sene 2012 zamanları falan yani 16-17 yaşlarım. lise 3teyim her neyse çok uzattım. bir gün dershane çıkışı eve dönecem dur lan bir sigara yakayım 100m ilerde diğer duraktan binerim dedim. neyse yaktım abi sigarayı yürüyorum yanımdan bineceğim dolmuş geçti yarım saat bekleyeceğim. durağa vardığımda 20 dk falan kalmıştı. sadece 1 amca ve 1 kız vardı benim yaşlarımda. amcaya selam vermiştim. kız ise okuldan arkadasımın ilkokul arkadasıydı. konusmuslugumuz yoktu ama tanıyordum ben. o beni tanır mı bilmiyordum.
cesaret edememiştim konuşmaya sadece bekleyip bir sigara daha yaktım. ben 207 hattına biniyorum. o ise 206 gelince bindi 206ya binsem eve 200m yürüyecem. karar verdim 206ya bindim ve ayakta gidiyorum doluydu yapacak bir şey yoktu. konuşamadım da gene cesaret edememiştim. halbuki özgüvenim yerinde olan birisiydim sokakta tanımadıgım insanlarla bile konusabilen biriydim. ne oluyordu ki bana. o iniyordu göz göre göre kaçıracaktım onu. devreye arkadaşımı sokabilirdim ama arkadasımla görüşmeyeli uzun süre olmuştu hemde kavga etmiştik. o yüzden kendim halledecektim. kararlıydım. hemen indi kapıyı kapattı bi dakika abi inecek var dedim arkasından indim. eve 300 m yürüyecektim. yürürdüm sigara yakıp ama boş dönmemeliydim derdim oydu. neyse ismini unuttum ya meryemdi yada merveydi. ama hatırlayamadım
arkasından gidip merve pardon bakabilir misin dedim titrek bir sesle. karıştırdınız galiba merve değilim dedi. içimden hassiktir nidaları eşlik etti bana. ya çok özür dilerim meryem unutmuşum ismini dedim. bundan sonraki mevzuları konusma şeklinde yazıyorum.
s:soytarikral m:meryem
m:nerden tanıyorsunuz beni
s:ya aslında şey durakta gelecektim konusmaya da
m:dinliyorum sakin olabilirsin (burada cok heyecanlandıydım)
s:ya elif ö. varya ilkokul arkadasın hatırlıyor musun.
m:evet
s:onun liseden arkadasıyım. bir kaç kere elifle dolaşırken sen denk geldin ama hiç konuşmadık. sadece adını biliyorum.
m:tamam noldu peki?
s:konuşmak istedim sadece. sende konuşmak istemez misin ki?
m:gerek var mı?
s:ya en azından ben istiyorum.
m:iyi akşamlar.
dedi ve gitti. ben üzülüp sigara yaktım. eve gittim ve bilgisayardan baktım elifin arkadaşlarına bulamadım ikisinin fotoğrafları var ama kız yok. anlaşılan kullanmıyordu facebook. elifle de bayağıdır görüşmüyorduk. hatta dediğim gibi en son kavga ederek yollarımız ayrılmıştı. o yüzden elif kesinlikle olmazdı. ben halledecektim o belliydi. ama nasıl ne yapardım. karar verdim ertesi günde o duraktan binecektim.
ve aksam oldu o durağa gittim yoktu meryem falan. zaten öbür günde dershanem yoktu. ben en iyisi çarşambayı bekleyecektim.
günler geçmek bilmiyordu. çarşamba geldi sonunda. ve durağa gittim meryem oradaydı. gençler çok yoruldum yarın editleyim. gözlerim kapanmak üzere iyi geceler sözlük.
Edit: Meryem iyi akşamlar dedim durakta. Fakat gene soğuktu gene iyi akşamlar deyip kestirdi sohbeti. Sırf onu göreyim, onunla konuşayım diye o dolmuşa binecektim gene. Hoşlanıyor muydum acaba. Fazla konuşmadı dolmuş gelene dek. Ben sigara yakacaktım ona da uzattım içer misin dedim. Kullanıyorum ama senden almam kusura bakma dedi. Ya neden sürekli terso yapıyordu, neden sıcak davranamıyordu. Acaba sevgilisi mi var sorusunu getirdi aklıma. Sigarayı yakamadım çünkü çakmağım yoktu, uzattı çakmağı ama alamam senden kusura bakma dedim yüzüne vururcasına belki gol gelmişti ama ben boş kaleye karşı kaçırmıştım. Belki de golü 90a atmıştım. Sigara almadım diye çakmak mı almıyor musun beni mi yansılıyorsun ki dedi. Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Ya onla alakası yok ben kızlardan çakmak almıyorum gibi saçma sapan bahane bulmuştum. Hem sen niye sigara almadın dedim. Dememeliydim. Üstüm kokmasın eve gidicem ya birazdan dedi. Evet haklısın dedim dolmuş geldi ve bindik.
Lanet olası dolmuşta yer yoktu meryeme bizle yaşıt bi çocuk buyrun hanfendi oturun dedi. O da teşekkür etti. Yanında da başka bir bayan vardı. inşallah o bayan daha önce iner. O çocukta daha önce iner veya yanı boş kalınca oturup sohbet etmeye çalışmaz, çünkü ben kafa göz girerim. Bayan inmedi durağa kadar şansımın amına koyuyum dedim. Meryemle birlikte indim ve gene Meryem diye seslendim.
M:efendim
S:konuşabilir miyiz?
M:durakta beklerken konuşmadında şimdi niye konuşmak istiyorsun ki
S:ya mahallenin havası bi ayrı baksana ağaçlar falan var. Orası bunaltıyor beni.
M:dinliyorum söyle.
S:ben şimdi 5dklik bir konuşma istemiyorum böyle sürekli konuşmayı istiyorum.
M:o nasıl olacak eve gitmeyim o Zaman dedi (gülerek).
S:ya ne biliyim facebooktan olur, sms, whatsapp olur.
M:kusura bakma ama daha seni tanımıyorum bile adını bile bilmiyorken numara vermek olur mu iyi akşamlar.
S:ııı şey adım soytarikral. O zaman tanışmamıza müsaade et. Görüşelim bi yerde oturup bişeylerde içeriz dedim.
M: iyi akşamlar
Dedi ve gitti. 1 hafta daha bekleyecektim. Sürekli extra Zaman kaybı yaşıyordum. Sözlük işe gidicem gelince devam ederim.
Edit:
1 hafta sabrettim ve bekledim en sonunda o 1 hafta geldi. direk gittim yanına ve dedim ki
S:meryem iyi akşamlar naber
M:iyiyim sen nasılsın?
S:bu arada adım soytarikral. bende iyiyim
M: sen hep buradan mı biniyorsun
S: Yok sadece çarşambaları seni gördüğüm için geliyorum.
M: nerde oturuyorsun peki?
S: mahalleadı yerinde oturuyorum.
M: iyi de oradan 207 geçer.
S: ama 206 yakınından geçiyor.
M: neden uzatıyorsun ki yolu
s: sen varsın dolmuşta.
bir süre sessizlik oldu. sonra sigara çıkarıyordum ki o uzattı al burdan iç dedi. her şey olumlu oluyordu artık. kabul etmesem de zorla verdi. bende alıp yaktım ve içtik. bi yandan sohbet ettik. tabi konuşmalar normaldi. dershanen hangisi sınavlar nasıl gidiyor üniversite ne istiyorsun falan filan. o sağlık meslekte att idi. ben ise anadolu öğretmende öğrenciydim. işin garanti falan filan muhabbetleri derken dolmuş geldi. bindik beraber gene boş yer yoktu ama çocugun biri yer verdi ona. gene ayar oldum. ben ayakta o oturuyor sohbet ediyoruz falan. onun durağa geldik iyi akşamlar dedi ve indi bende arkasından indim. ve başladı.
M:iyide sen mahalleadında oturuyorsun. biraz daha gitseydi dolmuş daha yakın yerde inerdin.
S: sen varsın demiştim ya ben sana ondan indim.
M: ya senin amacın ne anlamadım soytarikral. (terso yaptı sanıp melankoliğe bağlamış bir soytarikral)
S: tanımak istiyorum tanışmak istiyorum. bak 2 haftadır aynı durağa geliyorum sırf seninle iki kelime konuşabilmek için.
M: nasıl güvenicem ki sana
S: güven dediğin anlık bir şey değil bir süreç olarak işler. zamanla veririm. eminim veririm o güveni.
M: tamam o zaman. ne zaman dershanen yok.
S:cuma ve pazar.
M:pazar benimde yok. i.. cafede saat 2 gibi buluşalım olur mu.
S: çok güzel olur.
M: tamam o zaman iyi akşamlar.
S: iyi akşamlar (burda sırıtan biriyim.)
ve eve güle oynaya sigaramı içerek gittim. bari numarasını alsaydım da pazara kadar konussaydım diye iç çekmiştim. pazar günü geldi çattı. saat 1de oturdum i... cafeye. çay söyledim sigarayla içiyorum. o 1 saat o kadar yavaş geçti ki. neyseki saat 1.50 civarında o da geldi.
M:merhaba soytarikral
S:merhaba meryem nasılsın.
M:iyiyim sağol sen nasılsın. çok bekletmedim umarım.
S:yok bende yeni geldim hem daha 2ye 10dk var.(ikimizde güldük)
M:ee anlat bakalım.
S:çarşambadan bu yana zaman o kadar yavaş aktı ki mevzu bahis sen olunca mı oldu o.
M: ya deme öyle çekiniyorum.
S: çekinecek ne var ki.
M: neyse ne içiyorsun.
S: çayım bitsin sonra söylerim. sen ne içiyorsun.
M: orta şekerli türk kahvesi alayım ben.
Garson: tabi hemen getiriyorum.
S:biliyor musun çok iyi fal bakarım.
M: bende çok iyi bakarım.
derken böyle boş beleş muhabbetler oldu. sonunda kahvelerimiz bitmiş. ters çevirip bekletiyorduk. benim kahveme o bende onun kahvesine bakacaktım. fırsat bu fırsattı. faldan falan anlamayan ben o gün sallayacaktım kendi lehime doğru. neyse bayağı bi bekledik o ara gene sohbet ettik aile hakkında. onun babası polismiş benimde subay dediydim. anneler ev hanımıymış. fala bakma vakti geldi önce sen buyur dedim. üzücü haber yaşayacaksın yakınını kaybedeceksin. ama sevindirici bir haberin olacak para yönünden açılacak önün gibi şeyler söyledi. bende senin bi kısmetin var aynı zamanda önünde hep güzel yollar var falan dedim. zaten anlamıştı kendimi kastettiğimi ama bir şey demedi. o günün sonunda numarasını almıştım. böyle normal arkadaşlık şeklinde ilerliyordu konuşmalarımız..
Ertesi hafta ben dayımı kaybetmiştim. çok severdim. Allah mekanını cennet etsin. mesaj attım medyum musun sen dayımı kaybettim köye gidiyoruz biz. o da dedi ki. (oturduğumuz şehirle köy arası 250 km civarında)
m: inan anlamam faldan sadece öyle salladım bir şeyler. çok üzüldüm dikkat et kendine.
s: ederim ama bi müddet konuşmayalım olur mu?
m: tabi nasıl istersen.
bayağı 3-4 gün defin işlemi, taziye derken konuşmadık. o ara çok sigara içmiştim. ve eve döndüğümüzde birazcık toplamıştım kendimi. ve konuşmaya tekrar başladık. gece mesaj atmıştım.
s:eve döndük biz.
m: bilerek mesaj atmadım sana nasılsın iyi misin.
s:iyiyim biraz daha topladım kendimi.
m: özledim galiba ben
s:ben de yarın görüşelim.
m: tamam dershaneyi ekicem ben.
s: olur mu öyle şey ya saçmalama.
m: olur olur saat 5te aynı yerde.
s:tamam iyi geceler.
m:iyi geceler.
ertesi gün buluştuk ve sarılmıştım evet inanın sarılınca mutluluk hormonu olan melatonin hormonum hat safhaya çıkmıştı. ben galiba seviyordum. karşılıklı oturup dakikalarca baktık sadece birbirimize en son garsonun hoşgeldiniz ne alırdınız demesiyle son buldu.
m: ben soğuk limonata alayım.
s: banada elmalı soda getirir misin kardeşim.
g:tabi efendim hemen.
m: nasıl oldun anlat bakalım.
s: nolsun gittik köye zaten fazla duramadık. üzüldüm ama ölüm var hayatta.
m: başınız sağolsun. (sigara uzattı. bende de yoktu ve aldım.)
s: teşekkür ederim meryem.
m: rica ederim afiyet olsun.
böyle rutin konuşmalar geçti ve saat 7 de ayrıldık oradan. eve gittiğimde karar vermiştim. diyecektim sevdiğimi. eve gidince durdum ve düşündüm ki olmaz böyle güzel bi şekilde olmalı yüz yüze olmalı diye düşündüm.
kolum koptu laa gece yazayım. inanın hikaye yazmıyorum ekşici incicide değilim sadece nasıl üzüldüğümü anlatıcam sözlük part part yazıyorum çünkü işe gidiyorum yeni geldim ve yorgun halde yazıyorum oruçluyum susadım. yaşımı sormuş bir arkadaş şimdi 21 yaşındayım kardeşim. haydin selametle.
Edit:
yüz yüze olacaktı ama nasıl yapacaktım. rafet abi vardı v... cafenin sahibiydi. okul çıkışı onun dershanesinin olmadığı gün rafet abiye ayar verdirecektim. onun salı yoktu. perşembe cuma zaten görüşemedik kızla. cuma günü rafet abi ile konuşmaya gittim ve oturdum mekana. garson geldi bir çay alayım dedim o ara mesajla konusuyoruz tabi ve kıza yarım saat kadar yazamacağımı belirttim, çünkü mesajlaşırken rafet abiye mevzuyu düzgün anlatamazdım. garson çayı getirdi ve rafet abiyle görüşmek istediğimi belirttim o yukarı katta dedi ve yukarı çıktım rafet abi selamın aleyküm naber nasılsın muhabbetleri derken abi senden istirhamım var dedim. r:rafet abi s:soytarikral
r:buyur yiğidim söyle.
s:abi şimdi benim kız arkadasım ama daha sevgili olmadık. hani benden bi teklif bekliyor. salı günü buraya davet etsem özel bir şey ayarlayabilir misin.
r:salı günü burayı kapattılar. doğum günü kutlanacakmış. olmaz o iş ama ev falan ayarlayabilirim sana.
s:abi olur mu sahiden.
r:olur tabi lan nolacak zaten bütün gün burdayım 2-3 saat ne yaparsan yap. hem ben anahtarı veririm sana sabahtan süsleyecekmisin ne yapacaksan yaparsın.
s:olurda abi kızla yeni tanıştık. sence hemen eve gelir mi eve atmış gibi olmaz mı.
r:orası da senin bileceğin iş ben anlamam.
s:tamam abi salı 9 gibi gelirim okula gitmem zaten sen işe giderken ben kalırım anahtarıda verirsin. akşam cafede veririm anahtarı.
r:tamam yiğidim ama 9da gelme uyurum ben 10-11 gibi gel.
s:tamam abi eyvallah.
rafet abi 1+1de yaşıyordu. zaten daha önce onun evde bir çok kez çilingir sofrası kurmuştuk. yabancı değildim yani. işte ama ben nasıl süslenir anlamazdım ki daha önce zaten sevgilim olmamıştı. ilk olacaktı. o yüzden bir kız arkadaşımdan yardım almam gerekliydi. beyza vardı beyzaya durumu anlattım. önce mırın kırın etse de eder tabi boş eve gelecek benle o. ama kıramamıştı. hem ben ne yapacaktım ki beyzayı. neyse ayarladık bir şekilde. o gün bir tek pazar günü buluştuk. kütüphaneye gittik kapalıydı kapalı olmasa benim sevdiğim kitabı o, onun sevdiği kitabı ben alacaktım.
sonunda o gün geldi. salı sabahı kalktım 9da ve hazırlandım en güzel kıyafetlerimi güzelce katlayıp poşete koydum ve beyzayı aradım. ben unuttum okula gittim ya dedi. nolur kaç gel bak bugün çok önemli dedim öğleden sonra kaçacağını söyledi.rafet abinin eve gittim o da cafeye gitti. saat 11 civarıydı daha 2.5 saat vardı. uyudum bende alarmı kurup. ve 12de kalktım sağ solu topladım. beyza 1e doğru dediğim mahalleye geldi. bilmediği için dışardan aldım ben onu. ve eve gittik. alınacak malzemeleri söyledi. bende aldım ve geldim. başladık süslemeye. ortaya bu sonuç çıkmıştı. beyzaya teşekkür edip göndermiştim. kalite kötüdür çünkü o zaman böyleydi.
ve meryem okuldan çıkmıştı. mesaj atmıştı ben çıktım tarzında. iyi buluşalım mı müsaitsen. eve gidiyorum dediği anda bütün hayaller suya düşmüştü. ya işte 1-2 saat görüşelim 2 gündür görüşemedik lütfen falan derken. bi şekilde ayarlayabildim. ben 15 dkye i...cafeye geliyorum dedi. ya işte oradan sıkıldım sen mahalleadı2ye gel. yeni bir yer buldum çok güzel falan dedim. oraya yarım saate anca gelirim dedi tamam dedim. heyecan patlaması yaşıyordum. nasıl yapacaktım ulan ben. ve yarım saat sonrası geldi.
beyzayı aldığım yerden meryemi aldım. ve nereye gidiyoruz falan dedi. falanca apartmanın 3.katı böyle şık bi cafe gibi olmuş gel ya dedim. sen ne saçmalıyorsun ya apartmanda cafe falan dedi. haklıydı tabi haberi yoktu garibimin. ya nolur gel vallahi sandığın gibi bir şey değil diyerek zar zor ikna etmiştim. kapıya geldiğimizde kız korkmuştu benden. ee kim korkmazdı ki. kapıyı açtım holden geçtik salona geçecektik. hazır mısın dedim neye dedi. önce sen gir lütfen dedim. ve girdi sonrası ise:
m:ya bunlar ne olaki ne yaptın sen böyle.
s:seni ilk gördüğüm andan çok hoşlandım umarım istediğin güveni verebilmişimdir. artık senli benli değil de biz olmanın vakti geldiğini düşündüm. biz olalım mı?
m:o güveni ilk buluşmada verdiğini hissetmiştim zaten. bende biz olmayı ister gibiydim. hele böyle bir şey olunca hayır desem bunca emeğine yazık olacak. evet desem erken mi acaba sorusu olacak kafamda.
s:inan erken değil. bir ay oldu olacak.
m:o zaman biz olduk artık. ayrıca inanamıyorum sana hayatımda ilk defa böyle bir sürpriz oldu.
tabi direk aşkım falan filan diyemiyorsunuz. çekingenlik oluyor. hele ki benim ilk sevgilimdi. onunda ilkmiş daha sonra öğrenmiştim. her neyse 1-2 saate yakın çekingen tavırla konuştuk sonra onu dolmuşa bindirip ben eve gelip. eski düzenine getirdim. ve v...cafeye gidip rafet abiye anahtarı verip çok teşekkür ettiğimi söyledim. o da nasıl geçti falan dedi. abi hayırlı olsun alırım artık dedim. vay be yiğidim ne içersen bendensin dedi. ve bi kahvesini içtim rafet abimin.
1-2 hafta sonra artık çekingenlik tavırları gitmişti. rahat olmaya ve samimi olmaya başlamıştık. ailesi biraz baskıcı tip olunca sık sık görüşemiyorduk. bende iyice bağlanmıştım. hatta anneme anlattım mevzuyu, fotoğraflarımızı falan gösterdim. annem arkadaşım gibi olduğu için çekinmezdim her şeyimi dökerdim canım annem. neyse getir tanışmak isterim kızımızla dedi. en yakın zamanda anacıgım dedim. böyle günler günleri kovaladı. işte birbirimize kitap okutmacalar. ortak yönümüz o kadar çoktu ki. kitap okumayı çok severdik biz. ben bağlama çalmayı öğrenmeye başlamıştım o da kemana başlamıştı. kafamız çok uyuşuyordu.
yaklaşık 1 ay sonra annemin tanışmak istediğini pazar günü babamın nöbetçi olduğu zamanda eve davet ettiğini anlattım. o da olur demişti. babamın 2 hafta sonra pazar nöbeti vardı. ve o günde geldi. eve geldiğinde annem karşıladı bizi hoşgeldin meryem kızım dedi ve annemle bayağı arkadaş gibi oldular. bi ara iyice sohbete daldılar benle konuşan yoktu. 1 saat falan böyle devam edince anneme biz kalkalım anne artık olur mu dedim. annem de olur tabi neden olmasın dedi. sıkıldığımı anlamıştı kadın. ve kalktık kapıdan giderken annem sık sık gel olur mu dedi. o da olur tabi z.teyze dedi. ve beraber rafet abinin dükkana gittik. orda bayağı bi takıldık.
böyle güzel günler geçiyordu. okullar kapandı yaz tatili girmişti. ikimizde bir yere gitmeyeceğimiz için daha çok sık sık görüşebilecektik. ben ankaraya gidelim dedim. biz polatlıdaydık. beraber hiç gitmediğimiz için çok istemiştim. zaten onun da kafasından öyle planlar geçiyormuş. o yüzden 1-2 hafta içinde gittik. bayağı ayaklarımız kopana kadar gezmiştik. o kadar güzeldi ki hiç kavgamız olmuyordu hep güzel günlerimiz geçiyordu. sık buluşamasakta ailesinden dolayı haftada 3 kere falan rahat görüşüyorduk. yaz tatilim on numara geçti. ankaraya gittik eskişehire falan gittik. anlayacağınız çok şey yaptık. çok eğlendik. daha da sevdik birbirimizi. ve yaz tatilinde ilk kez öpüşmüştüm. çok güzel bir duyguydu. yaz tatilinde rafet abinin evde bir kaç kere kaldık. tabi rafet abi arkadaşında kalıyordu. aramızda hiç cinsel münasebet olmamıştı. pişman mıyım biraz evet biraz hayır. yaşımız küçük bir sorun olur diye hiç düşünmemiştim. bir yandan da aşk varsa cinsellikte olmalı diye pişmanlık çekmiştim her defasınad.
okul başlamıştı. 1.5 ay sonra onun doğum günü vardı. yoğun bir döneme girmiştik artık ygs sınavı vardı önümüzde. o hem ygs hem kpss çalışacaktı. eğer kpss olup atanırsa öteki sene sınava girip okulu seçip hem çalışacaktı hem okuyacaktı. bense bilgisayar mühendisliği istiyordum. eskisi gibi sık sık konuşmuyorduk, ders çalışıyorduk. ama gene de kopmuyorduk, birbirimize zaman ayırıyorduk. doğum günü geldi çattı. ilk defa sevgilim olmuştu ve ilk defa sevgilimin doğum günü olayı olmuştu. onu nasıl yapacaktım hiç bilemedim. sade bir şekilde kutlamıştım. zaten o da sade bir şey istiyormuş. cafe kapattırmıştım en sade hali buydu. ailesi doğum gününde izin verse rafet abide kalırdık. beraber takılırdık ama olmuyordu. böyle günler geldi geçti. nisanda benim doğum günüm geldi. o arkadaşlarıyla güzel bir sürpriz yapmıştı bana. artık 18 olmuştuk. ve ben direk ehliyete yazıldım çünkü yaza daha müthiş planlarım vardı.neyse.
ygs derken lys derken. ben 87k sıralamadaydım. o yıl kpss yoktu. 2014te vardı o yüzden 1 sene sonra kpss girecekti. sınavdanda gaziyi kendi bölümü 2 yıllık paramedik tutuyordu. çok kararsızdı. bende ona şöyle bir teklifte bulunmuştum lys açıklandığında. sen 2 yıllık paramedik yaz oku zaten paramedik ataması daha kolay oluyor. bende 2 yıl polislik okuyayım. sonra ben zaten direkt polis olurum sende paramedik olursun askerlik derdimde olmayacak, yaşımız 22 olduğunda gelir isteriz seni evleniriz demiştim. çok hoşuna gitmişti mantıklı gelmişti. hayatımızın kararı olacak sen çok sevdiğin idealin olan bilgisayar mühendisliğini iyi düşün bende tercih edip etmemeyi iyi düşüneyim. bunu biraz zaman geçtikten sonra konuşalım olur mu dedi. bende onaylamıştım. ertesi hafta ehliyeti almıştım. direk arabayla eskişehire gidelim dedim. başta yeni aldın kaza falan olur otobüsle gidelim dese de gene ikna edebilmiştim.
esparkta bir şeyler içerken bu mevzuyu tekrar açtım. ben polis olayım sende okula git atan mevzusunu. o da şöyle dedi.
m:ben her şartta bu mesleği olacağım belli ama sen gelecekte polis olunca pişman olma biliyorsun babamda polis stresli kompleksli bir adam. mutlu olur muyuz iyi düşün ben gene beklerim seni mühendislik okusan acele etmemize gerek var mı ki.
s:aslında haklısın da istediğim mesleklerden birinde polislikte var benim.
m:yarın bir gün pişman olup senin yüzünden dersen ben o vebalin altında nasıl yaşarım ki aşkım. eve söve söve gelirsen ne anlamı kalır ki o hayatın.
s:güveniyorum hayatım kendime. illaki yaparım o mesleği ben. hem babanda yardımcı olur. iyi bir yere verirler beni.
m:tamam o zaman ben tercihimi yapacağım.
s:tamam ben zaten ygs başvurusu yaparken polislik şeyine başvurdum. yarın bir gün açıklanacak. mülakat olur geçemezsem zaten bekleyeceğiz. baban polatlı emniyet amiri ya mülakata bir şeyler ayarlayabilirse çok süper olur.
m:ne diyeceğim ben babama. ailemin senden haberi yok 1 senedir beraberiz ama haberleri yok. gidip sevgilim var baba ona torpil ayarla diyemem herhalde.
s:tamam ya arkadaşım falan dersin. hem tanışmış olurum fena mı olur.
m:tamam hele bir açıklansın bakalım.
sonuçlar açıklandı ve izmir rüştü ünsal polis meslek yüksek okuluna mülakatım vardı 3 gün sonrasında. ben ona dedim ve yarın babasına anlatacağını söyledi. tamam o zaman ben şimdi çıkıcam evden buluşalım dedim. tamam i...cafeye geliyorum dedi. ve sözleştik oraya gittik. bir müddet oturduk. 3 saat sonra falan çıktık, yani saat 5 falandı. el ele tutuşmuş yürüyorduk ki sivil bir polis aracı önümüzde durup meryem diye seslendi. babasıydı başımdan kaynar sular dökülüyordu. çok mahcuptum açıklaması yoktu direk patlamıştık orda. sen eve git çabuk delikanlı sende arabaya bin dedi. çaresizdim. tersoda yapmak istemedim saygımdan ötürü. ve bindim arabayı. yanındaki polise sote bir yere çek arabayı dedi. tamam amirim dedi.herhalde sikecek beni dedim. çünkü babası o kadar sert bir adam ve o kadar karşıki kızının sevgilisinin olmasına. ben bittim diyordum.
arabayı sote bir yere çekti ve beni dövecekti ki. artık gerisi umrumda değildi direk söyledim abi bir senedir sevgilim emin ol hiç kötü bir şey olmadı ki zaten ciddiyiz seninle de tanışmak istiyordum. ne saçmalıyorsun lan oğlum sen dedi ve vuracaktı ki. hemen dur bi abi dedim. adamın kafasından duman çıkacak derecede sinirliydi yani orda kesin beni komalık yapardı. o yüzden istemesem de sonu kötüye gitse de o kozu oynayacaktım. ne var lan oğlum dedi sert tavırla. abi şu an ben suçsuzum ve beni arabaya aldınız ortada sebep yokken, canının istediği gibi aldın ya öyle olmuyor o işler benim babamda subay. öyle önüne geleni arabana alıp dövemezsin beni zor durumda bırakma abi sen sevdiğim insanın babasısın belki de ilerde kayınbabam olursun, bir tanısan beni daha iyi olur. suçsuz yere de döversen gidip darp raporu alırım ve senden şikayetçi olurum meslek hayatın biter dedim. siktir git lan in arabadan dedi bağırarak. evet kendimi kurtarmıştım ama akşam ne olacaktı belli değildi.
onlar gidince hemen meryemi aradım, ağlıyordu. noldu falan dedim. ben akşam bittim sana bir şey oldumu ne yaptı babam. hiçbir şey yapamadı dedim. tabi öyle anlatmadım anlatılmazdı da öyle. tamam lütfen kapatalım beni biraz yalnız bırak olur mu dedi. tamam dedim.
saat 6 falan olmuştu ve ben eve gidip direk arabayı aldım. anneme akşam arkadaşta kalacağımı söyledim.biraz kafamı turlayıp sigara içip saati 8 ettikten sonra 5-6 bira alıp şehir dışında bomboş bir yere çektim arabayı. o gün benimdi çünkü belli ayrılacaktık. ayrılacağımız aşikardı. onda o baba olduğu sürece olamazdı zaten. yarım saat sonra beklediğim mesaj geldi. soytarikral seni çok seviyorum halen de seviyorum ama ailemi de ayaklar altına alamam. lütfen bana kızma darılma hakkını da helal et belki bakarsın hayallerimiz gerçek olur. gerisi nasiptir. aynen bu şekil bir mesaj geldi ve ben kahrolmuştum. hiçbir şey demedim telefonu da kapattım direk. ve oturup ağlamaya başladım. hani erkekler ağlamazdı ya benim gelecek ile ilgili bir sürü planlarım varken deli gibi severken ayrıldım ya kim ağlamaz ki. belkide yarım saat aralıksız arabada ağlamıştım. sanki o vefat etmişte bir daha göremeyecekmişim gibi oldu bir de ilk sevgilim ayrılık ne onu da yaşamadığım için habire ağlıyordum. sonra biramı içtim gece 3e kadar 6 tane birayı yavaş yavaş devirdim. kafam güzeldi evet. ama halen canım yanıyordu.
polisliği falan unuttum zaten onu düşünecem diye mülakat kaçtı ki zaten ben 2 hafta psikolojik sorun yaşadım. evde sürekli agresif oldum ve babam bu çocuğa noldu diyip psikologa götürdü. adama her şeyi anlattım ve 1 hafta içinde toparlayabilmiştim kendimi. ve inanın bana attığı o mesajdan sonra hiç yazmamıştım. tercih zamanı geldi ben bilgisayar mühendisliği yazdıydım. abim geldi bilgisayar ne yapacan dedi son gün son gece inşaat olarak değiştirdi tercihimi. şu an afyon inşaattayım. bu sene son sınıf olacağım. şu an allaha şükür mutluyum yeni bir sevgilim var okul öncesi okuyor. bu kardeşiniz meryemi çok özlüyor ama artık sevmiyorum.
hiç mi mesaj atmadım derseniz. üni 1e başladığımda yeni hat aldım kendime direk aradım sesimden tanıdı belkide 10 dk ağladı telefonda. sonra artık bittiğini üzülmememiz gerektiğini senin dediğin gibi ilerde nasip olur belki dedim. sonra ne yaptığını sordum kpssye hazırlandığı tercih yapmadığını söyledi. o da bana sordu afyondayım yeni başladım inşaat mühendisliğindeyim falan filan muhabbeti derken. 1 hafta böyle konuştuk sonra konuşup zarar vermeyelim birbirimize deyip o günden sonra konuşmadık.
şimdi onu merak edenler olabilir. elifte afyonda okuyunca barıştığımız için ona sordurttum 2-3 ay önce.
o şu anda 2 yıllığa yakın memur (att) ve 1.5 ay sonra doğum yapacakmış. şimdi çocuğu 1.5 aylık falan olmuştur. halen üzerimden atamadığım insan evlendi ve çocuk yaptı. eşi de polismiş babası yeni atanan çocukla tanıştırmış. umarım severek evlenmiştir. daha yaşı 22.
ulan elin oğlu geliyor gelecekte planladığım mesleği ve kadını elimden alıp hayallerimi yaşıyor. ben ise kalıyorum ya ortada ona üzüldüm. inşallah mutludur ve ömür boyu mutlu kalır. bende şu an çok mutluyum ama trajedi olarak kaldı hafızamda. yakın zamanda elife gene sorduracam ne yapmış diye. editlerim o zamanda.