dolmuşun ne vakit geleceği konusundaki korkunç belirsizlik, parasını minibüse binerken sürücüye bizzat uzatmak yerine en arkaya kurulduktan sonra uzatıp herkesi rahatsız eden duyarsızlar, cam kenarında/yanda oturan kişinin durduk yere inmek isteyip insanı kalkmak zorunda bırakması.
ben gibi bir şişmanı ben birazdan ineceğim diyerek arkaya iteklemeleri sonra onlardan önce indiğimde hepsini sürtmek zorunda kalmam,çekilmez oluyor,her zaman kim kardishan kalçalılar olmuyor....
Dizlerin sığmaması, zorla o dar alana sokmak neticesinde bir kaç gün sakat olunması. Sigara yakınca gelmesi, Arka sağda oturuyorsanız her frende uçup uçmama tedirginliği. Yazın camın önüne oturup sonra onu kapatan ve terlemekten mutlu olan teyzeler. Oturuyorsanız omuzunuza dayanılması.Tüm gereksizlerin oturakları doldurması sonrasında ilk binen yolcunun yaşlı, şişman olması ve elinde hışır hışır poşetleriyle binerken savaştan çıkmış gibi rol kesmesi.
yanında çocuklu kadının oturması ve gece olduğunda çocuğunun sizin üstünüze doğru kayması. muavinin koridordan geçerken sürekli çarpması ve kendine özgü tavrıyla kimsenin ihtiyacını umursamaması. şoförün sigara içmesi ve kokunun bütün otobüse yayılması. Tam şükür kurtuldum derken valizinin koyduğun yerde olmaması.
havalandırması olmayan dar bir alanda, içinde kalabalık bir toplulukla giden bir dolmuşun içindeyken, dolmuşçunun ani duruş ve kalkışlarıyla birlikte denge kavramından yoksun olunduğu andır. ayakta da dursan, koltukta da otursan değişmiyor. dolmuş hep işkence.
ha dolmuş yolculuğunun çekildiği bir an varsa o da dolmuştan indiğin andır.
kardeşinizle otururken, ebat olarak iki kişilik yer kaplayacak bir teyze, " kızlar parayı çıkaracağım kayın azıcık " diyerek yanınıza oturur, gideceğiniz yere kadar kalkmaz. o dolmuş yolculuğu çekilmez hale geldiği gibi teyzeyle cam arasında tost olursunuz.
sıcak bir havada yapış yapış minibüste * sizin açtığınız camı arkadan gelen bir elin kapatması. sizin tekrar açmanız ve onun tekrar kapatması. ve bu kısır döngü.