sabahın köründe bundan bi 5 ya da 6 sene önce koşuyolun dan binmiştim, tıka basa doluydu 200 lük banknot yeni çıkmıştı uyku sersemliği ile elimi cebime atıp ilk kavuştuğum parayı şöföre
-uzattım bi hastane alır mısın..!
+şöför paraya baktı.. elinin tersiyle lan bi git!!!
-dumura uğradım ne oluyor dedim paraya baktım 200 tl gülümsedim cebimde bozuk para aradım bulamadım şoför de idare etti biti geçti...
dolmuşun içerisinde soğuk rüzgarların esmesine sebep olur. gerilim dolu dakikalar, şoförün aynadan yolcuya bakışı, akabinde "ne yapayım olsa verirdim zaten" çıkışı..
en iyisi kulaklığı takıp son sese müzik dinlemek ve ölü taklidi yapmaktır böyle durumlarda.
bu yolcunun amacı hiç para vermemektir. şoförle yolcunun arasında aynen şu diyalog geçecektir.
-bozuk yok mu?
+yok abi. hayallah ne yapsak (diğer yolculara sorar bozuğunuz var mı diye. kimsenin sesi çıkmaz)
-neyse bu seferlik böyle olsun.
+sağol abi.
şoför, önce bu yolcuyu muavin koltuğuna oturtur. daha sonra, bu ve bunun gibi yolcular için önceden tertip edilmiş olan elektrik şok mekanizması devreye girer. yol boyunca bu eylem devam eder. eğer yolcu ölürse, muavin kapısı açılıp, yol kenarına itmek süretiyle dışarı atılır. kimse de bu durumdan rahatsızlık duymaz. lakin bahsi geçen yolcumuz zaten bilinçli bir şekilde bu olaya girişmiştir.