ortalığa bakan bebeğin size bakması , sonra dönüp tekrar bakmasıdır. çok güzeldir hoşunuza gider. içli içli ama aval aval bakarlar size. o sırada da siz kendinizi zor tutarsınız bebeği mıncıklamamak için.
bir keresinde başıma gelen ve başıma bela olandır.
dolmuşta yanimdaki koltuğa bebekli bir kadın oturur. bebek deli gibi ağlıyor ve kadın ne yapsa susturamiyor. ben de kadının o halini görünce üzüldüm bebege biraz maymunluk yapayim dedim (hiç işe yaramayacagini düşünerek). cünkü bebekleri sevmem ve onlarla oynamak hic huyum degildir. dayanamam. katlanamam. bunalirim. ne akla hizmet bu işe kalkıştım bilmiyorum. duyarlı insan olacağız ya. neyse ben bir kaç mimik yaptiktan sonra ilginç bir sekilde bebek sustu ve gülmeye başladı. ben değişik mimikler yapmayı bıraktığım anda tekrar ağlamaya başlıyor ve ne anne ne baba bebeği susturabiliyordu. ben kafamı ne kadar camdan dışarı çevirmeye çalışsam da annenin ve bebeğin ağlayan gözlerinin bende olduğunu hissedebiliyorum. o an o sosyal sorumluluk altında nasıl ezilmiş hissettigimi anlatamam sözlük. ya yol bitene dek bebeğe şaklabanlik yapacaktim ya da ezilmeye devam edecektim. yol bitmiyordu.