bir emekci ile yan yana oturmaktir. türkiyedeki durum dusunuldugunde yanimizdaki kisinin yasadigi zorluklari dusunup, eger rahat bir hayat yasiyorsak halimize sukretmemizdir. yurt disinda ise durum farklidir. yanimizdaki kisi usta degil el alti ise, 50 eurodan 80 euroya kadar gunluk kazanci, eger usta ise 120 euro ya cikan gunlugunu dusunup aylik kazancini 3120 euro olarak hesaplamaktir. iscinin turkiyedeki bir ogretmen maasinin kac kati maas aldigini fark etmektir. insaat iscisinin ev donusu ustundeki pantolunun armani ayakabilarinin nike, adidas , gömleginin tisortunun bilmem hangi marka kadar oldugunu görmektir.
bunu ayrı bir başlık altında inceleme ihtiyacı duyan arkadaşın dolmuşta yanına oturabilmek için sivimi * mi bırakmam gerekiyor acaba diye düşünmeme sebep olan durumdur.
bu durum, eğer inşaat sektörü ile ilgileniyorsanız çok şanslı olduğunuzu gösterir. kendisinden inşaatçılığın püf noktalarını öğrenebilirsiniz. bu da, birlikte yaptığınız yolculuğun ne kadar yararlı geçebileceğini gösterir. ayrıca müteahhitseniz o işçiyi kafalayıp kendi inşaatınızda çalıştırabilirsiniz. dolmuşta inşaat işçisiyle yan yana oturmanın böylesine avantajlı yönleri vardır.
ilk stajımda benim mühendis olduğum ve işçilerden farklı yerde yemek yiyeceğim söylenmişti. evet iyiydi onlardan farklı yerde ve temiz yerde yiyecektim yemeğimi. ama sahada onlarla beraber omuz omuza çalışıyordum onları yönetiyordum. peki neden farklıydı. bir gün karar verdim ve işçilerin yanına yemeğe gittim. o günden beri hep onlarla yan yana yemek yedim onlarla güldüm onlarla ağladım. sonuçta bende bir işçiydim bende alın terimle kazanıyordum paramı ben okumuş onlar okumamış ne farkeder ki. biz bizi bildikten sonra. dolmuştada yan yana giderim otobüste de.
parayı uzatırken abi iki kişi al, denilirse, üzerine sıva yapışmış o adamın gözlerinin içindeki mutluluk, kaç evin duvarını örüp içinde kaç çocuğu güldürdüyse onları yansıtır işte.
yanyana otururursunuz ve kendi ekmek elden su gölden hayatınıza bakıp utanırsınız.öyle bir durumdur işte.Tabii emeğin ve çalışmanın değerini bilmeyen burjuva ailelerinin çocukları için öeggh diye karşılanacaktır bu durum.
Onları ise Önce Allah'a sonra da toplumcu bir devlet haline dönüştükten sonra eğitim sistemine havale ediyorum.
inşaat işçisinin yanına oturan bünyenin mesleki durumuna göre; "öğrenci-işçi yan yana", "memur-işçi yanyana" tarzı sloganlar bulmak mümkündür. bilinen tek bir şey vardır, her ne kadar "topu inşaata kaçan çocukları taciz etmeleriyle" meşhur olsada inşaat işçisi canımızdır, ciğerimizdir.
hayatı baba parasıyla yaşayanların, insanın ne zorluklara karşı emek harcadığını bilmeden atıp tuttuğundan, alın terinin anlamını bilmemelerinden kaynaklana durumdur. kendini bi bok zannediyorsunda, ne işin var toplu taşıma araçlarında**
tanım:yazarın, zamanında kendisini inşaat işçisinin gıdıkladığı olayı hatırlayıp, acı çıkarmaya çalışmak için açyığı başlıktır.