eski zamanın arabistanında buzdolabı diye birşey olmadığından ve domuz çabuk bozulabilen bir hayvan olduğundan peygamber efendimiz tarafından yasaklanmıştır efenim.
müslümanlara haram edildiği söylenir. günümüzde de bu doğrultuda yenmez ama haram edilmiştir dediğimiz aslında şöyledir. o dönemlerde seyahat imkanları günümüzdeki gibi olmadığı için insanlar çölleri ya hayvanların üzerinde ya da yürüyerek geçiyorlardı. zaten seferilik terimi de bu dönemdendir. domuz eti yağlı ve çok yenildiği zaman diğer etlere oranla toksin oranı fazla olduğu için rahatsız eder insanı. işte bu hayvanın etini çok fazla yiyip daha sonra çöl geçmeye çalışan insanların sıcaktan ve toksinlerden ötürü patır patır öldüğünü görünce bunun insana zararlı olduğu düşünülüp yasaklanmıştır. aynen alkolün yasaklandığı gibi altında yatan sebep insanın açgözlülüğü ve herşeyin aşırısına kaçmasından ibarettir. islam da özünde yatan değerler ışığında insana zarar veren şeyleri yasakladığı için bu durumda bundan ibarettir.kaldı ki denemeyen arkadaşlar için tad namına bir şey kaybetmiş sayılmazsınız zira tek bir bölgesi vardır yenilebilitesi olan onun haricinde yemesenizde olur. bu arada yurt dışına çıkıpta özellikle avrupa ve amerika tarafına gidenler için söylüyorum bunu istemesenizde mutlaka ve mutlaka bu hayvanın ya yağına ya da etine bir şekilde tadına bakmışsınızdır özellikle dışarıda bir kere bile yemek yediyseniz eğer.
domuz eti yemek için yurt dışana gideceğim şeklinde görüş belirten aşşağılık kompleksinde olan insanlar ya dağ başında çobanlık yapıyor ki, yaban domuzu var daha leziz ve doğal bir tat almak isterse tavsiye ederim, yada köyde yaşıyor ki, internet üzerinden alışverişi bilmeyek kadar teknoloji özürlü olmalı.
devamlı alışveriş yaptığım üçler market şarküteri reyonunda domuz eti-ürünleri bulundurmakta ve tatil için gittiğim yazlıklarda da bu ürünler var.
burada bilimsellikten veya dini ritüellerden, esinlenerek saçmalamadan katkıda bulunacak insanlara teşekkür ederek, sağlık açısından aklımızı kullanarak yorum yapmalıyız. din; insan için ne anlattığı değil, insanın ne anladığının altını çizmeliyiz.
"Yaban domuzu yenir mi?" Sorusunu akla getiren entry. Çünkü çiftlik domuzunun tersine yaban domuzu, bol bol gezen bahçelerden çeşit çeşit sebzeyi afiyetle yiyen (kendi bokunu yediğini düşünmüyorum (tavuğun kendi bokunu yediğini gördüm)) bir hayvandır. Kutsal kitabımızda "domuz yenmiyecek" yazdığını hatırlamıyorum.
istediğin gibi beslenme özgürlüğün var elbet,sonuçta islamda yasaklar,insan ve toplum sağlığını korumaya yöneliktir,sen domuz eti yesende yemesende,alkol tüketsende tüketmesende,kumar oynasanda oynamasanda,tıka basa mideni doldursanda doldurmasanda yaratan için bişey fark edeceğini sanmıyorum? ama bu yasaklarda aşırıya giden için çok şeyin fark edeceği kesin.
kim dedi yenmez be kardeşim. hem de nasıl yenir. hele bi de (bkz: raclette) olacak ki raclette altta ısınırken yukarda sacda cızır cızır pişirceksin baharatıyla hafif sebzesiyle ohhh deyme keyfime.
eğer bir hayvanın eti bu kadar zararlıysa, ''allah, neden diğer ilahi dinlerde de, bu hayvanın etini yasaklamadı'' diye merak ettiren nedendir. yani müslümanların sağlığına daha çok önem veriyor falan mı acaba? eğer öyleyse, islamiyetten önce kendisine inanan hristiyan ve musevilerin suçu neydi de, yediler bu lanetlenmiş hayvanın etini...
domuz etinin faydaları konuşuluyorken bir de zararlarını görelim istedim. ikisini de okuyup öyle karar verin yiyip yememeye. evet başlıyorum:
ülkemiz için düşündüğümüzde çoğunluk haram kısmını düşünüp de yemez. hep dinsel tarafı ön planda tutulur. bunun dışındaki sebeplerinden bahsetmek lazım biraz da;
zehirli maddeler: domuz eti çok yağlıdır. kandaki fazla yağ damar sertleşmesine sebep olur. ayrıca içerisinde "sutoksin" denilen zehirli maddeler varmış ve bu maddelerin atılması için lenflerin çok çalışması gerekirmiş. bu da lenf düğümlerinin şişmesine sebep olurmuş.
fazlaca kükürt: domuz etinde anormal miktarda kükürt, kıkırdak kas ve sinirlerde iltihap yapar ve bel fıtığına yol açar.
aşırı büyüme: domuzda büyüme hormonu çok fazladır. bu hormon dengesz büyümeye neden olur.
deri hastalığı: domuz eti ve yağının kullanımı deride kaşıntıya yol açar. egzama gibi hastalıklara kapı aralar.
trinşin: domuz etiyle geçen bi hastalık. domuzlarda ağır hastalık yapmaz ama insanda öldürücüdür.
siroz: araştıma sonuçlarında alkolle birlikte tüketildiğinde karaciğere etki ettiği belirlenmiş. isviçre, norveç gibi ülkelerde bunların tüketimiyle sirozdan ölüm sayısı orantılıymış.
kanser: domuz eti ve yağı, cilt, mide, bağırsak, lenf kanserine yakalanma riskini artırır.
görüldüğü gibi islam ın domuz etini yasaklaması boşuna değil. inanmayan da sağlığını düşünmeli. boru değil yazdıklarım.
jared diamond, ortadoğu kökenli bu yasağın sebebini, devleti ayakta tutmak için mecburen üretilmesi gereken toplumsal artıya dayandırıyor. Yani o dönem itibariyle ekonomi tarıma dayalı olduğu için çiftçilerin ihtiyaç duyduklarından daha fazlasını üretmesi, üretebilmesi gerekiyor.
Çiftçinin ihtiyaç fazlası hasadı, vergilendirme adı altında elinden alınıyor. Bu sayede devlet; askerine, memuruna bakıyor.
çiftçi sadece kendi için üretim yapsa, ihtiyaç duyduğu kırmızı eti de büyükbaş hayvanlara göre bakımı çok daha kolay olan domuzdan temin etse, gül gibi geçinir gider. Yani büyükbaş hayvan beslemesine gerek de kalmaz. Ancak bu durumda toplumsal artı üretmemiş olur.
Bu noktada, Büyükbaşlar ve domuz arasında kısa bir kıyas yapalım. Jared diamond, diyor ki, evet domuzun bakımı kolay, ancak tarımsal üretimde emeğinden faydalanamıyor ve o dönemde kendisinden yalnıza 5-6 tür katma değerli ürün -et, süt, yağ, peynir vs.- elde edilebiliyor. Diğer taraftan, sığırlar sabana koşulabiliyor ve dönemin teknolojisiyle kendisinden yirmiden fazla kalemde fayda-ürün sağlanabiliyor.
Hal böyleyken çiftçilerin sığır beslemesi için ikna edilmesi gerekiyor. Her çiftçinin başına bir zabit dikmek ekonomik olmadığı için zorla ikna etmek seçenek dışı. yaklaşma-kaçınma marifetiyle güdülenen toplum, Domuz etini tabulaştırıyor. Domuz eti tabulaştıktan sonra domuz beslemenin de bir gerekçesi kalmıyor. Çiftçiler, bakımı daha zor olan büyükbaş hayvanları beslemeye mecbur kalıyor. Haliyle tarımsal üretim artıyor. Devlet, askeri ve memuru için kaynak sağlıyor...
jared diamond'ın konuyla ilgili görüşlerini dilim döndüğünce kısaca anlatmaya çalıştım. Konuyu Farklı bakış açılarından irdelemek için (bkz: domuz etinin haram kılınmasının sebebi).
öncelikle domuz kendi pisliğini yiyen bi hayvandır.
dinimize bize zarar verebilcek şeyler yasaklanmıştır, bize haram kılınmıştır.
zaten dlmuz etinin zararlı olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır.
şimdi bazı cahiller 'benim vücudum, kime ne?' diyecek.
onlara cevabım; o vücut allah'ın sana emanetidir!
nasıl ki birisine misal bir kitap ödünç verdiysen, verdiğin gibi de geri almak istersin o kitabı, sana o kitabı yırtık pırtık iade edilmesini istemezsin. bu da aynı hesap
