manisa'daki tüm dolmuşlara kamera koyulmasından sonra böyle bir hissi kalmayan, ayakta yolcu alması yasaklanan dolmuşçuların his yitirmesi bunun ters durumuna örnek olarak gösterilebilir.
otobüs tıka basa doludur. kendini bilmez bi işgüzar çıkar ve şu cümleyi sarfeder; ''arkaya doğru ileryelim arkadaşlar, arkası boş.'' ulan neresi boş dingil? neredeyse şoför bile ayakta amına koyim. hani olur da, ilk durakta inecek biri otobüsün köşesinde duruyorsa, son durakta bile inemez hacı o adam. neymiş efendim arkası boşmuş, he boş anasını satıyım. hatta üst katta aile yerimiz var istersen oraya çıkalım da dolduralım boşlukları.
çiledir abi, misal ben 45 dakikalık yolculuğum sırasında hiç bi yere tutunma ihtiyacı duymadığım zamanları bilirim. o kadar güvenirsiniz yani arkanızdaki elemana. yeminle söylüyorum şoförün solundaki kapıyla direksiyon arasında giden adamlarla karşılaştım. daha ne deyim ben sana bilmiyorum ki.
+ hilmi bak bakalım bir yolcu daha alır mı bu araç?
- almaz abi imkanı yok adam camdan sikini çıkarıyor resmen ne yolcusu.
+ şu amına koduklarıma söyle arkayı 9 lasınlar alıyorum ben bu yolcuyu.
tüm aynaların araç içini komple görebilecek bir şekilde ayarlanmasından dolayı aracın tüm noktalarına hakim olunur, dolayısıyla nerede boşluk var görünür, ama içeridekilerin insan olduğu unutulur.