hepimiz biliriz ki; bu domuz eti mevzusu, evvelden beri herkesin içine dert olmuştur. şimdi her yerde türeyen muhteşem beyinlerin, "lan biz bu hayvanı neden yemiyoruz?" sorularına aradığı cevaplar ve durumu açıklama çabaları içinden bazı seçmeler geliyor:
mantıklı olan cevap: domuz etinin o dönemde "trişin" denen parazit lavralarını daha fazla içerdiği olasılığını göz önünde bulundurursak, hadi diyeceğim belki "pis" olarak nitelendirebilirsiniz. Fakat bu da demek oluyor ki, bu kuran denen kitap hakkaten demode kalmış. çünkü günümüzde bile hala "pis" diyip işin içinden çıkabiliyorsanız siz de demode kalmış oluyorsunuz. diyelim ki, günümüzde trişinli domuz eti bulabildiniz; işte bu da, ancak ve ancak türkiye gibi gıda hijyen koşullarını sağlayamamış ülkelerde olurdu. Haa diyecekseniz ki; "allah tüm müslüman ülkelerin, gayet boktan ülkeler olacağını biliyordu, o yüzden bu insanlara yasakladı ki, domuz eti yiyip ölmesinler. Çünkü gerekli hijyeni sağlayamazlar." bu kabul. AMa gördüğünüz gibi sorun yine bizde, domuz etinde değil. zaten inek eti de gereken hijyen bir ortamda üretilmezse, ona da parazitler musallat olabiliyor. sadece adı değişir. hatta trişini de geçtim, bir ara "deli dana" dediğiniz, Creutzfeldt-Jakob hastalığı ineklerde gözükmüyor muydu? hem de asla çaresi bulunamamış bir prion hastalığı değil miydi bu? o zaman neyi tartışıyoruz böyle?
Bakın avrupalılar bu pis dediğiniz eti, en hijyenik ortamlarda besi domuzları yetiştirerek gayet temiz, hatta şu anda sizin yiyemediğiniz veya yediğiniz ne eti olduğu belli olmayan etlerden kat kat daha temiz olarak karşımıza çıkartıyor. demek ki, pis diyip işin içinden çıkamıyoruz. o zaman geçelim!
arkadaşım boku yiyor da, o bokun etine geçtiğini nereden çıkartmaktayız? Şimdi sen bok yesen, etinde bok mu olacak? Bok dediğin şeyin ağırlığının %80'ini bakteriler oluşturuyor. TAmam insan boku için bu durum böyle; fakat sen boku yesen zaten hasta oluyorsun. hayvan da eğer o bakterileri alt edemeseydi, bok yediği anda ölüverirdi. Yani kasına (etine) geçtiği gibi bir durum yok. geçse de pişirmeden mi yiyorsun sen bunu evlat? Pişirdiğinde 100 derecede tüm bakteriler hırtlıyor zaten. o yüzden bunu da geçelim.
lan bunu gerçekten bir neden olarak söylemekte misiniz? yoksa şurada sadece dalga mı geçeyim bilemedim. şimdi bunu da bilimsel açıklamakla komik duruma düşer miyim bilemedim. Arkadaşım, sana ne domuzun eşinden? sen bunun etini yemiyor musun? ona kalırsa, çoğu erkek hayvan bulduğu dişiyi oracıkta hallediveriyor. Öyle eş meş, böyle durumları yok. adamlar güdüyle çiftleşiyorlar zaten. bu konuda gelişmiş olanlar da yok değil elbette varlar; fakat biz hayvanların ahlaki yaşamlarını göz önünde bulundurarak mı yiyoruz ki onları? siz hiç bir kasabı, hayvanı kesmeden önce "söyle lan öküz, kaç inekle yattın? kimlerle orgy yaptın? kısır katırlara bile sarkmışsın diyorlar senin hakkında. doğru mu uleyn?" diye sorguladığını gördünüz mü? bunu da geçelim. Bunu bile açıklattırdınız ya ne diyeyim.
arkadaşım, avrupalıların "cool" adamlar olmasını baz alarak bunu dediysen, bizim nasıl olmamız gerekirdi ki o zaman? "biz de inek yiyoruz, dana kesiyoruz, boğa yiyoruz; bu yüzden saldırganız, memelerimizden süt çıkıyor." mu diyeceksiniz? azcık akıl ya lütfen!
vallahi aklıma şimdilik ancak bu kadar saçmalık geldi. şimdi gelelim neden haram kılınmış?
en başta da dediğim gibi: O dönemde putperestler, allah'a inanmak yerine hala putlara inanmayı seçmişlerdi hatırlarsanız. Durum böyle olunca, kuran'daki her radikal yasaklama gibi putperestlere özgü olan bir dini tören de kati suretle yasaklandı. Bu da domuz kanı akıtıp, etini yemek ritüeli oluyor. Bu yüzden bu insanların yaptıklarını yapmasınlar, putperestlik tekrar hayat bulmasın diye de onunla ilgili her şey yasaklanmış. "Namaz kılarken önünüzde tablo olmasın, ot olmasın, bok olmasın, biblo olmasın " gibi bir şey bu. SAnki allah neye tapındığını bilemeyecek, namaz kılanın önünde biblo olsa. En az bunun kadar saçma bir şey işte domuz etinin haram olmasını mantıkla açıklamaya çalışmak.
sonuç olarak, dine inananlar kendilerini putperestlerin yaptığı şeyden korumak için domuz eti yemiyorlardır. eğer bu dine inanıyor da "neden yemiyorsunuz lan?" gibi bir soruya maruz kalırsanız, bu cevabı vermeniz en azından saygı görmenizi sağlayacaktır. götünüzden uydurduğunuz bilim ve saçmalıklarla din gibi dogmatik emirlere sahip olan şeyleri açıklayamazsınız her zaman. Bazen böyle şapa oturuyorsunuz işte. Sonuçta bu işi mantıklı bulanlar yemesin, mantıksız olduğunu düşünenler de yesin dursunlar.
Yalnız tek rica edeceğim şey; dininizde her zaman mantık olduğunu savunmayın bana yeter. Zira yahudiler veya hıristiyanlar, bir şeyi yaparken mantık bulamayınca, "amaan ne yapalım, yazıyor işte böyle, ondan sorgulamaksızın yapıyoruz. Evet saçma biliyoruz ama ne yapalım." diyebilirken en azından bu kadar olgun ve kabullenmiş olun. dahası domuz eti mevzusu bu kadar önemli olsaydı diğer kitaplarda da emin olun bahsi geçerdi. Haa tabii iddia edeceksiniz ki; hıristiyanlar domuz eti yiyor, çünkü onların kitabı değiştirilmiş. ya arkadaşım, içinde bu kadar saçma şeyler geçen bir din, sadece bunu mu değiştirecek? akıl ve mantık diliyorum herkese.
evet gün geçmiyor ki yeni bombalar gelmesin; hem de daha yeni açıklamışken.
--spoiler--
domuz kendi pisliğini yer, eğer yiyecek bir şey bulamazsa kendi öz yavrusunu bile yer.
--spoiler--
çoğu hayvan bakamayacağı veya ölen yavrusunu yer. proteine ihtiyacı vardır ve diğer yavrularına bakmak için, en kolay besin kaynağı ölü olarak doğan öz yavrusudur. DAhası bakamayacağı sayıda doğurursa, güçsüz olarak belirlediklerini yer ve en azından diğerlerini yaşatma şansı olur böylece. Yani hayvanlar doğaya göre hareket ederler. Sen insansın, tabii ki öz yavrunu bu kadar etrafta yiyecek varken yemezsin. Zaten beyin olarak onlarla aynı düşünüyorsan sorun vardır sende. Aynı şekilde eğer hayvanların da insanlar gibi düşünmesini bekliyorsan, sana bahşedilen beyin çalışmıyor demektir. bir hayvanı "yememe" nedeni olarak bunu belirtmek neyin nesi yalnız ben anlayamıyorum; hele ki şu kadar yazı yazdıktan sonra.
bir şeyleri mantıkla açıklamak eğer din düşmanlığı oluyorsa, evet düşmanıyım dinin. insanları bu kadar düşünme yoksunu yapabildiği için bile düşman olabilirdim zaten; tabii hiç tanımadığım insanlar umrumda olsaydı(!) sonuç şu ki; insanlar dinle öyle körleştiriliyor ki, önlerideki dümdüz şeyi bile biraz kasarak yamuk olarak görebiliyorlar. ben de bu kadar bağnazlık nasıl gerçekleşiyor, buna inanamıyorum. vay anasını diyorum, başka bir şey diyemiyorum.
m.s 100 lü yıllara bakıldığında mülkiyet sahipleri ve asilzadeler domuz miktarının çokluğundan, kolay beslenilebilir ve ulaşılır olmasından kaynaklı domuz etini hep fakir/köylü yemeği olarak görmüşlerdir. onlara kırmızı eti zengin kişiler yer ve bu zenginliğin ilk göstergesidir çünkü zor bulunur çünkü domuz a göre zor ulaşılır falan filan.
sonra bakıyoruz bu toplulukların arasında var olmuş islam topluluklarına hoops domuz kendi bokunu yiyor peki sen neden tavuk eti yiyorsun tavukta kendi bokunu gagalamıyor mu ve hatta bulduğu her bok içerisinde var olan kurt, solucan vb. yemiyor mu?
islam coğrafyasında domuz yok da derler hadi ordan senin islam coğrafyanda daha önce bizans vardı onlar da zaten islamiyeti kabul eden yayan bir imparatorluktu değil mi?
neyse efendim son olarak özellikle avrupa da (gezen gören bilir)genel olarak kırmızı et fiyatları hala domuz etinden yüksektir, sizce bu avrupalının da kendi bokunu yediği için domuzdan kaçışı olabilir mi?
