dolmuşlar halkın iç içe yolculuk yaptığı , hep beraber paslı demirlere tutunduğu , yeri geldiğinde önlerde yolculuk eden bir yoldaşın sen arkalarda olduğun için seni duyamayan şoföre senin yerine seslenmesidir. senin sesin olmasıdır..
otobüsler ise takım elbiselerinin ve yüksek topuklu ayakkabıların seslerinin yankılandığı , plaza kokan ve samimiyetsiz yolcuların mekanıdır. entelektüel olduğunu belli etmek için yeri gelir tek ayak üstünde hayvanlar çiftliğini okur. sanki proleterin halinden anlıyormuş gibi yapar ve yanından hızla geçen dolmuşa bir selam çakar..
