minibüs tıkış tıkıştır. göz gözü görmez ama herkes birbirine doğal olarak çarpıyor.
on lira uzatırsın,terazidere dersin; o anda başka bir müşteri de on lira uzatır; otogar der.
para üstü konuşması :
--spoiler--
- on lira paranı al.
+ eksik bu biraz.
- pardon, o otogara giden on lira.
+ terazidereye giden on lira benim.
--spoiler--
sanki beraberimizde para ile yolculuk yapıyoruz, aslında öyle de, gerçek anlamda hani ikinci bir yolcu gibi.
şoföre yakın duran yolcunun hayatını kurtaran hededir. zira şoförün arabaya binmesiyle birlikte paralar uzatılmaya başlanır. şoföre yakın duran yolcu buradan falanca kişi, felanca yer diye uzatır. şoförün para üstünü de bu arkadaşa vermesiyle birlikte arkadaşın (şoföre yakın olan yolcu) kafası karışır. daha kötüsü de eğer bu arkadaş ayaktaysa bir eliyle tutunmaya çalışır diğer eliyle de paraları dağıtır. hülasa bu arkadaş uzatılan para miktarıyla sahibine seslenir ve hayatını kurtarır.
herkesin başına gelmiştir. şoföre "az ye de kendine muavin tut." denilesi olaydır.
- 20 lik neredesin...bak hastane bur...
+ abi 20 indi, beş dakika falan oldu...onun yerine 5 lik bindi, na bak şurda oturuyor.
- 5, sen hastanede mi inecektin?
+ yok abi üst geçit o !
- lan biriniz insenize hastanede , icimde kaldı amk!