Finlandiya eski Sağlık Bakanı Dr. Rauni Kildeden domuz gribi hakkında çor cesur açıklama.Domuz gribi aşısının bir aldatmaca olduğunu itirafa eden Dr. Kilde, Bu aşı ile mümkün olduğunca dünya nüfusunun çoğu öldürülmek isteniyor dedi.Bu düşüncenin eski ABD Başkanlarından Henry Kissingere ait olduğunu söyleyen Dr. Kilde, 14-15 Mayıs 2009 tarihinde yapılan Bilderberg toplantısında bu kararın alındığını belirtti.Dr. Kilde, bir televizyona yaptığı açıklamasında, ABD, hiçbir maddi kayıp yaşamadan hatta milyarlarca dolar kazanarak dünya nüfusunu üçte iki oranında azaltmayı hedeflemektedir diye konuştu.Dünya Sağlık Örgütüne domuz gribinin ölümcül bir salgın olduğu yönünde beyanda bulunması için baskı yaptıklarını belirten Rauni Kilde,"Böylece aşıyı tercihli değil zorunlu yapmak istiyorlardı. Özellikle hamile kadınların ve çocukların ilk önce aşı ile zorunlu tutulması gelecek nesilleri hedeflediğini göstermektedir" açıklamasında bulundu.Finlandiya hükümetinin sınıflandırmayı kabul etmediğini ve hastalığın derecesini normal hastalık olarak gösterdiğini ifade eden Kilde sözlerini şöyle sürdürdü; Hiç kimse aşının bir yıl, beş yıl ya da 20 yıl sonra ne gibi etkilerinin olacağını bilmiyor: Mutlak kısırlık mı? Kanser mi? Ya da ölümcül herhangi bir hastalık mı? Dr. Rauni Kilde, Amerikan yönetimi ileride bundan dolayı doğacak herhangi bir sıkıntıdan dolayı ilaç şirketlerine bir sorumluluk yüklenmemesi için şimdiden önlemini aldı ve onları tüm sorumluluklardan muaf tuttu. Bu bile işin ciddiyetini göstermeye yeter" dedi. *
oncelikle, dr. rauni-leena luukanen-kilde eski saglik bakani degil, 1986'da trafik kazasi gecirene kadar finlandiya'nin kuzeyindeki lapland bolgesinin bas saglik memurlarindan birisiydi. Kazadan sonra kendisini basta ufo'lar olmak uzere turlu komplo teorilerine vermis, genel olarak devletlerin insanlar uzerindeki gizli planlari oldugunu iddia etmis, ve bu alanlarda kendince hatiri sayilir bir kariyer sahibi olmustur.
her komplo teorisi gibi, soyledikleri mantik bosluklari icermektedir. dogru bilinen verilerden yola cikarak (asinin ne kadar etkili oldugunun tam bilinememesi, yan etkileri, bazi sirketlerin bundan para kazanacak olmasi, vs.) insanlarin kafalarinda olusan supheyi kendince manipule etmeye calismaktadir: cunku su sorulara cevap veremez:
-dunya nufusu'nun hepsi ayni homojen niteliklere sahip degildir. nufustan kurtulacagim diye harekete gecen sistem isine yarayabilecek teknisyen, doktor, bilim adami, ve nice nitelikli elemani bir sans oyunu, bir tombala misali bir sans virusu ile heba etmez, edemez. sonra geriye kalacak olan nufusun duzeyini yukseltmek icin ayri bir masrafa gitmesi gerekir, hic de karli bir plan degil. o zaman neden boyle bir seye kalkissin.
-dr. kilde roportajinin sonunda "birilerinin cikari olmasa yapmazlar herhalde" diyerek muhabire goz dagi vermeye calisiyor. ancak "kimin cikari?" sorusuna roportajin onceki bolumlerinde " bazi ilac sirketleri ve bazi politikacilar, bak hem de koruma yasalari cikarmislar" diye yine muglak cevaplar veriyor. eger elinde belgen yoksa, ve sirf mantikla bu sonuca variyorsan, o zaman su soruyu da sor kendine: ben bunu farkedene kadar, diger politikacilar ve rakip ilac sirketleri de bunu farketmediler mi? bilmem kac ulkede bilmem kac bilim adaminin katkisi ile yuruyen dunya saglik orgutu, ki insanligin yendigi tek salgin hastalik olan cicek hastaligini 1979'da dunya uzerinden silmistir (yani referanslari saglam), nasil boyle bir seye alet olabilir?
-toplumun dikkat cekmek isteyen yasli uyeleri neden korku pornosu cevirmek yerine, kendi hayat deneyimlerini aktarmayi tercih etmezler?
edit: sozkonusu iddialarin toplu halde izlenebilecegi bahsi gecen roportajin link'ini de vermek lazim: