dolmuşların tavanının alçak olması nedeniyle sıkça yaşanan bir hadisedir. genellikle kafayı çarpan kişi bir şey olmamış gibi koltuğuna oturur ücretini uzatır. bir süre sonra olayın etkisinin diğer dolmuş yolcuları tarafından geçtiğini düşünen kişi önce kafasını kaşır gibi yapar ya da saçını düzeltiyormuş gibi yapıp çarpmanın etkisini parmak uçlarıyla anlamaya çalışır. ancak sandığı gibi diğer dolmuş yolcuları için kafasını çarptığı unutulmamıştır. en azından ben unutmuyor burda dile getirebiliyorsam o kişi büyük bir yanılgı içinde daha da komik duruma düşmektedir. nadir olarak ise bazı kişiler doğrudan tepki verirler ve başlarını hemen kontrol ederler. bu kişiler aşırı titiz canları pek kıymetli kişilerdir. karizma kaygıları yoktur.
diğer kişilerin görüp hafif sırıtmasıyla sizi yerlere gömecek durumdur. hatta ne kadar canı yansada bir süre bozuntuya vermemek için kafasına dokunmayanlarıda mevcuttur.
iki çeşit çözümü vardır
1. Acıyı içine atıp çaktırmadan devam etmek
2. Kendine gülerek sempati toplamak
Sonuç olarak iki yolda bi işe yaramaz iki ucu boklu değnektir.
titizlik takıntısı olanlar için dünyanın sonu demek olan olay...herkesin dokunduğu yere başın çarpması ne demektir...aman allahım...hele bir de ayakta gidenler için asılmış olan tutacakların kafaya değmesi yok mu en berbatıdır. önlemi ise kapüşonlu giysiler giymek ve otobüste yada dolmuşta kapüşonu başa geçirmektir.