fakir edebiyatına yol açabilecek durumdur. yok bi tanesi tikiymiş öbürü alın teriymiş, ya bırakalım bu ayakları arkadaşlar. zengin kötüdür, fukara iyidir geyiğini bırakalım. orospu çocukluğunun zengini fakiri olmaz, her yerden olabilir. ek bi durum: zenginlere küfür edenden korkacaksın, zengin olursa daha pis sikiyor milleti *.
sonuç itibariyle o da bir insandır. inşaatçı diye in aşağıya mı diyeceğiz? en azından boş boş gezen her işi beğenmeyen bir çok insandan iyi durumdadır. ağırbaşlı, işini yapıp parasını kazanmanın derdindedir. iş beğenmeyenlere örnek gösterip takdir edilmelidir. onlar olmasa kim yapıcak evleri, alışveriş merkezlerini..
gidilecek mesafe saatler sürmeyeceği için o da yolcu bende.
ama bir başka konu var katil olma sebebi, götünü yan koltuğa kaydırmayıp üstünden geçip oturmanızı sağlayan öküz ,birde siz o öküzden önce inersiniz ve hala kıçını yerinden oynatmaz. yanında kesici bir şey taşı diyor şeytan sok böğrüne, al şimdi hiç kıpırdama de...
insanın ne iş yaptığı önemli değil, alın teriyle para kazanıyorsa eyvallah. Ama gerçekten ter kokusu iğrenç bir şey. Hele bir de dolmuşta yanına oturdularsa yandın o yolcuğun sonu evde kusmak maalesef.
neden böyle bişey için başlık açılmasını dahi anlayamadığım kavram. inşaat işçisi insan değil mi? yanına holding patronu otursa kalkıp oryantal mi yapıcaksın yaranmak için. ne bu burnu büyüklük. adam ekmeğini kazanıyo aslanlar gibi. napsaydı inşaat işçisi olmamak için hırsızlık mı yapsaydı.
Başını sokup rahat rahat bu yazıları yazabildiğin, ayağını uzatıp güzel güzel televizyon izlediğin evinin, odanın emekçisidir. Onun için kötü olansa insan görünen ama düşündükleriyle olmadığını kanıtlayan biriyle aynı dolmuşa binip evine gitmesidir.
inilecek durağa kadar bol bol emek kokusu çekmektir. çünkü o insanın üzerindeki terin, çimentonun, kumun kokusu emeğin, ekmek parasının, gelecek kaygısının kokusudur. hayatın gerçek kokularından biride budur!