanelerde kuyruk var, yetersiz diyenlere de sağlık bakanı küfredecektir elbet.
