trençkotunuzun geçen sezondan kalma olması ve fönünüzün düzgün çekilmemiş olması gibi dertlerinize dertlenirken başınıza gelirse kendinizden öyle bir utanırsınız ki uzun süre normale dönemez küçük burjuva sınıf bilincinize küfür üstüne küfür eddersiniz.
geçen hafta denk geldiğim olaydır inşaat işçisimiydi bilmiyorum yol kazanlardan da olabilir üstü başı kir içinde bindi dolmuşa en yakın boş yer benim yanımdı ilk tereddüt etti oturmakta sonra cebinden bir sürü bozuk 5 - 10 kuruş çıkardı saymaya başladı 1 milyon 200, 1 milyon 250'i duydum paraya uzun uzun baktı belli ki onun için büyük para, kazanmak için afedersin kıçından ter akıtmış halinden belli acaba eve yürüyerek gitsem 1 ekmek fazla alsam onun hesabını mı yapıyordu içinden bilmiyorum ama sonra parayı uzattı ve yanıma oturdu ilk gördüğümde içimden yanıma oturmasa bari, ulan kokar bu dediğim adama şimdi içimden helal olsun sana abi diyordum helal sana ekmek için ter akıtıyorsun hemde sırf bunun için benim gibi bazı itler seni hor görüyor.
inşaat işçilerini küçümseyip onları sapık olarak lanse eden şahıslarla oturmaktan daha iyidir.en azından emeğin ne olduğu görülür onda.inşaat işçilerini sapık ilan eden kişilerdeki kokuşmuşluğun,yozlaşmışlığın ve çürümüşlüğün 1000'de 1'i bile görülemez.
bu gibi durumlarda olaya cinsel açıdan bakarsak, paniğe gerek yoktur zira adamın yorgunluktan siki bile kalkmaz öte yandan bakarsak yani ter kokusu falan... ben o adamın ter kokusundan rahatsız olmam çünkü onun terinde emek vardır.
meseleye başka yönden bakmak gerek esasen. inşaat işçilerinin işlerini bitirdikten sonra duş alabilme fırsatları olabilmelidir. bu da bu sorunun olmamasını sağlar. bu tip bütün mesleklerde bu böyle olmalıdır. zira gerçekten inşaat işçisi çalıştıktan sonra bir başkasının yanında otobüse binerse bu çokta 'off' denmeyecek bir durum değildir. bunun o kişinin emeğine falan saygıyla alakası yoktur.
halk arasındaki statü merakının, birbirini hor gören bakışların aslında ne kadar anlamsız olduğunun bir göstergesi. belki gidilen yer farklı ama sen ne kadar üniversite mezunu olsan da ya da ne kadar cebinde para olsa da o an için bindiğin araba hatta oturduğun mevki aynı. aslında bu gibi durumları düşünmeden, yaptığımız iş yada etraftaki insanların bize nasıl hitap ettiğinin, insani anlamda aramızda fark oluşturmadığını anlamalı insan. lakin bu gibi durumlarda bile hor gören bakışlar atıyorsa çevresine, boy aynasının karşısına geçip, bu defa kendisine hor gören bakışlar fırlatmalı az da olsa insanlık bulabilmek umuduyla.
dolmuştaki insanların mesleklerini bilemiyorum. ama nasıl koktukları hakkında bilgilerim mevcut olup koku olma duyusunu belli bir zaman kullanmama durumudur.