Herkesin göz diktiği o muazzam koltuğa sahip olmaktır. Kimse size "şunu uzatırmısınız" veya omzunuza dokunup "bir zahmet" demez. veya siz de kimseye demezsiniz. En arkadaysanız Paranızın üstünü beklerken önde oturan embesil kız madeni para üstünüzü yerlere düşürmez. Ve en kralı, ineceğiniz yere sıra geldiğinde kimse duymaz "müsait bir yerde" falan dediğinizi. Sessizce kaptan ile iletişime geçer ve iniverirsiniz. şoför ile birebir diyaloğa girersiniz. işte bu muhteşem avantajlardır ki bu koltukta oturmak pek gıpta edilesidir.
şoförle ister istemez muhattap olmak zorunda hissetmektir. kişi süper asosyal olsa bile, ve hatta o araç hakkında tüm bilgilere sahip olsa bile mutlaka 1-2 soru sorar. senin işin de zor be abi cümlesini kurar.
bazı dezavantajları da vardır. örneğin sabah işe giderken gazetenizi alırsınız ve ilk duraklarda bindiğiniz için çoğu yeri boş olan dolmuşun ön bölümüne kurulursunuz. buraya oturmanın zaruri bir raconu olarak şöföre bir selam çakarsınız. şöför de bu kırk yıllık dost kılıklı rahat adama garip garip bakarak as abiiii der. neyse sonra gazeteyi açarsınız okumaya başlarsınız. sonra şöför klasik uyarısını yapar. "birader! şu gazeteyi indir! aynayı göremiyorum." hasılı mümkün mertebe oturulmaması gereken yerdir. efendim bence bir dolmuşta en stratejik nokta sol arka köşedir.
avantajları ve dezavantajları olan bir durumdur..
rahat olması ,para uzatmama vs güzel şeyler lakin deli gibi süren şoförlerin kaza yapma ihtimalini düşündüğünüzde ne kadar riskli bir yerde oturduğunuzu anlarsınız.. bir de eğer şoför koltuğuyla sizin koltuğunuz arasında bir koltuk varsa öne yolcu alma durumu mevcuttur. soför "kardeş kaykıl da biraz abla otursun oraya" der, siz ne kadar "yok kaymam oturacaksa ortaya otursun" desenizde fazla itiraz edemezsiniz zira bilirsiniz çoğu dolmuş soförlerinin nasıl kişilikte insanlar olduğunu..bir de üzülürsünüz "abla"nın o adamın yanında oturmasına..
eğer son durakta inecekseniz sol arkada oturmak daha güzeldir.
