buna karşılık salatalık da dinini değiştirip yahudi olur. tabi türlü zorluklardan geçer yahudi olabilmek için. domates gibi işin kolayına kaçıp hristiyan olacak değildi ya.*
Bunu bulan adamın günlüğünden çalınan bir kısmı paylaşıyorum;
".....Sabah yeni uyanmıştım. Etrafta araba sesleri, kuş cıvıldamaları, hamam böceğinin burnunu kaşıması ve tabiki tuvaletin bozuk sifonundan akan damla damla su sesleri vardı. Hep niye beni buluyorlardı? Yok muydu bu seslerin başka gideceği yer? Neyse işte, karnımın acıktığını farkettim. Bir koşu balkona gittim. Balkondaki kakasını yapan güvercine miskin miskin bakarak "Burada ne işim var?" dedim kendi kendime ve yatak odasının balkonundan çıkıp tuvalete gittim. Hasbinallah... Yine yanlış yere gitmiştim. Nerdeydi bu mutfak Allah aşkına? Aha buldum. Hemen tuvaletin karşısında, ahşap bir kapı olan oda mutfak olmalıydı. 2 yıldır oturduğum evim bana labirent gibi geliyor, bıcı bıcı yapmaya giden, koşusunu henüz bitirmiş atletler gibi terliyordum. Neyse ki bulmuştum. Mutfağa girdiğim zaman, açlığımın da verdiği kasvet ile dolabı hızla açtım. Hasssssss...binallah yumurtalık bu hızı kaldıramamıştı. Daha iki gün önce aldığım 27 yumurta birden-aslında 30'luydu ama 3üyle geçen sabah omlet yapmıştım süperdi- önüme düştü. Ögghgkkk..iiykkyykkk.. Hay a......Allaaaah! ne oluyor bugün bana? 2 saatlik sıkıntı dolu temizliğin ardından sadece peynir, domates ve salam ile ekmek içi belki de tost yapmaya karar verdim. Kaşarları doğradım ekmeğe yerleştirdim. Sıra domatese gelmişti. Nasıl doğrasaydım ki aceb? ikiye bölmeye karar verdim ve bölünen iki parçayı da yüzü açık şekilde tezgâha koydum. Hassssssssssssssssbinallaaaaah. O da ne? Önce içimden sonra sesli olarak derhal 3 kulüvullah 1 elham okudum, bu bir haç'tı. Evet! işte bugün domateslerin de hristiyan olduğunu öğrendim tıpkı Adriana Lima, Jennifer Lopez, Elvis Presley ve Oprah gibi. Bu bana çok kötü tesir etmişti. Derhal insanları bu konudan haberdar etmeliydim. Facebook diye birşey duymuştum. Acaba tost makinamdan girebilir miyim?....."
domates aslen amerika kıtasına ait bir sebzedir. katolik hristiyan ispanyol denizciler cortez ve pizarro alman imparatoru şarlken sponsorluğunda amerika kıtasını keşfederken oranın yerlilerinden altınları alıp avrupaya getirip zanginleştirirken yerlileri de baskı ve korkutmayla katolikleştirmişlerdir. sanırım domatesleri de onlar hristiyan yapmıştır! dümbük kanuni süleyman estergon kalasıyla, budin'le,hürrem'le uğraşacağına hayrettin paşayı, turgut reisi filan tıpkı şarlken gibi amerikaya yönlendirseydi de onlar domatesi müslüman yapsaydı!
müslüman ülkelerin neden bir adım öteye geçemediklerinin en büyük kanıtıdır. ilim, bilim üreteceğine sikim sikim işlerle uğraşmaya devam ediyorlar. ne yazık ki bu işlerin ortasında da hep din var. islam dini belki başlı başına buna sebep olmasa da -ki bu tartışılır düşünmenin önüne engel koyması sebebiyle- müslümanların her şeyi dine bağlama tutkusu buna sebebiyet vermektedir. kısaca örnek verecek olursak; o domatesi gören hristiyan ne yapardı? bence yerdi. ama şunu demezdi içinde benim kutsal haçım var ben bunu yemeyim. işte müslümanların saçma sapan noktalara takılarak büyük resmi görmemelerine en büyük örnektir bu olay.
mısır halk islam birliğinden yeni bir açıklama gelmiştir, ilkini aratmaktadır.
"Biz size domates yemeyin demedik. Domatesi içindeki haç çıkacak şekilde kesmeyin dedik."
musevi yumurta ve müslüman sivri biber ile aynı potada birleştiğinde meydana gelen uyum ve hoş görü ise bize aslında hepimizin nasıl da kardeş olduğunu göstermez mi? zebzelerden* öğreneceğimiz çok şey var.